Tospik ve Aka’nın Gökyüzü ve Yeryüzü Dostluğu

Melih ÖZKAŞ Avatar
Melih ÖZKAŞ
Modern Masallar
20 Kasım 2025
9 dk
Masal Oku Mobil Uygulaması - Hemen İndir
Masalları Cebinde Taşı! Mobil Uygulamamızı Hemen İndir
Tospik ile Aka Göl Kıyısında Dostluk ve Merak Masalı - 1

Geniş bir vadinin ortasında, pırıl pırıl bir gölün kıyısında, Tospik adında küçük bir kaplumbağa yaşardı. Tospik’in sırtında yeşil ve kahverengi desenli sağlam bir kabuk, gözlerinde de merakla parlayan iki siyah boncuk vardı. En sevdiği şey, sabah çiy tanelerini izleyip, onların nasıl yuvarlanıp güneşte parladığını görmekti. “Dünya, küçük damlaların bile parlayabildiği kadar kocaman,” derdi kendi kendine. Ama Tospik’in aklında hep aynı soru dolaşırdı: Bu vadi biterse, ötesinde ne var?
Vadinin üstünde, tepe rüzgârlarının taşıdığı sıcak hava halkalarıyla süzülen bir akbaba dolaşırdı. Adı Aka’ydı. Aka, yukarıdan her şeyi küçük bir harita gibi görmeyi severdi. Ağaçlar yeşil ada gibi, patikalar ip gibi görünürdü. İnsanlar bazen akbabalardan korkar, onları yanlış anlarlardı. Oysa Aka kalbi yumuşak, gözleri dikkatli bir dosttu. “Ben göğün süpürgesiyim,” derdi gururla. “Doğa çöplük olmasın diye, artık işe yaramayanları toplar, ortalığı temiz tutarım.” Bu sözleri, Tospik ilk duyduğunda çok şaşırmış ve “Demek sen doğanın temizlikçisisin!” diye hayran kalmıştı.

Onların tanışması da tuhaf ve güzel olmuştu. Bir gün Tospik, göl kıyısında bulduğu parlak bir taşı yuvarlayarak daha iyi bir yere taşımaya çalışıyordu. Taş güneşte öyle parlıyordu ki, Aka gökten ışıldayan şeyi merak edip süzülmeye başladı. Tam Tospik’in yanına konunca, rüzgâr kabuğundaki yaprakları hafifçe titretti. “Merhaba,” dedi Tospik, hiç korkmadan. “Ben Tospik. Bu taşı güneş saati yapacağım.” Aka başını yana eğdi. “Güneş saati mi?” Tospik gururla açıkladı: “Bak, taşın gölgesi uzayınca akşam yaklaşır, kısalınca öğle olur. Böylece zamanı biraz hissediyorum.” Aka, Tospik’e bakıp kocaman gülümsedi. “Ben de rüzgâr saatini bilirim. Yerdeki otlar sağa yatarsa kuzeyden, sola yatarsa güneyden esiyor derim.”
O günden sonra ikisi her gün buluşmaya başladılar. Tospik, Aka’ya gölün kıyısındaki en tatlı yaprakları, üç lezzetli yoncayı ve çiçeklerin arasında saklanmış su yollarını gösterdi. “Bak,” derdi, “su her zaman en yumuşak yolu sever.” Aka da Tospik’e gökyüzünün sırlarını anlattı. “Şu yükselen kuşlar, sıcak hava merdivenlerinden çıkıyor,” dedi. “Adına termal deriz. Sıcak hava yukarı yükselir, onun üzerinde kanat çırpmadan döner, döner, döner, sonra bir bakmışsın vadi küçücük kalmış.” Tospik, Aka’nın kanatlarını hayranlıkla seyrederdi. “Ben de döne döne düşünüyorum,” diye gülerdi. “Belki düşüncelerim de termal bulur!”

Tospik ile Aka Göl Kıyısında Dostluk ve Merak Masalı - 3

Tospik, yavaşlığının ona verdiği hediyeleri fark etmişti. Bir gün Aka biraz üzgün kondu yanına. “Bazıları benden korkuyor,” dedi. “Beni sadece ürkütücü bir kuş sanıyorlar.” Tospik kabuğuna minik bir taş koydu ve “Benim gözümde sen, gökyüzünün öğretmenisin,” dedi. “Ben yere çok yakınım, sen göğe. Beraber bakınca hem yer hem gök daha iyi anlaşılır. Ayrıca sen olmasan vadi kolayca kirlenir. Her canlının bir işi var. Seninki kıymetli.” Aka, bu sözleri duyunca kanatlarının altındaki tüyler hafifledi sanki.
Bir gün vadiye yoğun bir sis çöktü. Ne gökyüzü görüldü ne de karşıdaki tepeler. Gölün yüzeyi bile kaybolmuş gibiydi. İşte tam o gün, minik ördek yavruları annelerini kaybetti. Cıvıltıları ince bir flüt sesi gibi sisin içinden yankılanıyordu. Tospik sesleri duydu, ama sisin içinde yönünü bulmak zordu. “Ben suda yüzemem,” dedi, “ama gölün kokusunu tanırım.” Aka yukarı çıkmak istedi ama sis, gökyüzüne ağır bir perde çekmişti. “Peki şimdi ne yapacağız?” diye sordu.

Tospik ile Aka Göl Kıyısında Dostluk ve Merak Masalı - 4

Tospik düşünmeye başladı. “Önce bir işaret kuralım,” dedi. Göl kıyısında kabuğuyla kumda daireler çizdi. “Çocuklar daireleri takip etsin, ben de aralarda taş kuleler yapayım.” Aka, “Ben de kanatlarımla ses yapayım,” dedi. “Kanatlarımı yavaş çırptığımda, rüzgâr suya doğru essin, böylece çocuklar suyun kıyısına yaklaşmayı bilsin.” İkisi planı uyguladı. Tospik tek tek taş kuleler yaptı, aralarına çiçek yaprakları koydu. Aka ise havalanıp hafifçe kanat çırptı, rüzgârın yönünü düzenledi. Ördek yavruları cıvıldayarak taş kulelerin arasında yürüdü, rüzgâr yüzlerine su kokusu taşıdı. En sonunda sisin kalbi inceldi ve gölün sıcak, güvenli kıyısında anneleri beliriverdi. “Cıv cıv!” diye sarıldılar. Tospik’in kabuğu sevinçle tıkırdadı, Aka da havada küçük bir daire çizdi. “Farklı güçler birleşince yön bulunur,” dedi Tospik.
Ertesi gün, vadinin hayvanları onlara teşekkür etmek için küçük bir toplantı düzenledi. Sincap, tilki, kirpi, kurbağa, hepsi geldi. Sincap, “Senin taş kulelerin mükemmeldi,” dedi. Kirpi, “Kanat sesin yolu gösterdi,” diye ekledi Aka’ya. Tospik utangaçça gülümsedi. “İsterseniz size küçük bir okul kurabiliriz,” dedi. “Ben yere bakmayı öğretirim, Aka da göğe bakmayı.” Tilki merakla sordu: “Nasıl bir okul?” Tospik kabuğuna tık tık vurdu. “Açık hava okulu. Derslerimiz gölgeyle zaman, taşlarla yön, rüzgârla yol, bulutlarla hava tahmini.” Aka da “Ve dostlukla cesaret,” diye ekledi.

İlk derste Aka bulutları anlattı. “Şu pamuk gibi olanlar, bulutların çocukları: Cumulus,” dedi ama Tospik bu kelimeyi zor buldu. “Biz onlara ‘pamuk bulut’ diyelim,” diye güldüler. “Pamuk bulutlar genelde iyi havayı getirir. Koyu gri, yere yakın bulutlar yağmurcu olur.” Aşağıda Tospik, taşlarla küçük bir vadi modelledi. “Bakın,” dedi, “Su daima aşağı iner. Yolları böyle bulur. Eğer bir taşın üstü yosunluysa, orası daha gölgelidir. Gölgeli yerler genelde kuzeyi gösterir.” Kurbağa, “Vırak, yani yosun kuzeyde daha fazla,” diye doğruladı ve sınıftaki herkes kıkırdadı.
Bir başka gün Aka, termal rüzgârları göstermek için öğrencilerini geniş bir açıklığa götürdü. Çubukları yere sapladılar, ucuna kurdeleler bağladılar. Rüzgâr hafifçe estiğinde kurdeleler bir yöne eğildi. “Rüzgârın dilini dinleyin,” dedi Aka. “O size ‘Gel!’ derse, kanadınız da, adımınız da kolaylaşır.” Tospik de taşlarla spiral çizdi. “Bu da rüzgâr merdiveni,” dedi. “Aka buna tutunuyor, ve hiç yorulmadan yükseliyor.” Tavşan, “Biz de zıplaya zıplaya merdiven çıkarız!” dedi. Herkes güldü, ama hepsi rüzgârı biraz daha iyi anladı.

Tospik ile Aka Göl Kıyısında Dostluk ve Merak Masalı - 6

Küçük okul vadiye neşeli bir düzen getirdi. Hayvanlar artık yağmurdan önce sığınak hazırlıyor, aç kaldıklarında hangi ağaçların meyve verdiğini birlikte buluyor, yollarını kaybettiklerinde taş kuleler yaparak işaret bırakıyorlardı. Tospik ve Aka, her akşam gün batımında göl kıyısına oturur, günün sevincini paylaşırdı. “Bugün yeni bir şey daha öğrendim,” derdi Tospik. “Bulutların gölde çizdiği resimler, rüzgârın şarkısına göre değişiyor.” Aka da, “Ben de şunu öğrendim,” derdi: “Yavaş bakınca, hızlı uçarken göremediklerimi fark ediyorum.”
Bir gün vadiye misafirler geldi: Uzak çölden gelen iki devekuşu. “Yollarımız karıştı,” dediler. “Yıldızlar buralarda farklı görünüyor.” Aka başını kaldırdı. “Yıldızlar aynı,” dedi yumuşakça, “ama bizim yerimiz değişince onları başka açıdan görürüz.” Gece olduğunda Tospik, göl kıyısında küçük bir su çukuru yaptı, su gökleri aynaladı. Aka kanadıyla suyu hafifçe salladı, yıldızlar bu kez dans eden fenerler gibi göründü. “İşte Gökyüzü Aynası,” dedi Tospik. “Sana yönü gösterir, yeter ki sabırla bak.” Devekuşları hayran kaldı. “Sabırla bakmak... Buna alışık değiliz,” dediler. “O zaman bugün bunu öğrenirsiniz,” diye gülümsedi Tospik.

Tospik ile Aka Göl Kıyısında Dostluk ve Merak Masalı - 7

Aradan zaman geçti. Mevsimler değişti, çiçekler soldu, yeniden açtı. Ama bir şey hep aynı kaldı: Tospik’le Aka’nın dostluğu. Farklılıkları, onları birlikte daha güçlü yapıyordu. Tospik acele etmeden, ama hep ilerleyen adımlarıyla vadinin inceliklerini keşfederken Aka geniş kanatları ve yüksekten bakan gözleriyle büyük resmi görüyordu. Bir gün Aka, Tospik’e güzel bir haber getirdi: “Vadinin öte yanındaki çocuklar da bizim okulumuza gelmek istiyor. Ama arada bir kaya labirenti var.” Tospik kabuğunu gururla düzeltti. “Labirent mi? Harika! Oraya küçük mezar taşı gibi değil, neşeli işaretler dikelim: renkli çiçek buketleri, parlak taşlar, küçük fısfıs şelaleleri.” Aka, “Ben de yukarıdan uçup gölgenle işaret edeceğim,” dedi. “Gölgem, yoldaki oklar olsun.”
Ertesi sabah, dostlar yola çıktı. Tospik, yollara parlak taşlar yerleştirdi Aka, güneş tepedeyken kanatlarını açıp yerde uzun, koyu bir ok çizdi. Labirentten geçen minik ayaklar, kanat gölgelerinin işaret ettiği yönü takip etti. Bir süre sonra, labirentin içi gülüşlerle yankılandı. Çiçekler, “Siz de bizimle oynayın,” der gibi rüzgârda sallandı.

Tospik ile Aka Göl Kıyısında Dostluk ve Merak Masalı - 8

Günün sonunda vadide büyük bir şölen kuruldu. Adını Dostluk ve Merak Şenliği koydular. Sincaplar meşe palamudu kurabiyeleri, kirpiler böğürtlen reçeli getirdi. Kurbağalar su şarkıları söyledi Aka gökyüzünde daireler çizip gölge oyunları yaptı Tospik ise taş ve çiçeklerle “Dostluk Yolu” adlı uzun bir mozaik döşedi. Mozaikte bir kaplumbağa ile bir akbaba birlikte yürüyordu aralarında küçük bir kalp şekli vardı. “Bu, bizim hikâyemiz,” dedi Tospik, “ve daha yazacak çok sayfamız var.” Aka kanatlarıyla Tospik’in kabuğuna nazikçe dokundu. “Gökyüzü ve yeryüzü buluşunca, masallar gerçek olur,” dedi.

O gece herkes yumuşacık yastıklar gibi bulutların altına, güvenle uykuya daldı. Tospik, rüyasında kabuğunun bir tekne olduğunu, gölün üstünde yıldızlarla yol aldığını gördü. Aka ise rüyasında kanatlarının üzerinde küçük taş kuleler taşıyor, onları uzak diyarlara götürüyordu. Sabah olduğunda iki dost yine göl kıyısında buluştu. Güneş, gölün üstünde altın bir yol açmıştı. “Bugün ne öğretelim?” diye sordu Aka. Tospik gözlerini kısarak gülümsedi. “Bugün dinlemeyi,” dedi. “Doğa konuşur su şıpırdar, yaprak fısıldar, rüzgâr anlatır. Dinleyince, yollar kendini gösterir.”

Tospik ile Aka Göl Kıyısında Dostluk ve Merak Masalı - 10

Ve işte o günden sonra vadide bir sır gibi yayılan bir söz oldu: “Yukarıdan bakan gözler ve aşağıdan dinleyen kulaklar, birlikte en doğru yolu bulur.” Kaplumbağa Tospik ile akbaba Aka, her gün yeni bir şey öğrenip öğrettiler farklılıklarından köprüler kurdular. Onların dostluğu, göldeki çemberler gibi büyüdü, büyüdü, tüm vadiyi sardı. Masalların en güzeli de, tıpkı o göl gibi, hep ışıldadı. Ve herkes, birbirini anlayarak, yardım ederek, hem yeryüzünü hem gökyüzünü sevgiyle seyrederek mutlu yaşadı.

Masal Oku Mobil Uygulaması - Hemen İndir
Masalları Cebinde Taşı! Mobil Uygulamamızı Hemen İndir

Masalla İlgili Sorular ve Cevaplar

Masalımızı okuduktan sonra çocuğunuzla birlikte aşağıdaki soruları yanıtlayarak
Hem keyifli vakit geçirebilir hem de masalın öğretici yönlerini keşfedebilirsiniz.

Aka neden 'doğanın temizlikçisi' olduğunu söyler?

Çünkü yerde kalan artık yiyecekleri ve ölüleri temizleyerek doğanın kirlenmesini önler; böylece vadi sağlıklı kalır.

Tospik güneş saatinde zamanı nasıl anlar?

Taşın gölgesine bakar: Gölge kısalırsa öğleye, uzarsa akşama yaklaşıldığını anlar.

Aka rüzgârın yönünü nasıl anlar?

Yerdeki otların hangi yöne yattığına bakar; sağa yatarsa kuzeyden, sola yatarsa güneyden estiğini söyler.

‘Termal’ nedir ve Aka bunu nasıl kullanır?

Isınan havanın yukarı yükselmesiyle oluşan görünmez hava merdivenidir; Aka bu yükselen havada kanat çırpmadan dönerek yükselir.

Sis bastığında Tospik ve Aka ördek yavrularına nasıl yardım etti?

Tospik kumda daireler çizip taş kuleler yaptı; Aka kanatlarını yavaş çırpıp rüzgârı suya doğru estirdi. Yavrular işaretleri izleyip annelerine kavuştu.

Bir taşın üstü yosunluysa bu bize ne anlatır?

Oranın daha gölgeli ve nemli olduğunu gösterir; vadide genelde gölgeli taraf kuzeyi işaret eder.

Su akarken nasıl bir yol seçer ve bundan ne öğreniriz?

Su her zaman aşağıya ve en yumuşak, kolay yola akar; biz de yolları ararken en güvenli ve kolay adımları seçmeyi öğreniriz.

‘Pamuk bulutlar’ genelde ne haber verir?

Genellikle güzel, sakin havayı haber verirler.

Yıldızlar neden bazen farklı görünür ve ‘Gökyüzü Aynası’ ne işe yarar?

Bizim yerimiz değişince yıldızlara farklı açıdan bakarız; Gökyüzü Aynası (sakin su) yıldızları yansıtarak yön bulmaya ve sabırla gözlem yapmaya yardımcı olur.

Tospik ile Aka’nın açık hava okulunda hangi konular işlendi?

Gölgeyle zamanı ölçme, taşlarla yön bulma, rüzgârla yol okuma, bulutlarla hava tahmini ve dostlukla cesaret.

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir

Paylaş: