Altın Yumurtlayan Tavuk Hikayesi
Altın Yumurtlayan Tavuk Hikayesi
Çok eski zamanlarda, fakir mi fakir bir köylü varmış. İyi biri olmasına karşın, çok şanssızmış. O kadar çalışmasına karşılık, elinde avucunda hiçbir şey yokmuş. Günlerden bir gün, köyün zenginlerine yardım etmiş.
Buna karşılık zengin adam: “Sen iyi ve çalışkan birisin. Yardımına karşılık şu parayı al ve kendin için bir şey yap.” Demiş.
Köylü hemen pazarın yolunu tutmuş. Yolda yürürken, bu parayı nasıl değerlendirebileceğini düşünüyormuş.
Pazarda dolaşırken, bir tavuk almaya karar vermiş. Sonunda kendine göre iyi bir tavuk seçmiş. Evine dönerken de elde edeceği tavuk yumurtalarını satıp nasıl para kazanacağının hesabını yapıyormuş.
Bir tavuğa sahip olduğu için, çok mutluymuş. Bütün gece uyumamış, sabah olur olmaz, kümese koşmuş. İlk sahip olacağı yumurtayı, bir an önce görmek istiyormuş. Fakat, umduğunu bulamamış. Çünkü tavuğu, henüz yumurtlamamış.
Ama köylü adam, umudunu yitirmemiş. Bütün gün, tavuğun yumurtlamasını beklemiş. Ama ne yazık ki isteğine ulaşamamış. Ertesi sabah, yine hevesle kümese koşmuş. Ama, yine yumurta yokmuş.
“Ne şanssız adamım ben! Aldığım tavuk bile yumurtlamıyor.” Demiş.
Günler geçmiş. Köylü, her gün yılmadan kümese gidiyor ama eli boş dönüyormuş. Kendi kendine: “Tavuğu aldığımdan beri bir hafta geçti. Hala bir yumurta bile alamadım. Acaba bu tavuğu kessem mi?” Diye mırıldanmış.
O sabah yine kümese gitmiş. Ama kümesten çığlık çığlığa zıplayarak çıkmış. Sevincinden yerinde bile duramıyormuş.
“Olamaz! Bu bir mucize bu, yüce Tanrı’m sana binlerce kez teşekkür ederim!” diye avaz avaz bağırıyormuş. Onun bu halini görenler:
Altın Yumurtlayan Tavuk Masalı Oku
“Vah vah, zavallı adam. Sonunda yoksulluktan çıldırdı herhalde.” Diye kendi aralarında konuşuyorlarmış.
Fakir köylünün bağırma nedeni, tavuğunun yumurtlamış olması değilmiş. Bu yumurtanın, altından oluşuymuş. Köylünün tavuğu, diğer tavuklar gibi her gün değil, haftada bir yumurtluyormuş. Ama yumurta, diğerleri gibi değil, çok değerli ve altındanmış.
Şansı dönen köylü, her hafta aldığı yumurtayı kuyumcuya götürüyor, bozdurarak parasını alıyormuş. Böylelikle, köyün en zengin adamı olmuş. Uzun süre yoksulluk çeken köylü, parayı bol bulunca şaşırmış. Gördüğü her şeyi satın almaya başlamış. Onun bu halini gören arkadaşları:
“Bak, bu kadar para harcama, bunun sonu yok, kendine gel.” Diye onu uyarmışlar. Ama, o tam tersine, har vurup harman savurmaya devam etmiş. Nasıl olsa, tavuğu ona her hafta altın bir yumurta veriyormuş.
Gel zaman, git zaman köylünün bu harcamalarına, tavuğun altın yumurtası yetmez olmuş. Bu savurganlığın sonunda, farklı şeyler düşünmeye başlamış. Ona her şeyi sağlayan tavuğun yediği yem bile, ona fazla gelmeye başlamış. Daha fazla para istiyormuş.
Bu düşünceyle, altın yumurtlayan tavuğu kesmeye karar vermiş. Böylece, tavuğun içindeki yumurtalara bir kerede sahip olacağını düşünmüş. Sonunda düşündüğünü yapmış. Ama hayalindeki hazineye kavuşamamış. Olan, bizim tavuğa olmuş. Elindekiyle yetinmeyi bilmeyen köylü, eski yoksul hayatına geri dönmüş.
Bu Masal da ilginizi çekebilir.
Müthiş 😺
Müthiş