İyi Kalpli Prens Hikayesi

İyi Kalpli Prens Hikayesi

Abone Ol google news
İyi Kalpli Prens
İyi Kalpli Prens

Periler Ülkesinde İyi Kalpli Prens Hikayesi

Bir varmış, bir yokmuş. Geçmiş zaman içinde, zaman mekân içinde bir Periler Ülkesi varmış.

Bu ülkenin gümüşten beyaz, turunçtan tatlı bir prensi varmış. O kadar merhametliymiş ki, tanıdıklarının başına küçük bir bela gelse yemeden içmeden kesilirmiş. Belki de üzüntüsünden hastalanırmış.

Lüle, lüle sarı saçlarının üstüne geçirdiği altın tacı, güneş ışığında parlarmış…

Sırmalı kaftanın eteklerini savura savura sarayının bahçesinde gezerken düşmanları kıskançlıktan patlama derecesine varırlarmış.

Günlerden bir gün, İyi Kalpli Prens sarayın bahçesinde geziniyormuş. Çiçeklerden demetler yapıyormuş. O gün neşesi yerindeymiş.

Düşmanlarının kendisi için hazırladıkları kötü oyunu bilmiyormuş. Hiçbir şeyden şüphelenmeden rahatça geziniyormuş.

Bir ara çiçek demetlerinin arasında bir böcek görmüş.

Böcek o kadar güzelmiş o kadar güzelmiş ki, dayanamamış avucunun içine almış:

– Benim güzel böceğim! Dua et ki, iyi kalpli bir prensin eline düştün!

Başka biri olsa acımadan tatlı canına kıyardı, demiş.

Böcek silkinmiş. Mavi kanatlarını çırpmış, neşe dolu bir sesle:

– Biliyorum sayın prensim, demiş. Başkasının eline geçsem ezileceğimi biliyorum. İyi kalbinizin, merhamet dolu ruhunuzun hayranıyım. Lütfen beni biraz daha tutun da doya doya sizi seyredeyim!

İyi Kalpli Prens’in çok hoşuna gitmiş böceğin sözleri:

– Tabii, demiş. İstediğin kadar seni avucumda tutarım. Bıkınca haber ver ki, bırakayım.

Böcek bir süre kanatlarını çırparak İyi Kalpli Prens’in avucunda gezinmiş. Sonra birdenbire ince feryatlar koparmış… Yüksek sesle ağlamaya başlamış. İyi Kalpli Prens duygulanmış:

– Benim güzel böceğim. Mavi, mavi kanatların, benek, benek ayakların, inci, inci gözlerin, pırlanta gibi bir yüreğin varken neden ağlarsın?

Böcek iç çekmiş. Hıçkırıklarla sarsıla, sarıla cevap vermiş prense:

– Ah! Bilseniz İyi Kalpli Prens’im, bilseniz başıma gelenleri…

– Ne gelmiş başına?

– Ben daha minnacıkken bu bahçenin bahçıvanı çiçek fidanı aramak için Kaf Dağı’na çıktı. Ben, annem ve kardeşimle bir çiçeğin içinde bulunan yuvamızda mesut bir hayat sürüyordum.

Bahçıvan geldiği zaman annem diğer kardeşlerimi peşine takıp gezmeye götürmüştü. Keşke ben de gitmiş olsaydım. Ama rahatsızdım, yatıyordum.

Bahçıvan geldi. Goncaları arasında yattığım çiçeği bir çekişte söktü. Ne kadar yalvardım, yakardımsa bırakmadı. Alıp buraya getirdi ve bahçeye dikti. O günden beri anne hasletiyle içim kavruluyor. Yüzüm gülerken, kalbim kan ağlıyor.

Hep İyi Kalpli Prens’imin işin farkına varıp beni kurtarmasını bekledim durdum.

Burada susmuş. İyi Kalpli Prens dalgın, dalgın böceğe bakıyormuş. Gözlerinin etrafında yaş damlacıkları belirmiş:

– Seni hemen götüreyim Kaf Dağı’na, demiş. Biz periler için uzak yol yoktur. Birkaç saniyede gidip gelirim. Küçük böcek birden ağlamayı kesmiş. Neşeli bir sesle:

– Sizi candan kucaklamak isterdim. Ne yazık ki, boyum müsait değil! İzin verir misiniz şöyle güzel yüzünüz de bir gezinivereyim?

İyi Kalpli Prens, her şeyden habersiz izin vermiş. Böceği kaldırıp burnunun üstüne oturtmuş:

– İyice gezin, demiş. Sonra da birlikte evine gideriz.

– Çok teşekkür ederim.

Meğer küçük böcek bir hilekârmış. Krala düşmanlık besleyen ve prense bir kötülük yapıp intikam almaya çalışan kötü kalpli adamlarla anlaşması varmış.

Bir süre prensin yanaklarında gezindikten sonra burun deliklerinin birine yanaşmış.

Kaşla göz arasında, delikten içeri girip kaybolmuş. Prensin burnu gıdıklanmış:

– Güzel böceğim artık yeter, burnum gıdıklanıyor. Güzel böceğin sesi burnunun derinliklerinden acayip bir şekilde duyulmuş

– Seni oyuna getirdim prens efendi…

Artık ölümün elimden olacak.

Prens böyle bir kötülük beklemiyormuş hiç :

– Ama ben sana ne yaptım?

Böceğin sesi daha da derinden gelmeye başlamış:

– Sen bana hiçbir şey yapmadın elbette… Ben sana Yapacağım. İyi kalpliliğinin kurbanı olacaksın. Her gördüğüne güvenmemen gerektiğini öğrenirsin bundan sonra…

– Ama bu çok kötü bir harekettir. Ben sana iyilik düşünürken senin bu hareketin affedilir gibi değil. Ayıptı hem de…

 Cevap yerine bir kahkaha duyulmuş sadece. Böcek, prensin burnunun içine yerleştikten sonra kahkahalar atıyormuş. Prens ne yapacağını şaşırmış…

Koşarak saraya girmiş. Durumu yakın arkadaşlarına bildirmiş. Oturup bundan kurtulmanın yollarını aramaya başlamışlar hep birlikte:

 – Sümkür, demiş içlerinden biri.

Prens sümkürmüş, fakat böcek hiç oralı olmamış. Yeniden kahkahalar atarak bağırmış:

– Boşuna uğraşmayın! Burnunun en kuytu yerine yerleştim… Kolay kolay bir şey yapamazsınız bana.

–  Aksır, demiş diğeri…

Prens aksırmış, fakat yine bir sonuç çıkmamış. İyice rahatsız olmaya başlamış. Burnunun içindeki böcek rahat durmuyor, kıpır, kıpır kıpırdanarak gıdıklıyormuş.

Durum, prensin babasının kulağına kadar gitmiş. Telaşlanmış, düşmanlarına lanetler yağdırmış kral.

Sonunda vezirlerini yanına toplayarak oğlunun derdine bir çare bulmalarını istemiş.

Vezirlerin içinde çok bilgili bir vezir varmış ki, adına Pamuk Dede derlermiş. Pamuk Dede kraldan bir gün izin istemiş.

Gidip konağına kapanmış. Prensin başına gelenleri uzun uzun düşünmüş. Ertesi sabah yeniden saraya gitmiş. Prensi çağırtmış. Birlikte kralın huzuruna gitmişler. Pamuk Dede:

– Prens hazretleri bir oyuna kurban gitti. Şimdi izin verirseniz bu küçük böceğe bir oyun da ben oynayacağım.

– Aman sevgili vezirim! Ne yap, yap oğluma zarar gelmeden kurtar…

Sana ne istersen veririm, demiş. Pamuk Dede kaşlarını çatmış:

– Ben yapacağım iyiliğin karşılığını da almak istemem. Prensi sevdiğim için bunu yapacağım.

 İnşallah Muvaffak olurum, demiş.

Daha sonra hizmetkârlardan birine emretmiş:

– Çabuk bir tas su getirin.

Su gelmiş, Pamuk Dede’ye verilmiş. Pamuk Dede prense uzatmış:

– Bu suya burnunuzu uzatıp bol miktarda çekiniz prensim, demiş.

Prens çaresizlik içinde söyleneni yapmaya başlayınca içeriden bir ses duyulmuş:

– Amanın ne oluyor?

Kral sevinmiş. Pamuk Dede bağırmış böceğe doğru:

 – Çabuk çık dışarı yoksa boğulacaksın.

 – Çıkmam, demiş böcek…

Prens suyu bir daha çekmiş. Peşinden bir daha, bir daha. Burnunun içinden ses yine gelmiş:

İyi Kalpli Prens Hikayesi
İyi Kalpli Prens Hikayesi

 – Durun boğuluyorum!

– Çık, diye karşılık vermiş Pamuk Dede.

– Çıkmam, diye inat etmiş böcek yine.

Prens, Pamuk Dede’den aldığı işaret üzerine bir kere daha çekmiş suyu burnuna. Bu sefer ses biraz daha zayıflamışı

– Yapmayın boğuluyorum. Pamuk Dede gürlemiş:

– Çıkarsan boğulmazsın.

Ama İyi Kalpli Prens buna dayanamamış:

– Zavallıcığa yazık… Boğulacak göz göre göre, diyerek başını tastan kaldırmış. Pamuk Dede kızmış:

– Senin canına yazık değil mi? Cezasını bulsun!

– Ben ölmeye razıyım Pamuk Dede…  Küçük böcek sağ kalsın. Kral bağırmış bu kez:

– Deli misin oğul, neler saçmalıyorsun?

İyi Kalpli Prens ağlamaya başlamış:

 – Babacığım beni affedin! Yaradılışım bu benim. Birinin benim yüzümden ölmesini istemiyorum. Varsın ben öleyim.

Herkes şaşırmış bu kadar iyi kalplilik karşısında tabi…

Bu konuşulanları burnun içindeki inatçı böcek de duyuyormuş. Yaptığı için çok hatalı olduğunu birden fark etmiş

– Durun, diye bağırmış. Prensin bu iyiliği karşısında çıkıyorum. İsterseniz çıktıktan sonra beni öldürürsünüz. Daha sonra prensin burnunda dışarı çıkmış. Çıkar çıkmaz da hizmetkârlardan biri onu ezmek için ayağını uzatmış… Prens buna da hemen engel olmuş:

– Bırakın onu!

Küçük böceği tekrar avucuna almış:

– Niçin yaptın bunu küçük böcek, diye sormuş. Küçük böcek ağlamaya başlamış:

– Kandırdılar beni, demiş. Ama dersimi aldım. İyi kalpliliğin ne demek olduğunu öğrendim. Artık yaşadığım sürece iyi olacağım.

Böcek prensten öğrendiği iyi kalpliliği her zaman korumuş. Verdiği sözü hiçbir zaman unutmamış.

O günden sonra böcek kalbinde kimseye karşı kötülük taşımamış… Taşıyanları da hoş görmemiş. Prensin en iyi arkadaşı olmuş…

Uzun Hikayeler9 Yaş MasallarıUyku Öncesi Masallar


Benzer İçerikler

Robin Hood Masalı
Robin Hood Hikayesi
Fındıkkıran Masalı
Fındıkkıran Hikayesi
Ağlayan Ağaç Masalı Oku
Ağlayan Ağaç Hikayesi
Peynir Kokusu
Peynir Kokusu Hikayesi

Yorumlar

  1. ulaş ve ayça says:

    awwww kucuk bocek seni seviyoruz..

  2. Emine says:

    Gerçekten güzel bir masal olmuş. Ben beğendim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masal Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.