Bir varmış, bir yokmuş, yemyeşil ormanların derinliklerinde, Hayvanlar Alemi adında bir diyar varmış. Bu diyarın sakinleri arasında büyük, kocaman bir ayı ile kıvrak, zeki bir tilki bulunurmuş. Ayı, tüm hayvanlar tarafından "Aybar" olarak bilinirmiş çünkü güçlü yapısına rağmen yüreğinde taşıdığı sevgi ve merhametle ormanın en sevecen varlığıymış. Tilki ise "Tilkiş" olarak anılır, çevikliği, neşesi ve öğrenmeye olan bitmeyen merakı ile herkesin gönlünü kazanırmış. Aybar, her sabah uyanır, ormanın derinliklerindeki nehirden su içer, güne yavaşça başlarmış. Tilkiş ise gün boyu etrafta koşturur, yeni yerler keşfeder, her köşede saklı güzellikleri ararmış.
Bir gün ormanda her zamankinden farklı bir telaş başlamış. Hafif esen rüzgârın yerine sert ve soğuk bir hava varmış, ağaçların dalları titrekçe sallanır, kuşlar endişeyle cıvıldamaya başlamış. Hayvanlar, bu değişimin ne anlama geldiğini merak ederken Aybar ve Tilkiş de bu garip havayı fark etmişler. Aybar, derin düşüncelere dalarak, "Belki ormanda bir sorun vardır, huzurumuzu bozan bir durum," demiş. Tilkiş, kocaman gözlerini çevreye dikip, "Birlikte hareket edersek sorunun ne olduğunu buluruz, her zaman olduğu gibi dostluk bizi güçlü kılar," diye eklemiş. Böylece iki dost, ormanın en sakin köşelerinden başlayıp, dengenin bozulduğu kuzey tarafına doğru yola koyulmuşlar.
Yolculukları sırasında, ormanda yaşayan diğer hayvanlar da telaş içindeymiş. Tavşanlar, sincaplar ve küçük kuşlar, ne olduğunu sorar, fakat kimse net bir cevap veremezmiş. Ormanın bilge baykuşu Gözcü, gece boyunca parlayan ışık huzmelerinden bahsetmiş bu ışıkların ormanın kuzeyindeki derin bir vadide yoğunlaştığını söylemiş. Aybar, "Belki de bu ışıklar, ormanın dengesini bozan bir enerjinin işaretidir," demiş. Tilkiş ise, "O halde birlikte bu vadide neyin olduğunu keşfetmeliyiz," diyerek kararlı adımlarla ilerlemişler.
Dar, engebeli patikalar, ani bastıran yağmurlar ve kaygan zeminler, onların yolculuğunu zorlu hale getirmiş. Bir yağmurlu günde, Aybar kalın kürküyle Tilkiş’i ıslanmaktan korumuş Tilkiş ise, çevik adımlarla kaygan zemin üzerinde dengeyi sağlamaya çalışmış. Bu anlarda, birbirlerine olan güvenleri ve yardımlaşma arzuları daha da artmış. Nihayet, ormanın derinliklerine vardıklarında göz kamaştırıcı bir ışık huzmesi ile karşılaşmışlar. Işığın kaynağı, dev bir kristal gibi parlayan, ormanın en yüksek tepesinde duran bir taştı. Aybar, "Bu taş ormanın enerjisini düzenleyen, dengeyi sağlayan bir anahtar olabilir," demiş. Tilkiş, zekice düşünerek, "Eğer taşın üzerindeki çizgilerde saklı olan sırrı çözersek, ormanı eski huzuruna kavuşturabiliriz," diye eklemiş.
İki arkadaş, dikkatlice taşın etrafına yaklaşmışlar. Taşın üzerinde, ince çizgilerle örülmüş, adeta bir labirent gibi karmaşık şekiller bulunuyormuş. Aybar, nazik pençeleriyle çizgilere dokunmuş, Tilkiş ise çevik parmaklarıyla onları okşamış. Bir süre sonra taş, yavaşça parlamaya başlamış etrafından yayılan ışık huzmesi, ormanın dört bir yanına ulaşarak karanlık köşeleri aydınlatmış. O an, ormandaki bütün hayvanlar sevinçle toplanmış çünkü kaybolan denge yeniden sağlanmış, huzur geri dönmüştü. Herkes, Aybar ve Tilkiş’in bu cesur ve özverili davranışını alkışlamış, gerçek dostluğun ve yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış.
Ormandaki bu mucizevi olay, tüm hayvanlara ilham vermiş. Artık herkes, küçük sorunları bile birlikte aşmanın, yardımlaşmanın gücüne inanmış. Aybar, "Biz bir araya geldiğimizde her engeli aşabiliriz," demiş Tilkiş ise, "Dostluk sayesinde hiçbir zorluk kalıcı değildir," diyerek söze katkıda bulunmuş. Zamanla, ormanda her şey yerine oturmuş ağaçlar yine yeşermiş, nehirler akmaya devam etmiş ve hayvanlar, daha önce yaşanan bu macerayı unutmayarak birbirlerine daha sık yardım eder olmuşlar.
Aybar ve Tilkiş’in dostluğu, ormanın her köşesinde konuşulmaya başlanmış. Küçük kuşlar, sincaplar ve tavşanlar, onlardan öğrenerek büyümüş dostluğun, iş birliğinin ve sevginin en güzel örneklerini sergilemişler. Hayvanlar, birbirleriyle paylaştıkları bu özel bağ sayesinde, sorunların üstesinden gelmeyi ve birlikte daha mutlu bir yaşam sürmeyi başarmışlar. Her gün, ormanda yeni bir macera başlamış, her macera, dostluk ve sevgiyle daha da anlam kazanmış.
Bir gün, ormanın ortasında büyük bir şenlik düzenlenmiş. Tüm hayvanlar bir araya gelerek Aybar ve Tilkiş’in bu unutulmaz macerasını kutlamış birlikte dans etmiş, şarkılar söylemiş ve paylaştıkları anıları yad etmişler. O gün, ormanda yaşayan her canlının kalbine dostluğun, sevginin ve yardımlaşmanın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha kazımış. Şenlik sırasında, her hayvan kendi küçük yeteneğini sergilemiş bazısı güzel bir melodi söylerken, bazıları neşeyle dans etmiş. Bu anlar, ormanın geleceği için umut dolu bir başlangıcın simgesi olmuş.
Zaman geçtikçe, orman yeniden eski huzuruna kavuşmuş, her şey eskisi gibi neşeyle akmaya başlamış. Aybar ve Tilkiş, birbirlerine olan bağlılıklarını hiçbir zaman kaybetmemiş yaşlandıkça bile, onların hikayesi ormandaki tüm canlılar için ilham kaynağı olmuş. Küçük hayvanlar, bu iki dostun macerasından öğrenerek, nasıl birlikte hareket edilmesi gerektiğini, zorluklar karşısında nasıl cesaretle durulacağını öğrenmiş. Gerçek dostluğun ve yardımlaşmanın, en zor zamanlarda bile umudu getirdiğini fark etmişler.
Masal, mutlu sonla bitmiş çünkü her şey, sevgi, dostluk ve birlik içinde çözülmüş. Ormanda yaşayan tüm hayvanlar, o günden sonra birbirlerine daha çok destek olmuş, her yeni gün, yeni umutlar ve maceralarla dolu geçmeye başlamış. Ve böylece, Aybar ile Tilkiş’in dostluğu, ormanın derinliklerinde öyle bir yer edinmiş ki, her anlatıldığında, tüm canlılara gerçek mutluluğun ve huzurun sırrını hatırlatır olmuş. Sonunda, ormanda her yer sevgi, neşe ve güvenle dolmuş dostluğun gücü sayesinde her zorluk aşılmış ve tüm canlılar sonsuza dek mutlu yaşamış.
Masalımızı okuduktan sonra çocuğunuzla birlikte aşağıdaki soruları
yanıtlayarak
Hem keyifli vakit geçirebilir hem de masalın öğretici
yönlerini keşfedebilirsiniz.
Hayvanlar Alemi adı verilen büyülü bir ormanda.
Aybar bir ayıydı, güçlü ama çok sevecen ve yardımseverdi.
Yeni yerler keşetmeyi ve bilmediği şeyleri öğrenmeyi severdi.
Büyülü bir kristal taşın enerjisi dengesizleşmişti.
Ormanın dengesini bozan şeyi bulmaya çalıştılar.
Ormanın bilge baykuşu Gözcü.
Ormanın dengesini ve enerjisini koruyordu.
Taşın üzerindeki çizgilere dokunarak.
Dostluk ve yardımlaşma zorlukları aşmanın anahtardır.
Birlikte bir şenlik düzenlediler ve dostluklarını kutladılar.
sertap ballı
oğlum bu masalı çok beyendi saol teşkkrler