Gül Perisi Hikayesi

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur zaman içinde sihirli bir ormanın derinliklerinde ışıl ışıl parlayan bir gül ağacı varmış.  Bu gül ağacının pembe yapraklarında sevimli, oyunbaz şirin bir Gül Perisi yaşarmış. Kanatlarından gül kokusu yayılan güzel peri o kadar küçükmüş ki kimsecikler tarafından fark edilmezmiş. Ancak doğa onun en iyi dostuymuş. Çiçekler, ağaçlar, kelebekler onun oyun arkadaşlarıymış.

Gül Perisi gül yapraklarının içinde bulunan odasında her sabah güneşe günaydın dermiş. Görkemli kanatları, minik vücuduna göre öyle uzun ve büyükmüş ki omuzlarından sarkarak parlıyormuş. Sevimli peri güneşin ılık ışınlarında o kadar mutluymuş ki kelebeklerle dans ediyor, çiçeklerle şakalaşıyormuş. Güneşin tatlı sıcaklığında arkadaşları ile oyun oynayıp eğlenebildiği için, yaz mevsimlerini daha çok severmiş. Çünkü güneş günü daha aydınlık ve verimli kılıyormuş.  Buda arkadaşları ile daha çok zaman geçirmesini sağlıyormuş. Gül Perisi bu yüzden yaz günlerini bir başka severmiş.

Kendi mis kokusuyla ve ıhlamur ağacının mis kokusu birleştiğinde tüm canlılar mest olurmuş. Herkes ile uyum içinde yaşayan Gül Perisi ormanın en sevilen canlılarından biriymiş. Herkes ile dost olan, eşsiz peri türünün son örneğiymiş. Ormanın yer sakiniyle, doğanın her elementi ile mutlu mest yaşamaktaymış. Çünkü kendisi doğanın mucizelerinden biriymiş.

Elbette ki doğa dostu Gül Perisinin birçok arkadaşı varmış. Yağmur damlası da Gül Perisinin çok sevdiği arkadaşlarından biriymiş. Yağmur yağdığından Gül Perisi kirlerinden arınır, şarkılarla yıkanırmış. Onun bu şirin hali Yağmur damlasını da çok mutlu edermiş.  Herkes gibi yağmur damlası da, Gül perisi için çok özel bir dostmuş. Ancak bir gün Gül Perisi yaz sıcaklarının çok eğlenceli olduğunu bu yüzden yazın ayrı güzellikleri olduğunu arkadaşları ile şakalaşarak paylaşmış.

O sırada ormandan geçen yağmur damlası perinin yazı sevmesini çok içerlemiş. Oysa yağmurunda kendine göre bir güzelliği varmış. Yağmur damlası, Gül Perisinin yaz günlerini sevdiğini duyunca gerçekten çok üzülmüş. Yağmur damlası, her mevsimde yağan etkileyici kokusu ile çiçeklere can veren sihirli bir suymuş. Gönlü kırılan yağmur damlası, Gül Perisinin yağmur damlasını ve bulutları hiç sevmediğini düşünmüş. Bu düşüncesini kendisine neden olan bulut arkadaşları ile paylaşmış.

Oysa ki yağmur damlasının bu düşüncesi çok yanlışmış. Ancak kırılıp duygularına yenik düşmüş. Gül Perisi, yağmuru da en az güneşli günler kadar çok seviyormuş. Sadece güneşli günler de diğer arkadaşları ile oynamak çok daha kolay oluyormuş. Yağmurlu günlerde çiçekler beslendikleri, hayvancıklarda saklandığı için oynamak, şakalaşmak mümkün olmuyormuş. Gül Perisi biliyormuş yağmur olmadan doğanın yeşillenmeyeceğini, çiçeklerin büyümeyeceğini ancak bunlar sadece düşüncesinde saklıymış. Çünkü bunları dile getirmek hiç aklına gelmemiş.

Günlerden bir gün Gül Perisi kanatlarının eskisi kadar parlamadığını, üstünün başının toz içinde olduğunu hissetmiş. Fark etmiş ki, artık Gül Perisi yağmurda ıslanıp temizlenemiyor, yağmurla birlikte mutluluk veren o sihirli şarkıları söyleyemiyormuş. Çünkü yağmur damlası Gül Perisine hiç yağmur suyu akıtmıyormuş. Yağmur onun içinde, tüm canlılar içinde çok önemliymiş. Yağmur sayesinde boyundan büyük kanatları ışıl ışıl parlıyormuş. Birden kulaklarına yağmur damlalarının huzur verici sesi gelmiş. Gül Perisinin en sevdiği şey, yağmur sesinin eşliğinde şarkı söylemekmiş. Kendi sesi ile yağmur damlalarının melodisi birleşince ortaya görkemli bir müzik şöleni çıkıyormuş. Yağmur damlasının yokluğunu derinden hisseden Gül Perisi, hemen güzel sesi ile seslenivermiş biricik arkadaşı yağmur damlasına…

-Beni huzurla ıslatan yağmur damlası neredesin?

– …

Yağmur damlasından ses seda çıkmamış.  Yağmur damlasından beklediği cevabı alamayan Gül Perisi çok üzülmüş. Ama yağmur damlası da öyle gücenmiş ki sevilmediğini sanmak çok ağırına gitmiş. Nasıl cevap vereceğini bir türlü bilememiş. Gül Perisi cevap alamasa da umudunu kaybetmeden tekrar seslenmiş. Çünkü yağmur damlası ona her zaman nazikçe cevap verirmiş ve birlikte çok eğlenirlermiş. Yağmur damlası serin sularını Gül Perisinin üzerine akıtırken, Gül Perisi şarkılar söyleyerek kirlenen kanatlarını temizlermiş. Tüm ormanı muhteşem bir ninni sarar herkes huzur içinde uykuya dalarmış.

Ancak şimdi ne olduysa yağmur damlası ses bile vermiyormuş ona… Hiçbir şeyden haberi olmayan sevimli Gül Perisi cesaretini toplayarak bir kez daha seslenmiş yağmur damlasına… Aslında oda arkadaşına çok kırılmış.

–  Sevgili dostum yağmur damlaları nereye kayboldunuz? Gelin birlikte tekrar şarkılar söyleyelim…

Yağmur damlası aksilikle cevap vermiş.

–  Yağmur yağması için beklemen gerekiyor Gül Perisi, sonbaharda görüşürüz hoşça kal.

Böylece iki arkadaş sonbaharda tekrar görüşmek üzere kırgın bir şekilde birbirinden uzaklaşmışlar.

Gül Perisi Masal Özeti

Evvel zaman içinde çok güzel bir Gül Perisi yaşarmış. Gülden bir evi, doğadan bir sürü dostu varmış.  Herkesle arkadaşmış. Çiçeklerle konuşur şarkılar söylermiş. Cırcır böcekleri, kelebekler ve karıncalarla eğlenceli oyunlar oynarmış. Parıldayan kanatları ile herkesi kendine hayran bırakırmış. Ancak ufak tefek olduğu için arkadaşları dışında kimse onu fark etmezmiş. Yaz mevsimleri onun en sevdiği zamanlarmış. Çünkü arkadaşları ile birlikte olmak en mutlu olduğu zamanlarıymış. Bir gün güneşli günleri sevdiğini dile getirmiş. Aslında bu çok masum ve iyi niyetli bir düşünceymiş. Ancak yağmur damlası bu düşüncesini paylaşırken ona kulak misafiri olmuş. Yağmur damlası da Gül Perisini çok severmiş ancak Gül Perisinin yaz günlerini sevmesi yağmur damlasını çok hüzünlendirmiş.

Gül Perisi gel zaman git zaman bir gün yağmura ihtiyaç duymuş. Çünkü yağmur kanatlanın temizlenmesini, şarkılar söylemesine neden olan bir arkadaşmış. Bu yüzden yağmur damlasını yanına çağırmış. “Neredesin” diye seslenmiş yağmur damlasına ancak ses veren olmamış. Yağmur damlasının ses vermemesine çok üzülen ve özlediği arkadaşına bir daha seslenmek isteyen Gül Perisi tekrar “neredesin sevgili dost” diye sorması üzerine yağmur damlası kırgın bir ses tonu ile Gül Perisinin şu an yanında olamayacağını işleri olduğunu vurgulamış. Gül Perisinin beklemesi gerektiğini ancak sonbaharda gene görüşebileceklerini dile getirmiştir. Küçük bir yanlış anlama sonucunda iki arkadaş birbirlerinde ayrı düşmüşler.

Aslında birbirini seven bu iki arkadaş birbirlerini çok sevse de yanlış düşünceler sonucunda kalpleri kırılmış. Yeniden eski zamanlarına dönebilmeleri için birbirlerini sonbahara kadar beklemeleri gerekecek. İşte Gül Perisi hikayesi burada sonlanmaktadır. Bir Andersen masalı hikayesi olan kitap dostluğun kıymetini en güzel şekilde anlatmaktadır.

Gül Perisi ile İlgili Merak Edilen Sorular

Gül Perisi Ana Fikir Nedir?

Gül Perisi masalı oldukça hoş bir hikayedir. Aslında bakış açılarına göre birçok açıdan ele alınabilmektedir. Bu masalda yağmur damlasının Gül Perisine kırılmasını tanık olduk.  Elbette ki bu tamamen yanlış anlamadan oluşan bir kırgınlıktır.  Anlamadan, karşı tarafı net algılamadan alınganlık yapılmamalıdır. Kırıldığımız noktaları arkadaşımızla paylaşmalı, olayın gerçek yüzünü öğrenmeliyiz.  Aksi takdirde hiç yoktan aramız açılacak, küskünlükler meydana gelecektir.  Bununla birlikle hayatta her şeyin bir zıttı olduğunu nasıl ki güneşe ihtiyacımız varsa yağmura da o denli ihtiyacımız olduğunun farkına varmalıyız. Masal oldukça keyiflidir. Sevginin küçük bir algı sorunuyla nasıl sevgisizliği dönüştüğü anlatılmıştır.  Dinlemenin, öğrenmenin önemini de vurgulamaktadır. Gerçeği öğrenemeyen kişiler inandıklarıyla sorunlar yaşar. Bu yüzden yanlışlıklar konuşarak çözümlenmelidir.

Gül Perisi Masalının Yazarı Kimdir?

Gül Perisimasal kitabı aslında Andresen masallarından uyarlanmıştır. Masal kahramanının küçük bir peri olması akıllara Parmak kızı çağrıştırmaktadır. Zaten “Parmak Kız” da bir Andersen masalıdır.  Gül Perisi masalı etkileyici masallardan biridir. İçinde arkadaşlığı, sevgiyi barındırır.  Masalın yaratıcısı Hans Cristian Andersan’dır. 1805 yılında dünyaya gelen yazar 1875 yılında hayata gözlerini yumdu.  Masalları 18. yüzyıldan bu yana çocuklara ilham kaynağı olmaktadır.  Yazar ayrıca Kurşun Asker, Kibritçi Kız, Çirkin Ördek Yavrusu gibi önemli masalların sahibidir. Hans Cristian Andersan çocuklara zıtlıkları, hayatın gerçeklerini, doğruyu ve yanlışı algılamayı öğretmektedir.

Gül Perisi Ne Demek?

Gül Perisi bir masal kahramanıdır. Andersen Masallarında geçen “Gül Perisi” hikayesinin baş kahramanıdır. Dolayısı ile masal kahramanı olan peri bir Gül ağacında yaşadığı için Gül Perisi adını almıştır. Tamamen mecazi bir anlamda kullanılmıştır. Gül Perisi diye bir varlık bulunmamaktadır. Hayali bir kahraman olduğu unutulmamalıdır. Özellikle küçük yaştaki çocuklara masal okurken itina gösterilmesinde çok yarar vardır.

Gül Perisi Masalı Gerçek Mi?

Gül Perisi masalı gerçek değildir hayali yaşanan bir durumdur. Ancak hikâyede yaşanan durum oldukça gerçekçidir. Çünkü genellikle insanlar yanlış anlama sonucunda sevdikleri birtakım dostlukları kaybedebilmektedir. Dağ dağa küsmüş dağın haberi olmamış atasözünde olduğu gibi gül masalında da arkadaşlıkların zedelenmesi söz konusudur.

Gül Perisi Masalı Kaç Sayfa?

Andersen kitaplarında yer alan Gül Perisi Masalı İlkokul çağındaki çocuklar için ideal bir masal kitabıdır. Masalın içinde birçok ders verici nokta bulunmaktadır.  Andersen’in bu masalı toplamda 63 sayfadan oluşmaktadır. Çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için mükemmel bir seçim olacaktır. Masalın daha heyecanlı bir hal alması açısından anne ve babalar masal uyku öncesi eşlik etmesi çok eğlenceli olmaktadır. Okul çağı öncesinde de bu masal çocuklara okunabilmektedir.

Andersen Masalları Kaç Tanedir?

Andersen masalları oldukça sürükleyici masal kitabıdır. Yediden yetmişe hemen herkesin birliği meşhur masallar Andersen seçmeleridir.  Andersen masalları çocuk masallarında çok etkili bir yere sahiptir.  Yüzyıllar boyunca dilden dile çevrilen masallar ülkemizde de her çocuğun hayal dünyasını genişletmektedir.  Andersen masallarının bilinen 156 adet masalı bulunmaktadır. 1835 yılında basımı olan ilk kitap çocuklar için yazılmıştır. İlk basımından bu yana artan masallar farklı ciltlerde toplanmıştır. Günümüzde Andersen masalları üç ciltten oluşmaktadır.  Çocukların hayal gücünü geliştirebilmeleri adına mutlaka masal anlatımı, masal okuması yapılması gerekir.

Sitemiz üzerinden unutulmaya yüz tutmuş masalları çocuklarınıza aktarabilirsiniz. Gül Perisi oku bölümünden masalı okumaya başlayabilirsiniz. Gül Perisi oldukça akıcı bir masaldır. Çocuklarınızla birlikte eğlenceli masal saatleri oluşturabilirsiniz. Çocukların daha masalı daha iyi algılaması için masalı okurken kahramanların sesine hayat verebilirsiniz. Bununla birlikle çocuğun hayal dünyasında ne olup bittiğini bilmek için çocuğa eğitici sorular yöneltmek masal ve gerçek hayatla ilgili bakış açısını açığa çıkaracaktır.  Çocuğun ruh halini anlayabilmek adına anlatmış olduğunuz masaldan sonra masal analizi yapmak çok keyif verici olacaktır.

Gül Perisi masalı oku kısmından masala ulaşmak mümkündür. Kısa ve öz anlatımıyla çocukların kafasını karıştırmadan yazarın vermiş olduğu mesaj çocukların hafızasına kazınır. Böylece çocuklar hayat yolunda ilerlerken öğrendikleri masallarla hayat daha farklı açıdan bakarlar. Çocuğun duygusal gelişimini desteklemek adına masal okumaya özen göstermek çok önemlidir. Çocuk masallarına hikâye kitaplarından ya da internetten üzerinden destek alınarak ulaşılabilmektedir.

Andersan Masalları – Anadolu Masalları – Hayvan Hikayeleri