Bir varmış bir yokmuş yemyeşil ormanların, berrak derenin ve rengarenk çiçek bahçelerinin bulunduğu hayvanlar aleminin derinliklerinde, her canlının kendine özgü yetenekleriyle yaşamı güzelleştirdiği, dostluğun ve yardımlaşmanın en değerli hazine sayıldığı bir diyar varmış. Bu diyarın sakinlerinden biri, ormanın yüksek tepelerinden süzülen, keskin gözleri ve güçlü pençeleriyle bilinen, cesur ve zeki bir kurtmuş. Adı Korkut olan bu kurt, ormanı korumak, diğer hayvanlara yol göstermek ve yaşamın dengesini sağlamak için elinden geleni yaparmış. Diğer yandan, yavaş ve sakin, ama içten içe yardım etmeye her daim hazır, sabırlı ve nazik bir keçi varmış. Adı Sevgi olan bu keçi, uzun kulakları, yumuşak beyaz kürkü ve tatlı bakışlarıyla ormanın kalbini ısıtırmış. Başlangıçta Korkut ve Sevgi birbirlerine oldukça farklıymış Korkut, hızla hareket eden ve gökyüzünü adım adım tarayan güçlü yapısıyla övünürken, Sevgi ise sakinliği, sabrı ve alçakgönüllülüğüyle dikkat çeker, kendi dünyasında yavaşça ilerlerdi. Fakat zamanla, ormanın üzerinde yükselen güneşin ve serin rüzgarın getirdiği zorluklar, her iki karakteri de, bireysel güçlerinin ötesinde bir şeyler başarmanın, iş birliği yapmanın ve gerçek dostluğu bulmanın ne kadar değerli olduğunu fark ettirmiş.
Bir gün ormanda büyük bir sorun baş göstermiş. Uzun süredir akan derenin suları aniden azalmaya, nehrin kıyısındaki bitkiler solmaya ve hayvanlar susuzluk çekmeye başlamış. Okyanustan uzak olmayan, ormanın derinliklerinde yaşayan tüm canlılar, suyun azalması yüzünden endişeye kapılmış. Korkut, yüksek tepelerden ormanı gözlemlerken, derenin akışını kesen büyük kayalar, kırılmış dallar ve yabancı maddelerin biriktiğini fark etmiş. Aynı anda, Sevgi, yavaş adımlarla vadinin kenarına inip, kuruyan toprağı, solmuş çimenleri ve susuz kalan bitkileri dikkatle gözlemlemiş. İkisi de, ormanın geleceği için bu sorunu çözmek gerektiğini derinden hissetmiş.
Korkut, güçlü sesiyle "Arkadaşım Sevgi, ormanımızdaki suyu yeniden getirmek için birlikte çalışmamız gerekiyor. Ben yüksekten baktığımda engelleri görüyorum, sen de alçaklardan detayları inceleyebilirsin" demiş. Sevgi, yumuşak bir gülümsemeyle "Evet, her birimizin farklı yetenekleri var. Biz birlikte hareket edersek, suyun akışını yeniden sağlayabiliriz" diye yanıt vermiş. Böylece, ikisi arasındaki eski farklılıklar, ortak bir amaç uğruna birleşerek, dostluğu pekiştirmiş.
Korkut ve Sevgi, hemen diğer orman sakinlerini de yanlarına çağırmış. Tavşanlar, sincaplar, kuşlar ve kaplumbağalar, Korkut’un yüksekten yaptığı gözlemleri ve Sevgi’nin yavaş, dikkatli incelemelerini dinleyip, kendi küçük yeteneklerini ortaya koymaya başlamışlar. Tavşanlar, çevik adımlarıyla yerdeki küçük taşları ve yabancı maddeleri toplamış sincaplar, ağaç dallarını ve kırık yaprakları özenle kaldırmış kaplumbağalar ise ağır kayaların yer değiştirilmesinde yardımcı olmuş. Ormandaki her canlı, kendi rolünü oynayarak, suyun akışını kesen engellerin kaldırılması için büyük bir çaba göstermiş.
Günün ilk ışıklarıyla birlikte, Korkut gökyüzünden aşağıya bakıp, "Bakalım arkadaşlar, engeller yavaş yavaş kaldırılıyor mu?" diye sormuş. Sevgi, vadinin dibinde incelemeler yaparak "Evet, suyun akışı tekrar başlamaya başladı. Hepimizin çabası, ormanı canlandırdı!" demiş. Bu sözler, ormandaki tüm canlıların yüreklerinde büyük bir sevinç ve umut uyandırmış. Artık susuz kalan nehir yeniden hayat buluyor, kuşların neşeli şarkıları ormanı dolduruyor, çiçekler eski renklerine kavuşuyordu.
Korkut ve Sevgi'nin önderliğinde, ormanda büyük bir kutlama düzenlenmiş. Rengarenk çiçeklerin süslediği meydanlarda, hayvanlar bir araya gelip dans etmiş, şarkılar söylemiş ve birbirlerine "Birlikte her engeli aşarız" diye seslenmişler. Bu kutlama, ormandaki dayanışmanın, iş birliğinin ve gerçek dostluğun simgesi haline gelmiş. Korkut, "Benim gökyüzünden bakışımla gördüğüm her şey, bizim birlikte hareket etmemizle daha da güzelleşir," derken; Sevgi ise, "Sabrım ve küçük adımlarımla bile büyük farklar yaratılabileceğini öğrendim," diyerek, birbirlerine destek olmanın önemini tüm canlılara anlatmışlar.
Ormanda yaşanan bu büyük olay, nesilden nesile anlatılmaya başlamış. Küçük hayvanlar, Korkut ve Sevgi'nin dostluğundan ilham alarak, birbirlerine yardım etmenin, farklılıkların aslında bizi güçlü kıldığını ve birlikte çalışmanın her zorluğu aşabileceğini öğrenmişler. Her gece, yıldızların altında uykuya dalmadan önce, ormanın sakinleri bu büyük dostluğu hatırlayarak, yeni günlere umutla uyanmışlar.
Günler, haftalar, aylar geçmiş ve orman, suyun berrak akışı, yeşil ağaçların gölgesi, çiçeklerin hoş kokusu ve hayvanların neşesiyle yeniden canlanmış. Korkut, gökyüzünden aşağıya bakarken, Sevgi ise yavaş adımlarla vadinin güzelliğini incelerken, her ikisi de kalplerinde birbirlerine duydukları minnettarlığı ve dostluğun gücünü hissediyordu. Ormandaki tüm canlı, "Gerçek dostluk, kalplerimizi birleştirir ve bizi güçlü kılar" sözünü asla unutmadı.
Masalımızın sonunda, Korkut ve Sevgi'nin dostluğu, ormanın en güzel efsanesi haline geldi. Her çocuk, büyüdüğünde bu hikayeyi hatırlayarak, farklılıkların bir araya geldiğinde nasıl büyük bir güç oluşturduğunu, birlikte çalışmanın her türlü engeli aşabileceğini öğrendi. Her gece, ormanın sakinleri uykuya dalarken, yıldızların ışığında Korkut ve Sevgi'nin dostluğunu düşünerek, gelecek günlere dair umutlarını tazelediler.
Ve böylece, masal mutlu sonla bitmiş; ormanın derinliklerinde, suyun akışı, çiçeklerin açması ve hayvanların neşesi, Korkut ve Sevgi'nin örnek aldığı dostluk ve iş birliğinin öyküsünü dilden dile anlatmaya devam etmiş. Her yeni gün, ormanda yaşayan tüm canlılar, birbirlerine destek olup, sevgiyle, anlayışla ve yardımlaşmayla yaşamaya devam etmiş; çünkü gerçek dostluk, kalplerde saklı olan en değerli hazinedir.
Masalımızı okuduktan sonra çocuğunuzla birlikte aşağıdaki soruları
yanıtlayarak
Hem keyifli vakit geçirebilir hem de masalın öğretici
yönlerini keşfedebilirsiniz.
Kurt ve keçi dost olmuştur.
Ormandaki suyun akışını tekrar sağlamak için iş birliği yaptılar.
Tavşanlar taşları topladı, sincaplar dalları temizledi, kaplumbağalar büyük kayaları itti.
Kurt hızlı, cesur ve keskin gözlüydü.
Keçi sabırlı, nazik ve dikkatliydi.
Dostluk, iş birliği ve yardımlaşma.
Bitkiler soldu, hayvanlar susuz kaldı ve yaşam zorlaştı.
Kurt yüksekten gözlem yaparak engelleri gördü, keçi ise yavaşça inceleyerek detayları fark etti.
Hayvanlar ancak birlikte çalışarak zorlukları aşabiliyorlardı.
Suyun akışı sağlandı, orman canlandı ve tüm hayvanlar kutlama yaptı.