Karlar Kraliçesi Hikayesi

Karlar Kraliçesi Hikayesi

Abone Ol google news

Karlar Kraliçesi Hikayesi Gerda ve samimi arkadaşı Kay’ın iyilik ve kötülük arasındaki mücadelesini konu edinen ve en çok sevilen klasik masal. İyi okumalar.

Karlar Kraliçesi Masalı
Karlar Kraliçesi Masalı

Buzlar Kraliçesi Masalı Oku

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde uzak ülkelerin birinde komşu evlerde yaşayan ve birbirini çok seven iki arkadaş varmış. Birinin adı Kay, diğerinin adı Gerda’ymış.

Kay ve Gerda birbirlerine olan sevgilerini göstermek için evlerinin önüne birer gül dikmişler. Onlarla birlikte güllerde büyüyecekmiş.

Günler bu şekilde geçip giderken kış mevsiminin gelip çatmasıyla birlikte her tarafı kar kaplamıştı.

Kay ve Gerda’nın kış geceleri boyunca en büyük eğlenceleri Gerda’nın büyükannesinin anlattığı peri masallarıymış.

Yine bir gece oturmuş büyük annelerini dinliyorlardı. Gerda “Büyükanne kar ve soğuk nereden gelir?” Diye sormuş

“Çok uzaklardan kızım.” demiş ve anlatmaya başlamış büyükanne.

“Karlarla ve buzla kaplı bir ülke varmış. Bu ülkede yaşayan Karlar kraliçesi kendi sihriyle yaptığı buzdan şatosunda tek başına yaşarmış. Öylesine güzelmiş ki, tıpkı bir buz gibi parlak bir güzelliğe sahip olduğu kadar kötü kalpli bir insanmış. Görkemli ve soğuk buz sarayında pek çok mucize saklıymış. Buz aynada bunlardan biriymiş. Kötülükler saçan gözleriyle buz aynasına bakarak dünyada olan biteni izlermiş.” demiş.

Karlar Kraliçesi Hikayesi
Karlar Kraliçesi Hikayesi

Tam bu sırada Gerda pencereden onları izleyen karlar kraliçesini görmüş. “Kay, büyükanne bakın karlı ülkenin kraliçesi pencereden bize bakıyor.”

Büyükanne “Yok canım soğuktan üşümüş bir kedidir o.”

Geyda “Büyükanne karlı ülkenin kraliçesi buraya gelebilir mi?”

Kay: “Hele bir denesin bakalım. Onu şöyle bir tutup şömineye doğru atarım. Hoop diye eriyip biter. Sulu kraliçeye dönüşür.”

Karlar Kraliçesi Gerda ve Kay’ı dinliyordu “Demek beni şömineye atıp sular kraliçesine dönüştüreceksin ha? Buz kıvılcımları emrediyorum size, sihirli güçlerimle uçun ve benimle alay eden bu çocuğu bulun. Gözleri ve kalbi benim olsun. Etrafındaki her şeyi kötü görsün. Kalbindeki sevgi de yok olsun.” Diye emir vermiş buz kristallerine

Gerda’nın evinin önünde bir anda bir kar fırtınası başlamış. Buz kıvılcımları Gerda’nın penceresine doğru hızla ilerliyormuş.

Kay ne olup bittiğini anlamak için pencereye yaklaşmış ve camı açmış. Gerda hemen bağırmış: “Kay duurrr…” demiş ama geç kalmış.

Kay “Ahh gözüm, gözüme bir şey battı çok acıyor. Kalbim, neler oluyor? “İşte ne olduysa o anda olmuş. Buzlar kraliçesinin buz kıvılcımları Kay’ın gözüne ve kalbine çarpmış. 

Kay bir anda başka bir insana dönüşmüş. Gerda ona neyi olduğunu sormuş ama Kay onu terslemiş: “Yok, bir şey iyiyim ben, rahat bırak beni.” demiş.

Kay Gerda’ya ilk kez böyle kaba davranıyormuş. Gerda Kay’ın niye böyle davrandığını hiç anlayamamıştı bile.

Ertesi sabah Kay’ın kaba davranışları devam ediyormuş. Kay kızağının ipini çekerek bahçeden çıkıyormuş. Gerda onu görmüş ve nereye gittiğini sormuş ama Kay yine onu terslemiş. Kay kızağına atlayıp oradan uzaklaşmış. Gerda peşinden koşmuş ama yetişememiş.

Biranda Buzlar kraliçesi kızağıyla birlikte ortaya çıkmış. Kay kraliçenin kızağının peşine takılarak, birlikte ortadan kaybolmuşlar. Gerda onların arkasından öylece bakakalmış.

Buzlar kraliçesi Kay’ı buzdan şatosuna götürmüştü. Gerda günlerce evinin penceresinin önünde Kay’ın dönmesini beklemiş. Aradan günler geçmiş, aylar geçmiş, kış sona ermiş ama Kay geri dönmemişti.

Daha fazla beklemeye dayanamayan Gerda sonunda kararını vermiş. Yanına sadece büyükannesinin ona hediye ettiği aynasını almış. Her şeyi göze alarak canı kadar sevdiği arkadaşı Kay’ı bulmak için düşmüş yollara.

Cesur Gerda yol boyunca karşısına çıkan bütün canlılara Kay’ı görüp görmediklerini soruyormuş. Gerda sonunda bir nehrin kıyısına ulaşmış. Sağına bakmış, soluna bakmış, etrafında Kay’ı sorabileceği hiçbir canlı yokmuş.

Gerda sorusunu nehre sormuş. Ama nehir kendisine cevap vermemişti. Bu sırada yanına bir martı konmuş. “Nehir mutlaka sorunun cevabını biliyordur ama önce ona bir hediye vermelisin.” demiş martı.

Gerda çok sevdiği kolyesini boynundan çıkartarak nehrin sularına bırakmış. Bu sırada sanki bir mucize gerçekleşmiş. Tam Gerda’nın olduğu yere bir sandal yanaşmış.

Gerda nehrin verdiği hediyeyi kabul ettiğini düşünmüş ve çok sevinmiş. Gerda sandala biner binmez sandal kendiliğinden hareket etmeye başlamış. Sandal Gerda’yı başka bir kıyıya götürmüş.

Orada sihirli bir bahçe varmış ve o bahçede birbirinden güzel rengârenk çiçekler varmış. Gerda hayatında ilk defa böylesine güzel bir bahçe görüyormuş ama orada eksik bir şey varmış.

Bu güzel bahçedeki çiçeklerin hiçbiri kokmuyormuş. Bahçenin diğer tarafında kendisine doğru gelen bir kadın görmüş. O kadın bahçenin sahibiymiş.

“Hoş geldin güzel kız.” diyerek güler yüzle karşılamış Gerda’yı. O anda bahçesindeki çiçeklerin yeniden koktuğunu fark etmiş.

Gerda “Bahçenize izinsiz girdiğim için özür dilerim.”

“Gel yavrum gel canım kızım. Uzun zamandır bahçeme kimseler gelmiyordu. Yalnızlıktan çok sıkılmıştım. Burada tek başına ne yapıyorsun bakayım sen?” demiş.

Uzun süredir kayıp olan arkadaşı Kay’ı aradığını söylemiş çiçekçi kadına. Ama kadın uzun yıllar ondan başka bir insan görmediğini söylemiş.

Gerda: “Yaa öyle mi? o zaman izninizle yoluma devam edip, biran önce Kay’ı bulmalıyım.” demiş

Çiçekçi kadın Gerda’nın gitmesini istemiyormuş. O yüzden bir yalan uydurmuş. “Kay mı dedin. Dur bakayım buralarda gördüm sanki onu. Ne olmuş Kay’a?”

Gerda her şeyi anlatmış kadına. Çiçekçi kadın karlı ülkenin kraliçesini duyunca birden telaşlanmış:

“Aman buradan uzak dursun, soğuk şey. Onun yüzünden yıllardır kokmuyor çiçeklerim.” Demiş, sonra kadın Gerda’nın saçlarını taramak istemiş.

Gerda onun bu talebine hiçbir anlam verememiş. Ama kadın ısrar edince, Gerda saçlarını taramasına izin vermiş. Aslında bu sihirli bir tarakmış. Bu sihirli tarak Gerda’ya bütün bildiklerini unutturmuş. Geriye bir tek neşe kalmış.

Çiçekçi Kadın kötü bir cadı değilmiş, sadece eğlenmek istiyormuş. Tatlı uykusunda uyandığında Gerda hiçbir şeyi hatırlamıyormuş. Oraya nasıl geldi, neden geldi bilmiyormuş. Ancak Gerda çiçekçi kadınının şapkasındaki gülleri görünce bir şeyler hatırlamaya başlamış.

Hiçbir sihir gerçek sevginin gücüyle baş edemezmiş. Gerda orada ne kadar kaldığını bilmiyormuş ama o anda tüm anıları geri gelince, hemen sahile geri dönmüş, sandal hala orada duruyormuş fakat nereye gideceğini, ne yapacağını bilmiyormuş.

Bu sırada üstünde bir karga uçmaya başlamış. Karga sanki Gerda’ya bir şeyler anlatmaya çalışıyormuş. Gerda sandalıyla kargayı takip etmeye başlamış. Uzun süre kargayı takip etmiş. Sonunda buzlarla kaplı denizlere ulaşmış.

Buzların ortasında bir korsan gemisi duruyormuş. Karga geminin üstüne konmuş. Gerda’da sandalıyla gemiye yanaşmış ve gemiye çıkmış. “Peki, bu gemiyle mi gideceğim kraliçesinin şatosuna?” diye düşünürken geminin güvertesinde korsanlar belirmiş.

Karlar Kraliçesi Oku
Karlar Kraliçesi Oku

Korsan kıyafetleri giymiş bir kız çocuğu Gerda’ya yaklaşmış. “Biz nereye gidiyorsak sende oraya gideceksin. Yani hiçbir yere hahaha.” diye gülmeye başlamış.

Aynı anda buz sarayında karlı ülkenin kraliçesi Kay’a tüm geçmişini unutturmaya çalışıyormuş. Kay her şeyi unutuyor ama arkadaşı Gerda’yı hiç aklından çıkartamamış.

Buzlar kraliçesi “Çok yakında kalbin tamamıyla bir buza dönüşecek ve Gerda’yı da hatırlamayacaksın küçük Kay.”

Korsan kız Kay’ın karlar kraliçesinin tutsak olduğunu öğrenince Gerda’ya onu unutmasını söylemiş çünkü onun elinden arkadaşını kurtarması imkansızmış.

“Unutmayacağım, o benim tek dostum. Onu bulmalıyım” diye cevap vermiş Gerda.

Korsan kız Gerda’nın bu ısrarına bir anlam veremiyormuş. Aslında onun burada kalıp arkadaşı olmasını istiyormuş ama o arkadaşı Kay’ı bulmaya kararlıymış. “Kay’ı kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacağım.” demiş.

Hiç arkadaşı olmayan korsan kız, cesur Gerda’ya yardım etmeye karar vermiş. Ertesi gün güneş doğarken korsan kız Gerda’ya bir ren geyiği getirmiş. Karlar ülkesinin en hızlı ren geyiğiymiş bu ve Gerda’ya yol gösterecekmiş.

“Bana söz ver, o buz tutmuş cadıyı yeneceksin. Hem böylece gemimizde kurtulacak.”

“Söz veriyorum, iyiliğin karşılıksız kalmayacak” diye cevap vermiş Gerda sonrada Ren geyiğine binerek yola çıkmış.

Önce kraliçeyi nasıl yenebileceğini öğrenecekmiş. Ren geyiği Gerda’ya yol göstermiş. Uzun bir yolculuktan sonra kuzey kutbuna ulaşmışlar. Yaşlı bir bilge adam onları karşılamış. “En sonunda aynayı getirdin demek.”

Gerda yanındaki aynayı yaşlı bilgenin nasıl bildiğini anlayamamış. Ama o anda doğru yere geldiğini anlamış. Gerda aynasını çıkartıp yaşlı bilgeye göstermiş. “Kötü kraliçeyi bununla mı yeneceğim yani?”

“Bu ayna sadece ama sadece gerçekleri gösterir. Çok gizli yerlerde saklanmış olsa bile. Hiç kimse ve hiçbir şey gerçek sevgiden güçlü değilmiş çünkü. İçimizdeki en büyük güç gerçek sevgiymiş.”

Gerda bilge adamdan karlar kraliçesinin kim olduğunu öğrenmiş. Gerçeği gösterebilirse onu yenebilecekmiş.

Aslında kötü kalpli kraliçe bir zamanlar sevgi doluymuş. Dokunduğu yerde rengârenk çiçekler açar, gülümseyen gözleri güneş gibi parlarmış. Herkesten farklı, mutlu bir kızmış. Adı da Lila’ymış. Fakat herkes onun küçük bir cadı olduğunu düşünürmüş. Kimse onunla konuşmaz, diğer çocukla onunla hiç oynamazlarmış.

Yalnız kalan Lila artık mutlu bir kız değilmiş. Herkesten her şeyden nefret etmeye başlamış. Ve bir gün bir dilek dilemiş. “Bana kötü davranan herkes buza dönüşsün.” demiş. Kendisine buzdan bir saray yapmış ve herkesten uzakta neşesiz, sevgisiz yapayalnız yaşamaya başlamış.

Gerda karlar kraliçesinin sarayına giderek içeri girmiş. Kay içerde bir köşede buzdan bir heykel yapıyormuş. “Kay. Buradasın, buldum seni. Kay benim Gerda, hatırlamıyor musun beni?”

Kay Gerda’ya bakmış ama onu hatırlamıyormuş. “Kalbi buradaki her şey gibi buza dönüştü. Seni hatırlayamaz.”

Gerda koşup Kay’a sarılmış ama Kay hala onu tanımamış. “Hemen bırak onu, o artık bana ait. Senide şimdi buza dönüştüreceğim.”

“Hayır, başaramayacaksın. Kay… seni seviyorum.” demiş. Kay yavaş yavaş hatırlamaya başlamış. “Gerda.. evet hatırlıyorum.”

Çok öfkelenen karlar kraliçesi asasını sallamış ve buzdan bir büyü çıkartmış. Tam o sırada Gerda’da aynasını çıkartıp asadan çıkan ışığa doğru tutmuş. Büyü aynaya çarparak yok olmuş ve o anda olanlar olmuş.

Karlar kraliçesi Sihirli aynaya bakmış, fakat aynada gördüğü kendi yüzü değilmiş artık. Aynada gördüğü küçük Lila’ymış.

Kraliçe yeniden masum, küçük haline dönmüş. Gerda ve Kay’a gülümsemiş. “Çok teşekkür ederim. Kim olduğumu biliyorum artık. Yeniden özgürüm. Hoşçakalın.”

Kay ve Gerda birbirlerine bakıp gülümsemişler. Artık hiç ayrılmadan birlikte büyüyebileceklermiş. Tıpkı evlerinin diktikleri bir çift gül gibi. Sımsıkı. Sevgiyle.

Karlar Kraliçesi Özeti

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde Gerda ve Kai, isminde iki iyi arkadaş beraberce mutluydular. Mutlulukları buzlar kraliçesinin Kay’ı etkileyene kadar, kadar öyleydi ve Kar Kraliçesi onu aldığı gibi buz sarayına götürdü.

Arkadaşından haber alamayan Gerda, hiçbir şeyden korkmadan arkadaşını bulmak için tehlikeli yolculuğa başlar. Diyar diyar dolaşan gerda, bir süre farklı yerlerde dolaştıktan sonra en sonunda arkadaşını kuzeyde bulur.

Fakat Kai, arkadaşını unutmak üzereydi. Çünkü kalbi tamamen buzlanmış, gözleri ise artık görmüyordu.

Gerda’yı gören Buzlar kraliçesi, sihir yapınca Gerda ninesinden aldığı sihirli aynayı kullanarak kraliçenin sihrini etkisiz hale getirerek hem arkdaşı Kay’ı hemde kraliçeyi o kötülükten kurtarmış.

Masal ile ilgili Merak Edilen Sorular.

  • Karlar kraliçesi Masalı ana fikir: Çoğu masal’da olduğu gibi bu masalda da kötü olanlar ile iyi olanlar arasında yaşanan çatışmalar her zaman iyiliğin galip gelerek mutlu sona ulaşmaktır.
  • Karlar kraliçesi masalının yazarı: Danimarkalı yazar Hans Christian Andersen tarafından  21 Aralık 1844’te derlenerek yayımlanmıştır.

HikayelerHikaye Oku5 Yaş Masalları


Benzer İçerikler

Fareler Kurultayı
Fareler Kurultayı Hikayesi
Hoca Yabancı Bilgini Nasıl Altetti
Hoca Yabancı Bilgini Nasıl Altetti Hikayesi
Taş Çorbası Masalı
Taş Çorbası Hikayesi
Çakmak Gözün Yardım Severliği Hikayesi
Çakmak Gözün Yardım Severliği Hikayesi

Yorumlar

  1. istanbull says:

    iyi bir hikaye ama filmi daha iyi

  2. Fadime says:

    Çok güzel çok beğendim 👍👍👍👍👍👍

  3. Rabia says:

    Bence çok iyi bir hikaye olmuş kim yazdıysa ellerine sağlık ❤️🧿🥰♥️💖💗💓💕💞❣️

  4. Tuana says:

    Filiminiz izleyin çok güzel

  5. Tuana says:

    Teşekkür ederim

  6. Tuana says:

    Çok güzel karlar ülkesi

  7. Tuana says:

    Bencede komik olsa güzel olurdu ama olsun 💕

  8. Aslıhan güner ve İsmail demirci hayranı😘😘😍😍😍💜💖💝💘💚 says:

    Ben bir şahesere tanığîm

  9. Adrinette says:

    Güzel beğendim😊😊

  10. aslı says:

    ben bunu çok beğendim ben ama birazcık komik olsaydı ve sevenirdim ben

  11. 💖🧡💛💚💙💜🤍 says:

    Karlar Kraliçesi güzel ama Karlar Kraliçesi iyi kalpli bir insan bu yüzden masal güzel olmamış😒💔

  12. Nezir says:

    Karlar Kraliçesi masalını çok beğendim yazar arkadaşın ellerine sağlık.

  13. Gosoreyi says:

    Reklamlardan dolayı masalın tümü okunamıyor. Bu nedenle anlam bozukluğu oluyor. Düzeltebilirseniz daha iyi olur. Saygılarımla

  14. Karlar Kraliçesi says:

    Daha önce de Karlar Kraliçesi masalını okumuştum fakat bu sitedeki Karlar Kraliçesi Masalı gerçekten daha muhteşem olmuş. Masal oku sitesinin yazar arkadaşının hayal gücünün kağıda dökülmesi ve bizlere sunduğu için teşekkürlerimi dile getirip başarılarının devamını diliyorum.

  15. Prenses Masalları says:

    Çok uzun zamandır prenses masallarını okumayı seven birisiyimdir ve sık sık yeni prenses masalları keşfedip okuyorumdur fakat Masal oku sitesi sayesinde artık tek tek siteleri gezmiyorum ve direk bu siteyi bakıp yeni masalları okuyorum ve bugün de Karlar Kraliçesi masalı ile tanıştık ve bugün okuduk gerçekten harika bir masaldı.

Yaren Yücel için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masal Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.