İyiliğin Gücü Yardımseverlik ve Dayanışma Dolu Bir Çocuk Masalı
Melih ÖZKAŞ
Bir varmış, bir yokmuş evvel zaman içinde, uzak diyarlarda, iyilik ve yardımseverlik dolu, insanların ve hayvanların birbirine destek olduğu güzel bir kasaba varmış. Bu kasabada, minik Mert adında, altı yaşında neşeli, meraklı ve yardımsever bir çocuk yaşarmış. Mert, her sabah uyanır uyanmaz annesinin "İyilik yap, iyilik bul" sözünü dinler, gün boyu çevresine gülümseme ve umut yayarmış. Onun en büyük hayali, kasabada yaşayan herkese yardım ederek iyiliğin ve dostluğun önemini göstermekmiş.
Bir gün, kasaba meydanında büyük bir telaş başlamış. Yaşlı Dede Hasan, uzun süredir hasta olduğu için evinde yalnız kalmış ve yardıma muhtaç hale gelmiş. Kasaba halkı, Dede Hasan’ın evine yardım götürmek için seferber olmuş fakat bazı kişiler, yardımlaşmanın önemini unutarak kendi işlerine dalmış. Mert, bu durumu görünce hemen harekete geçmiş küçük ellerini ovuşturarak evin yolunu tutmuş, annesinden aldığı taze ekmek, meyve ve suyu taşıyarak Dede Hasan’ın evine koşmuş. Evine vardığında, Dede Hasan’ın yüzünde hafif bir tebessüm belirivermiş "Ah, benim küçük yardımseverim, senin iyiliğin benim için umut oldu," demiş. Mert, "İyilik yaparsan, iyilik bulursun hep birlikte daha güzel bir dünya inşa ederiz," diyerek Dede Hasan’a yardım etmiş.
Zamanla, Mert’in yaptığı küçük iyilikler kasabada dilden dile dolaşmaya başlamış. İnsanlar, komşularına yardım etmeyi, birbirlerinin dertlerini paylaşmayı ve en önemlisi, kalplerindeki sevgiyle hareket etmeyi öğrenmiş. Okullarda "İyilik Günü" düzenlenir, çocuklar evlerinden hazırladıkları minik hediyelerle ve resimlerle birbirlerine destek olduğunu anlatır olmuş. Mert, okulda arkadaşlarına her zaman "Yardım et, sevgiyle büyü" der, onları iyiliğe teşvik edermiş. Kasaba meydanında kurulan büyük "İyilik Ağacı", insanların iyilik yapmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatan bir sembol haline gelmiş.
Bir gün, kasabanın dışında, ormanın derinliklerinde, ani bir kuraklık başlamış. Küçük derelerin suları çekilmiş, ağaçlar solgunlaşmış, kuşlar susuzluk yüzünden telaş içinde uçuşmaya başlamış. Kasaba halkı, ormanın canlanması için endişeyle konuşurken, Mert yine bu durumun çözümü için devreye girmiş. "Eğer ormandaki suyu yeniden getirebilirsek, hem hayvanlar hem de bitkiler tekrar canlanır," diyerek, arkadaşlarıyla birlikte ormana doğru yola koyulmuş.
Ormanda ilerlerken, Mert, "İyilik yap, iyilik bul" ilkesini hatırlatarak, her adımda küçük hayvanlara su vermiş, yaprakları nazikçe toplamış ve dev ağaçların altında biriken tozları temizlemiş. Diğer çocuklar da ona katılmış birlikte çalışarak, engellenmiş olan dereden suyun akmasını sağlamışlar. Su yeniden akmaya başlayınca, ormanda yaşayan tüm hayvanlar sevinçle birbirine sarılmış kuşlar, sincaplar, tavşanlar, hatta kocaman geyikler, bu dayanışmayı kutlamak için coşku içinde çığlık atmışlar.
Mert’in ve arkadaşlarının yardımlaşma ruhu, kasabanın ve ormanın dört bir yanında yankı bulmuş. Herkes, birbirine destek olmanın, iyilik yapmanın ve sevgiyle hareket etmenin ne kadar büyük farklar yaratabileceğini görmüş. Kasaba okullarında öğretmenler, Mert’in hikayesini örnek alarak "Birlikte çalışmak, yardımlaşmak ve iyilik yapmak bunlar insanları ve doğayı güzelleştirir" dersini vermiş. Çocuklar, Mert’in yaptığı iyiliklerden ilham alarak, kendi küçük dünyalarında da yardımlaşma projeleri başlatmışlar. Bir grup çocuk, yaşlı komşularına yemek götürürken, bir diğeri parkta oynayan küçük hayvanlara su vermiş, bazıları ise kasaba meydanında "İyilik Ağacı"nın altında buluşup, birbirlerine yardım ettiklerini anlatan resimler yapmışlar.
Mert’in hikayesi, sadece küçük bir çocuğun iyilik yapma arzusunu değil, aynı zamanda tüm kasabanın kalplerinde umut ve sevginin yeşermesini sağlamış. Birlikte hareket eden kasaba halkı, artık sorunlar karşısında yalnız kalmıyor, her türlü zorluğu birlikte aşıyormuş. İnsanlar, "İyilik yaparsan, iyilik bulursun" sözünün ne kadar haklı olduğunu bir kez daha anlıyor, her gün birbirine yardım elini uzatarak yaşamın güzelliklerini paylaşıyorlarmış.
Günler, haftalar, aylar geçmiş kasaba ve orman, Mert’in ve tüm çocukların yardımlaşma ve sevgi dolu çabaları sayesinde yeniden canlanmış. "İyilik Ağacı" her yıl daha da büyür, meyveleri umudu ve sevgiyi simgeler hale gelirmiş. Mert, büyüyüp genç bir çocuk olduğunda, artık okulda ve sokaklarda örnek bir lider olarak anılır, "İyilik yap, iyilik bul" ilkesini herkese anlatırmış.
O, hep derdi: "Her birimizin yapacağı küçük iyilikler, bir araya geldiğinde dünyanın en büyük mucizelerine dönüşür." Bu söz, kasabanın her köşesinde yankılanır, herkesin kalbine dokunurmuş.
Ve masal burada mutlu sonla bitmiş çünkü Mert’in ve tüm kasaba halkının iyilik, yardımseverlik ve dayanışma dolu kalpleri sayesinde, hem insanlar hem de doğa daha mutlu, daha huzurlu ve sevgiyle dolu bir yaşam sürmüşler. Kasaba halkı, her sabah güne "İyilik yaparsan, iyilik bulursun" diyerek başlamış, birbirine destek olarak, dünyayı biraz daha güzel bir yer haline getirmişler. Böylece, iyilik ve yardımseverlik, kasabanın ve ormanın vazgeçilmez bir parçası olarak nesiller boyu aktarılmış, herkes birbirine yardım elini uzatarak sonsuz bir sevgiyle yaşamış.
Masalla İlgili Sorular ve Cevaplar
Masalımızı okuduktan sonra çocuğunuzla birlikte aşağıdaki soruları
yanıtlayarak
Hem keyifli vakit geçirebilir hem de masalın öğretici
yönlerini keşfedebilirsiniz.
Mert, Dede Hasan’a nasıl yardım etti?
Ona yiyecek ve su götürdü, onunla ilgilendi.
Kasabadaki çocuklar neden ‘İyilik Günü’ düzenledi?
Çünkü Mert’in yardımlaşma örneğini gördüler ve iyiliğin önemini anladılar.
İyilik yapmanın insanları nasıl mutlu ettiğini masalda nasıl görüyoruz?
Mert’in yaptığı iyilikler sayesinde kasaba halkı daha mutlu ve birbirine daha yakın oldu.
Mert, ormandaki suyu nasıl geri getirdi?
Arkadaşlarıyla birlikte çalışarak derenin önündeki engelleri kaldırdı.
İyilik yapmanın doğaya nasıl faydası olabilir?
Doğadaki canlılar yardımlaşarak hayatta kalabilir, bitkiler ve hayvanlar korunabilir.
İyilik yapınca insanlar nasıl karşılık verir?
Genellikle iyilikle karşılık verirler ve dostlukları güçlenir.
Masalda hangi hayvanlar vardı ve onların yardımlaşmasını nasıl gördük?
Kuşlar, tavşanlar ve sincaplar vardı; onlar suyu tekrar akıtarak doğaya yardımcı oldular.
‘İyilik yap, iyilik bul’ ne anlama gelir?
İnsanlara iyi davranırsak, biz de karşılığında iyilik görürüz.
Mert’in yaptığı iyilikler kasabayı nasıl değiştirdi?
İnsanlar daha fazla yardımlaşmaya başladı, herkes birbirine destek oldu.
Sen en son ne zaman birine yardım ettin? Nasıl hissettin?
Cevap kişiye bağlıdır ama genellikle mutlu ve huzurlu hissettirebilir.
