Güllü Köy Hikayesi

Güllü köy masalı, Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, develer tellal iken pireler berber iken gül bahçeleriyle dolu küçük bir köy varmış. Bu köyde çeşit çeşit birbirinden güzel güller yetişir, köy halkı da bu gülleri yetiştirip şehirlilere ve saraya satarak geçimlerini sağlarlarmış. Bu köyün gülleri o kadar meşhur olmuş ki, uzak diyarlardan bile bu gülleri satın almak için gelmeye başlamışlar.

Köy halkı bu durumdan çok memnunmuş, hepsi zor geçindikleri bu köy hayatında güllerinin namı yayıldıkça rahat bir yaşam sürmeye başlamışlar ve artık yetiştirilen güller satın almak isteyenlere yetmemeye dahi başlamış.

Güllü köy, tüm güller koparılıp satılınca bir anda bomboş bir tarlaya dönüşmüş. Ne yapacağını kara kara düşünmeye başlayan köy halkı ise daha çok para kazanmanın açgözlülüğü ile bu boşalan tarlalarına farklı sebze ve meyveler dikmeye başlamışlar. Bir sonraki gül mevsimine kadar bu sebzeleri satıp sonra tekrardan gül yetiştirmeye devam etmeye karar vermişler.

Ancak ne diktikleri bitkiler sebze ve meyve vermiş ne de bu bitkileri diktikleri tarlaya diktikleri o güzel güller açmaya başlamış. Herkesin almak için can attığı bu güller bir türlü açmayınca bu köye gül almaya gelenler de eli boş dönmeye, köy halkı da bu nedenle para kazanamamaya başlamış.

Bu köyde, güllerin yetiştiği tarlaların toprağı özel bir toprakmış ve zamanında yalnızca gül yetiştirmek için bilge bir dede tarafından sihirli bir toprak olarak tarla haline getirilmiş. Bilge dede, bu güllerin yalnızca iyiliğin ve dürüstlüğün hâkim olduğu bir köyde yetişebildiğini, köy halkının para uğruna tüm gülleri hiç düşünmeden satması ve daha fazla para için bu tarlaya sebze ve meyve ekmeleri sebebiyle artık bu tarlada tek bir otun dahi yetişemeyeceğini söylemiş.

Bu nedenle bu köyde ne kadar uğraşsalar da asla bir daha gül açmamış ve bu köyün sakinleri ellerindeki bu değerli toprağı kaybederek oldukça fakir bir hale gelmiş ve geçinemez hale gelmiş. Yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunu ve açgözlülüğün sonuçlarını gören ve anlayan köy halkı, son bir çare olarak bilge dedenin evine gitmiş ve hepsi dedeye yalvararak bir daha asla böyle bir şey yapmayacaklarını söylemişler.

Bilge dede, köy halkının pişmanlığını görerek bu kurumuş tarlaları tekrar canlandırmış ve o meşhur güller en kısa sürede tekrar yetişip açmaya başlamış. Bundan sonra hiçbir köylü daha çok para kazanmak için uğraşmamış, güllerini tamamen satmak yerine yalnızca belirli bir kısmını satmaya başlamış.

Eski köy masalları arasında yer alan Güllü Köy masalı böylece son bulmuş oldu.

Güllü Köy Masalının Konusu Nedir?

Güllü Köy masalının konusu, birbirinden güzel güllerin yetiştiği köy halkının, bu gülleri satarken açgözlülüğe kurban olup elindeki her şeyi kaybetmeleri ve ardından yaptıkları hatayı anlamalarıdır.

Güllü Köy Masalının Ana Fikri Nedir?

Masal oku, Güllü Köy masalının ana fikri, açgözlülüğün her zaman kötü sonuçlar doğuracağıdır.

Güllü Köy Masalından Çıkartılabilecek Dersler Nelerdir?

Açgözlü olmayarak elimizdekinin değerini ve kıymetini bilmemiz gerektiği, daha fazla para kazanmak için hile hurdaya başvurmamak, daha çok çalışmaktır.