Altın Saçlı Kız Hikayesi

Altın Saçlı Kız Masalı

Abone Ol google news
Altın Saçlı Kız Masalı
Altın Saçlı Kız Masalı

Altın Saçlı Kızın Hikayesi

Not: Altın Saçlı Kız Masalı içerisinde “Ölüm kelimesi geçmiştir.” çocuklara okurken dikkat etmenizi rica ederiz.

Evvel zaman içinde kabul saman içinde padişah yönetiminin olduğu bir ülkede Başak adında bir kız çok sevdiği annesi ile yaşarmış. Bu kızın saçları altın sarısı renginde olup çok ama çok güzelmiş. Herkes Başak’a Altın Saçlı Kız diye seslenirmiş. Bu güzel saçlara sahip olan Başak Büyükannesinden kalan tarak ile saçlarını her sabah tarar ve tarak arasında kalan saç tellerini toplayıp ipek bir kumaşın içinde saklarmış.

Annesi ile yaşayan Altın Saçlı Kız, çok güzel bahçeli bir evde oturuyorlarmış. Kar beyazı evleri olup bütün herkesi kendine hayran bırakan çiçekleri varmış. Bu çiçekler o kadar güzel kokarmış ki bahçenin önünden geçen insanlar durup bu çiçekleri koklarlarmış. Bu kadar güzel kokan çiçekler sahibinden bakım istermiş. Bakımları yapılmayan çiçekler kısa süre içerisinde solup kururlarmış.

Altın Saçlı Kız Başak’ın her gün saçlarını tararken tarak arasında kalan saç tellerini biriktirmesinin bir nedeni varmış. Bu saç tellerini o güzel çiçeklerin yaprakları arasına koyunca, çiçek Altın Saçlı Kıza altın veriyormuş. Bunu bilen annesi Başak’ın saç tellerini her akşam çiçeklerin yaprakları arasına koyar, sabah ise altın olarak alırmış.

Yine günlerden bir gün Başak’ın annesi kızının altın saç tellerinden bir tanesini beyaz çiçeklerin yaprakları arasına koymuş. Sabah uyandığında altını almak için oraya giden annesini bahçenin önünde çiçekleri koklamak için duran bir kadın görmüş. Kadın sadece çiçekleri koklamak için durmuşken Birde ne görsün? Başak’ın annesi çiçekten altın topluyor. Ama gördüğünden emin olmamış. Çünkü normal olarak böyle bir şey mümkün değilmiş. Gözlerine inanamamış. Birden çok heyecanlanmış. Çünkü o da o altınlara sahip olmak istiyormuş. Bunu iyice teyit etmek için bir plan hazırlamış. Bu plan ise çok kötü bir planmış.

Sokaktan geçen kadın, kendini harap hale getirerek üstünü başını yırtarak kötü durumda gibi göstermek istemiş. Başakların evinin önüne gelince kapıyı çalmış. “Çok zor durumdayım lütfen bana acıyın, bana yardım edin, size çok ihtiyacım var” demiş. Bunun ardından bayılmış numarası yaparak kendini yere atmış.

Yerde baygın şekilde duran kadına Başak’ın annesi üzülüp içeri almış. Bir yatağa güzelce uzandırmış. Başak ise kadın kendine gelince içsin diye hemen çorba hazırlamaya başlamış. Bu çorba pişerken kadında yatakta dinleniyormuş. Tüm bu iyi niyetli davranışlara rağmen onları kötü günler bekliyormuş. Kadın hafiften kendine gelmeye başlamış.

Kadın gözlerini açtığında ilk olarak su istemiş. Başak ise koşarak soğuk su getirmiş. Kadın içtikten sonra aç olduğunu, kalacak yerinin olmadığını söylemiş. Bunu duyan başak ve annesi kadına acıyıp birkaç gün kalmalarına müsaade etmiş. Bu esnada da kadına çorba ikram etmişler. Kadın çorbayı içerken Başak’ın saçına hayran dolu bakıyormuş. Ne güzel altın gibi saçların var diyormuş. Çorbayı içtikten sonra kadın teşekkür mahiyetinde Altın saçlı kıza ve ailesine dua etmiş. Bunu duyan annesi çok etkilenmiş. Ve birkaç gün değil daha uzun süre kalmasını istemiş. Ancak kadının kötü niyetinden haberdar değillermiş.

Aradan günler geçtikten sonra artık Başak ile kadın iyi anlaşır hale gelmişler. Samimiyetleri artmış, birçok işte ev halkına yardım ediyormuş. Başak ise iyi anlaştığı için saçlarını kadına taratıyormuş. Kadın da bunu fırsat bilip saç tellerinden birkaç tel saklıyormuş. Altın saçlı kız ise tüm bunlardan habersizmiş. Kötü niyetli kadın bu saç tellerini çiçeklere teker teker koyarak altın toplamaya başlamış.

Altin Sacli Kiz

Gel zaman git zaman saç tellerini teker teker koymanın onu uğraştırdığını fark etmiş. Bu nedenle bir gece tüm saçlarını kesip hepsini tek gece de altına dönüştürmeye karar vermiş. Sonra ise tüm bu altınlar ile kaçacakmış. Aklınca güzel hayaller kurarak ölene dek zengin yaşayacağına inanıyormuş. Ama işlerin beklediği gibi gitmeyeceğinden habersizmiş.

Gece olduğunda makası eline aldığı gibi Altın saçlı kızın odasına doğru yol almış. Elini saça uzatıp kestiğinde tüm saçları yere düşüvermiş. Kadın nasıl elimden kaçırdım diye düşünürken o saçların birer yılana dönüştüğünü fark etmiş. Yılanlar kadına saldırmak üzereymiş. Kadın ise kan ter içinde çığlıklar atıyormuş. Uyanan altın saçlı kız yılanlara durun diye seslenmiş. Yılanlar durmasa yaşlı kadın o gece oracıkta ölecekmiş. Başak saçlarının yerde yılana dönüştüğünü görünce çok üzülmüş.

Yılanlar durduktan sonra kadın evden kaçmış. Altın saçlı kız ve annesi çok üzülmüşler. Çünkü kızının o güzel saçları kesilmiş ve güvendikleri kişi tarafından ihanete uğramış olmanın acısını barındırıyorlarmış. Uzunca süre annesi kızının saçını tarayamamış.

Kadın ise sokaklarda aklını yemek üzereymiş. Altın saçlı kızın saçlarının birer altına dönüştüğünü ve onları kesmeye çalıştığında ise yılana dönüştüğüne inanamıyormuş. Sokaklarda eski ve yırtık elbisesi ile bu sefer gerçekten harap bir hale gelmiş. Yoldan geçenler kadına üzülmeye başlamış. Çünkü sürekli altın saçlı kız diye sayıklıyormuş. Deli gibi bir yoldan diğer yola koşuyormuş. Sokaklarda çürümeye başlayan kadın artık düşkün bir hale gelmiş.

Yine bir gün yoldan geçen yaşlı bir adam, Altın saçlı kız sesini duyunca kadına yönelmeye başlamış. Kadının halini ve buna neyin sebep olduğunu hemen anlamış. Çünkü daha önceden bu durumu yaşayan birini daha tanıyormuş. Kadına gelerek şu sözleri söylemiş:

-Yıllardan evvel burada bir nalbant yaşar tüm insanlara hizmet edermiş. Onu sevmeyen insan yokmuş. Çünkü çok iyi kalpli biriymiş. O da senin gibi çiçeğin altın verdiğini görünce uykularında hep altın görmeye başlar olmuş. Gözünün önünden o gördüğü altınlar gitmiyormuş. O parıltısı sürekli beyninin içindeymiş. Uyku uyuyamaz ve çalışamaz hale gelince şehri terk etmeye karar vermiş. Nalbant kime tarafından ulaşılmaz bir hale gelmiş. Ama ben o nalbanta ne olduğunu biliyorum. Söyleyeyim o nalbant şu anda padişahın en yakın adamı olan vezir oldu. Açgözlü davranmayarak çok daha iyi yerlere geldi.

Bunu duyan kadın ise kendinden geçip yine Altın Saçlı Kız diye etrafta çığlık atarak koşmaya başlamış. Altın Saçlı Kız ve annesi bu duruma her ne kadar üzülse de Başak tekrardan o güzel saçlarına kavuşmayı başarmış. Annesi ile beraber uzun yıllar mutlu yaşamışlar. 

Başak ve annesi tekrar saçlarına kavuştu, gökten üç elma düştü. Bu elmalardan biri Altın Saçlı Kız Masalını okuyana, Biri bu masalı yazana, biri ise bu masalı tüm dinleyenlerin başına düştü. Açgözlü davranmamak dileğiyle.

Altın Saçlı Kız Masal Özeti

Altın saçlı kız olarak bilinen annesiyle yaşayan Başak adından bir kız varmış. Bu kızın saç tellerini evlerinin bahçesinde bulunan çiçeklerin yapraklarının arasına konulunca çiçek sabahları altın verirmiş.

Bir gün yine annesi çiçekten altın almaya çalışırken bunu oradan geçen bir kadın görmüş. Ve gözü dönerek o da altın sahibi olmak istemiş. Bunun için kötü planları hazırlamış. Kendini düşkün bir hale sokan muhtaç görünerek Başak ve annesinin evinde kalmaya başlamış.

Günler sonra Başak ile arası iyi olan kadın Başak’ın saçlarını taramaya başlamış. Tarakta kalan saç telleri ile bahçedeki çiçeklerden altın toplamaya başlamış. Her gün teker teker altın toplamaktan bıkan kadın daha kötü planlar oluşturmuş.

Gece Başak uyurken onun tüm saçını kesecek ve tüm altınları alıp gözden kaybolacakmış. Bu planı uygulamaya başlamış. Makas ile Altın saçlı kızın saçlarını kesmiş. Yere düşen saçlar birer yılan olarak kadına saldırmaya başlamış.

Çığlık sesleriyle uyanan kız yılanlara durun demiş. Kadın ise hemen oradan kaçmış. Altın saçlı kız ise güvendikleri kadından böyle bir davranış gördükleri için çok üzülmüşler. Ayrıca Başak’ın o güzel saçlarına tekrar kavuşması için beklemesi gerekiyormuş. Yollarda perişan olan kadını her gelen geçen deli sanıyormuş.

Bir gün yoldan geçen bir ihtiyar bu kadına daha önceden bu durumu yaşayan bir nalbant olduğunu söylemiş. Ama kadın gibi açgözlü davranmadığını o yüzden daha güzel yerlere gelerek padişahın veziri olduğunu söylemiş.

Bunu duyan kadın ise kendinden geçip yine bir oradan oraya koşuşturmaya başlamış. Altın saçlı kızın ise saçları kısa sürede uzayıvermiş. Ailesi ile uzun ve mutluluk dolu bir hayat sürmüşler.

Altın Saçlı Kız Masalı Hakkında Merak Edilen Sorular

1)   Altın Saçlı Kız Masalının Ana Fikri Nedir?

Karşılığında ne olursa olsun açgözlülük bizi her zaman kötü duruma düşürür. Elindeki olan imkanları da kaçırmanıza sebep olur.

2)   Altın Saçlı Kız Masalının Yazarı Kimdir?

Bize birçok kötü davranışın nasıl sonuçlanacağını öğreten Altın Saçlı Kız Masalının Yazarı Naz Ferniba’dır.

3)   Altın Saçlı Kız Masalından Çıkarılması Gereken Dersler Nelerdir?

  • Altın saçlı kız masalının en önemli dersi açgözlü davranmamak gerektiğidir.
  • Yalan Söylememek gerekir.
  • Bir hedefe ulaşmak için başkalarını kullanmak doğru bir davranış değildir.

4)   Altın Saçlı Kız Masalını Nasıl Dinleyebilirim?

Altın saçlı kız masalının severleri bu masalı dinlemekte isteyebilirler. Çocuklara dinletmek, uyurlarken onlara yardımcı olur. Bu nedenle Altın Saçlı Kız Masalı Dinleme fikri ortaya çıkmıştır. Peki bu masal nasıl dinlenir?

YouTube  üzerinde Altın Saçlı Kız Masalı diye araştırma yapmanız sizi doğru yere yönlendirecektir. Orada birçok Youtube içerik üreticisi Altın Saçlı Kız Masalını seslendirmiştir. Sizlerde kulağınıza hoş gelen okurun videosunu açarak çocuklarınıza ya da bu masalı dinlemek isteyenlere dinletebilirsiniz.

5)   Altın Saçlı Kız Masalı Gerçek Midir?

Halk arasında çokça anlatılan Altın Saçlı Kız Masalı gerçekliği bazı okurlar tarafından sorgulanır. Buna cevap vermek gerekirse bunun kurgusal bir anlatım olduğunu söylememiz gerekir. Kurgusal masallar her ne kadar gerçek olmasa da bizlere doğru yolu gösteren metinlerdir. Bu nedenle bunun gerçek olmadığını düşünüp çıkarmamız gereken derslerin gereksiz olduğunu söylemek doğru olmayacaktır.

6)   Altın Saçlı Kız Masalı Hangi Yaşa Hitap Etmektedir?

Altın saçlı kız masalını başkalarına okumak isteyen kişilerin sıkça sorduğu sorulardan biri olan “Altın Saçlı Kız Masalı Hangi Yaşa Hitap Etmektedir?” sorusunun cevabı şöyledir.

Altın saçlı kız masalı her ne kadar 0-6 yaş arasına hitap etse de bu masalı 8-12 yaş arası çocuklar da okuyabilir. Ama bu masalı sadece 0-12 yaş arası kişiler okuyabilir demek doğru olmayacaktır. Herkes bu masalı merak edebilir, içindeki olaylardan kendisine bir pay çıkarabilir. Bu nedenle herhangi bir yaş sınırı olduğunu söylemek doğru olmayacaktır. Ama hitap etme kısmı için 0-12 yaş aralığına hitap ettiği söylenebilir.

Resimli Hikaye ve Masal KitabıDeğişik MasallarNasrettin Hoca Fıkraları


Benzer İçerikler

Çıkrıkçı Kız Masalı
Çıkrıkçı Kız Hikayesi
Keloğlan Devler Arasında Masalı
Keloğlan Devler Arasında Hikayesi
Binmek İçin İstedim, Ama…
Binmek İçin İstedim, Ama Hikayesi
Keloğlan ve Prenses Hikayesi
Keloğlan ve Prenses Hikayesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masal Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.