Ağlayan Bulut Hikâyesi

Ağlayan bulut hikayesi, Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, eskiden sarayda bir bey iken olanlara kızıp kendini dağlara vuran ve birkaç koyunuyla dağda yaşayan bir çoban varmış. Bu çoban, elindeki kavalı çalmaya başladı mı, koyunlar bir anda sessizleşir, çobanın yanında hem otlar hem çobanı dinlermiş.

Yalnız koyunlar da değil, çoban kavalını öyle bir çalarmış ki, içindeki derdi döktüğü kavalının sesiyle tüm dağ sessizliğe bürünürmüş. Bu dağda çoban her kaval çaldığında gökyüzünde onun tepesine gelerek çobanı dinleyen bir de bulut varmış.

 

Bu bulut, çoban her kavalını çaldığında bu sesi duyarak gelir, çobanın başında ağlamaya başlarmış. Her kaval çaldığında bulut ağladığı için yağmur yağar, dağın bereketi artarmış. Çoban bu durumu fark edince, bu bulutla konuşmaya karar vermiş. Almış eline kavalı ve çalmaya başlamış. Bu ağlayan bulut onun tepesine gelince de havaya bakıp buluta seslenmiş.

-Ey Bulut! Söyle bakalım ne çalayım istersin?

Demiş. Bunu duyan bulut hemen oradan uzaklaşmış. Ancak çoban tekrardan kavalını çalmaya başlayınca yavaşça tepesine yine gelivermiş. Bu sefer;

-Bulut kardeş! Niye benden kaçarsın. Bilirim ki kavalımın sesini pek seversin. Senin sevdiğin melodiyi de çalmak isterim.

Demiş. Ağlayan bulut daha fazla dayanamamış ve şöyle demiş;

-Ben gönülden, gönlün en içinden çalınan kaval sesini severim. Bu diyarda senden daha içli kaval çalan yok.

Demiş. Çoban bunu duyunca mutlu olmuş ve daha sonra;

-Peki seni her seferinde ağlatan derdin nedir?

Diye sormuş. Ağlayan bulut, “Bu ülkenin prensesinin her gün saraydaki gül bahçesinde oturup, iç çekip ağlamasına, sevdiğine kavuşamamasının, onu beklemesinin verdiği üzüntüye ağlarım.” Deyince çoban, bu prensesin zamanında kendisini dağlara vurduğu prenses olduğunu ve o beklediği kişinin de kendisi olduğunu anlamış.

Yaptığı hatanın farkına varan ve çaldığı kavalın bu denli içli ve acılı olmasının nedeni olan çok sevdiği prensese tekrar kavuşmak isteyen çoban, atına atladığı gibi sarayın yolunu tutmuş. Sarayın önüne gelmiş ve gül bahçesine girerek prensese koşup sarılmış. Birbiriyle özlem gideren prenses ve çoban, kırk gün kırk gece eğlenerek düğün yapmışlar. Hem prensese hem çobanın içli kavalına ağlayan bulut ise 40 gün 40 gece sarayın üstünde sevinç gözyaşları dökerek yağmur yağdırmış.

Ağlayan Bulut Hikâyesinin Konusu Nedir?

Masal oku, Ağlayan Bulut hikâyesinin konusu, birbirine kavuşamayan bir prenses ve bir çobanın haline üzülen ve sürekli ağlayan bir bulutun, çobanın prensesin kendisini beklediğini öğrenmesi ile saraya giderek prensesle kavuşup evlenmesidir.

Ağlayan Bulut Hikâyesinin Ana Fikri Nedir?

Ağlayan Bulut hikâyesi, aşk acısıyla yanıp tutuşan iki aşığın birbirine duyduğu özlemdir.

Ağlayan Bulut Hikâyesinden Çıkartılabilecek Dersler Nelerdir?

Ağlayan Bulut hikâyesinden çıkartılabilecek dersler, duyguları içimizde yaşamak yerine bu duygunun sahibine karşı bir çaba göstermektir.