İbrahim Edhem Hz Hikayesi
İbrahim Edhem Hz. Hikayesi Oku
İbrahim Edhem bel şehrinin sultanı sırma ve altınlar içinde Allah’ı arayan talipli. Avlanarak kendini oyalayan, yaradılışının aslından kaçan sultan yine günlerden bir gün avlanıyordu.
Neşeli, mutlu, minyatür atlar, sayısız hizmetli ve kelebek ayaklı tazılarla avlanarak kendini oyalıyordu ki, kimsenin işitmediği sadece kendisinin işittiği bir ses duydu.
-Ey İbrahim seni bu iş için yaratmadılar. İçine düşen ateşle sarayına geldi ipekler içindeki yatağına uzandı. Bir türlü uyku tutmuyordu. Ne, nasıl, niye soruları kafasında yankılanırken, çatıda sesler yürüyen birinin ayak sesleriydi sanki onu duydu. Kimdir o?
Çatıda yürüyen kimsenin sesi yankılandı:
-Yabancı değil bir katar deve kaybettim damda onları arıyorum. Sultan kızgınlığın ve şaşkınlığın son haddiyle bağırdı.
-Be adam kaybolan develeri sarayın damında mı arıyorsun?
Yine aynı ses cevap verdi:
-Ey gafil sende Allah’ı ipek ve atlas kaftanlar içinde, inci ve altın tahtlar üzerinde aramıyor musun. İbrahim Edhem yatağından sıçrayıp adamlarını çağırdı.
Ama kimseyi bulamadı, sabaha kadar yatağında çırpınıp bir o yana, bir bu yana döndü durdu. Sabah olup divan kurulur kurulmaz, birden bire içeri heybetli bir adam girdi, ne kimse ona kim olduğunusorabildi, ne de müdahale edebildi. Sultanın önüne kadar geldi, İbrahim Edhem aklı ve kalbi darmadağın, ona soru yöneltti.
Ne istiyorsun dileğin nedir?
-Yolcuyum buraya konmaya geldim.
Burası benim sarayım, han değil.
-Senden evvel burada kim vardı.
Babam.
-Ya ondan evvel.
Ondan da evvel de atalarım, bana bu sarayı bırakanlar.
Birinin göçüp diğerinin konduğu han değil de nedir ki.
Bunları söyledikten sonra o heybetli adam hızla geriye dönüp saraydan çıkıp gitti. İbrahim Edhem o ilk şaşkınlığını attıktan sonra, hızla bu esrarengiz kişinin peşine düştü.
Onu ancak şehrin dışında yakalayabildi. Onun eline yapışarak Allah aşkına söyleyin siz kimsiniz, içime bir ateş düşürdünüz ne tarifi mümkün ne de ruhumu yakmamış olması. Ben Hızır’ım, bu cevabı alan İbrahim Edhem daha da ateşlenmiş olarak, bana birkaç saat için izin verin evime gidip geleyim. Beni buracıkta bekleyin ne olur,
lütfen bekleyin. Hayır ecel muhtaç olduğun müddetten daha yakın. Unutmak zamanı değil, uyanmak zamanı ve İbrahim Edhem genç anda tacına, tahtına küserek ,gönlüyle yaradılış gayesiyle barışarak, dünyanın şehvet uykusundan uyandı.
Okul Öncesi Hikayeler – Masallar – 2 Yaş Masalları