Mağrur Ağaç: Vefalı Ağaç Hikayesi

Mağrur Ağaç

Abone Ol google news

Kendini beğenmiş ve etrafındaki herkese kötü davranan bir inci ağacı ile İyi yürekli bir Mango ağacının başına gelenleri konu edinen güzel bir Bebek Masalı. İyi okumalar.

Mağrur Ağaç
Mağrur Ağaç

Vefalı Ağaç Masalı

Bir zamanlar bir ormanın tam ortasında iki ağaç varmış. Biri incir ağacıymış diğeri ise mango ağacıymış.

Mango ağacı kibarmış ve yapısı gereği neşeliymiş. Kuşlar her sonbaharda onun meyvelerini yemek için gelirmiş. Serçeler onun dalında yuva kurarlarmış ve kırlangıçlar ona şarkı söylerlermiş.

Mango ağacı bütün kuşları memnuniyetle kabul eder ve onlarla beraber şarkı söylermiş. O cömert bir ağaçmış. Yoldan geçenlere gölgesini sunar ve rüzgar ziyaretine geldiğinde sağlam dururmuş.

Ama incir ağacı hiç cömert değilmiş. Görüntüsüne hep aşırı önem verirmiş. Mango ağacından daha yüksek ve daha yeşil olmasıyla aşırı gururlanırmış. Dallarına hiçbir kuşun konasına izin vermez ve gölgesine oturmaya çalışan herkesiz üzerine yaprak atarmış.

Rüzgar: “Niye bu kadar mağrursun? Her ağacın kendine ait gölgesi vardır.”

İncir Ağacı: “Öyle mi öyleyse niye benim gölgemde oturuyorlar ille de? Ben söyleyeyim! Çünkü her ağaçta benimki kadar şahane bir gölge yok!”

Rüzgar: “Ahh! Seninle konuşmanın faydası yok.” demiş.

O sırada kuşlar incir ağacına konmak için gelmişler. İncir Ağacı: “Hey! Gidin buradan, çünkü benim saç seklimi bozuyorsunuz.”

Rüzgar: “Senin saçın yok ki,”

İncir Ağacı: “Peki o zaman yaprak şeklimi bozuyorsunuz. Mutlu musun şimdi?”

Mango Ağacı: “Yapma incir, kuşlar sadece yuva yapmak istiyor, onlara hiçbir zaman izin vermiyorsun. Kuşlar güzeldir ve çok güzel şarkılar söylerler.”

İncir Ağacı: “Ayy! Sıkıcı şarkılar bunlar ve ayrıca hiç kimseyi yapraklarıma yaklaştırmam ben yoksa güzel dallarımı bozarlar. Ama çok istiyorsan sana gelsinler. Sen benden kısasın ve benim kadar şahane görünmüyorsun.”

Rüzgar: “Heyy! Çok ayıp! O kadar kırıcı şeyler söyleme incir!”

Mango Ağacı: “Hiç önemli değil rüzgar. Alınmadım, kısa olmak kötü bir şey değildir. Ben kendi halimden memnunum.” demiş.

Aradan günler geçmiş ama mango ağcı ile incir ağacının arasında hiçbir şey değişmemiş. Mango ağacı gün boyu gülümseyip şarkı söylerken incir ağacı kimse ile konuşmuyormuş.

Bir gün orman bir arı sürüsü gelmiş. Kraliçe arı incir ağacını görmüş ve çok beğenmiş. Kraliçe Arı: “İşte bu! Bu ağaç büyük ve güçlü, bizim için mükemmel bir ağaç. Kovanımızı buraya inşa edebiliriz.”

İncir Ağacı: “Affedersin kim söyledi? O yapışkan balınızın dallarıma bulaşmasını istemiyorum. Ayrıca bütün gün vızıldıyorsunuz. Benim yapacak çok daha iyi işlerim var.”

Kraliçe Arı: “Sen bir ağaçsın ormanda tek noktaya kök salmışsın. Nasıl bir işin olabilir acaba?”

İncir Ağacı: “Neyse ne! O gürültücü arkadaşlarını bana getirmeni istemiyorum tamam mı?”

Mango Ağacı: “İncir! Onlar bal arıları. Bal arıları doğa için önemlidir. Kovanlarını yapmak için ağaçlara ihtiyaç duyarlar. Eğer birbirimize yardım etmezsek doğanın dengesi nasıl korunacak peki?”

İncir Ağacı: “Aaa! Doğa, dallarımı bozmamı isteseydi o zaman beni bu kadar güçlü ve güzel yapmazdı. Ben doğanın güzel bir eseriyim, o yüzden doğanın hatırı için kendi güzelliğimi bozamam ben. Ayrıca sen neden bana nutuk atıp duruyorsun. Madem doğayı düşünüyorsun sana gelsinler o zaman. Kovanlarını senin dallarında yapmalarına izin ver gitsin! Şimdi müsaadenizle çok işim var!” demiş.

Mango ağacı incir ağacının sözlerine çok kırılmış. Ama bir şey dememeyi tercih etmiş. Arı sürüsüne seslenmiş ve kovanı kendi dallarında yapmalarını istemiş.

Kraliçe Arı: “Sen çok cömertsin Mango! Kovanımız burada yapmak isteriz. Hm.. Sen ne tatlı kokuyorsun böyle.”

Mango Ağacı: “Ha ha ha… Teşekkür ederim kraliçe, onur duydum.” demiş.

Arılar kovanı Mango ağacında inşa etmiş ve orada huzur içerisinde yaşamışlar. Mango ağacı onların vızıltısından da, balın yapışkanlığından da rahatsız olmamış. Ama diğer taraftan incir ağacı herkese bağırmaya devam etmiş.

İncir Ağacı: “Hey! O cıvıltıların beni rahatsız ediyor biraz sessiz olun, çeneniz çok düşük sizin! Mecbur musunuz sürekli şarkı söylemeye? Bir yerden sonra çok sinir bozuyorsunuz.” demiş

Birkaç hafta sonra ormana iki ormancı gelmiş. Oduncular ev yapmak için odun arıyorlarmış. Mango ağacını görmüşler ve onu kesmeye karar vermişler, onun mükemmel olduğunu düşünmüşler ama biri bir şey fark etmiş.

Oduncu: “Bir dakika bu da ne? Bir arı kovanı, bu ağacı kesersek bu arılar bizi sokar.

Diğer Ormancı: “Aaa! Evet, başka bir Mango ağacı bulalım. Ormancılar ilerlemiş ve incir ağacını görmüşler. Onun bu kadar yüksek olması çok hoşlarına gitmiş.”

Ormancı: “Bunu en alt kısmından kesmeye başlayalım” demiş.

Böylece incir ağacını kesmeye başlamışlar. İncir ağacı ağlamaya başlamış. Ormandan ayrılmak istemiyormuş.  O anda kuşları ve kırlangıçları hatırlamış.

İncir Ağacı: “Ahh! Çok acıdı, bana ne yapacaklar? Mango ağacı olup, biteni seyrediyormuş. Bal arılarına seslenmiş.

Mango Ağacı: “Hey! Arılar beni duyan var mı?”

Kraliçe Arı: “Merhaba Mango, ne oldu? İncirin başı dertte, ona yardım etmeliyiz.”

Kraliçe Arı: “Aaa! Yapma, incir sadece kendini düşünüyor. Ormandaki herkese her şeye öfke duyuyor. Neden yardım edelim ona? Size neden yardım etmesini neden istediysem ondan edelim diyorum.”

Rüzgar: “Ama incir kraliçeye yardım etmedi, ben bu konuda kraliçeyi haklı görüyorum Mango, İncir kendini sürekli aşırı beğeniyor. Arılara kovan yapmasına izin verseydi ormancılarda ona hiç bulaşmayacaklardı. Başına geleni hak ediyor yani.”

Mango Ağacı: “Hayır Rüzgar, incirin davranışları bizi değiştirmemelidir. Biri bize kabalık etti diye bizimde ona kabalık etmemiz gerekmez. Bu orman hepimizin evidir. Bize en ihtiyaç duyduğu anda inciri yalnız bırakamayız.”

Kraliçe Arı: “Aaa! Mango çok haklı, incire yardım etmeliyiz. Hadi arılar, dışarı çıkın. İncir ağacına yardım etmeliyiz.” demiş.

Bütün arılar kovandan çıkmış ve ormancılara doğru uçmuş. Kulaklarının etrafında ve gözlerinin önünde uçmaya başlamışlar. Ormancılar bağırmaya başlamış.

Ormancı: “Ahh! Hiçbir şey göremiyorum, hiçbir şey duyamıyorum, buradan hemen gitmeliyiz, bu arılar bizi sokarsa canımız çok yanar.”

Diğer ormancı: “Kes bağırmayı, bizi buraya getiren sensin, ben değilim, hemen gidelim buradan.” Demişler ve koşmaya başlamışlar.

Ormancılar gittikten sonra incir ağacı davranışından ötürü çok utanmış.

İncir Ağacı: “Aaa! Çok özür dilerim, arılar. Size karşı davranışımdan sonra bana yine de yardım ettiniz.”

Kraliçe Arı: “Bize teşekkür etme incir. Mango ya teşekkür et. Onunla hiç konuşmuyorsun ve ona sürekli kabalık ediyorsun ama sana yardım edelim diye bizi o ikna etti.”

İncir Ağacı: “Sahi mi? Mango çok özür dilerim. Hatamın farkına vardım. Hepimizin iyi özellikleri var. Hepimiz kendi çapımızda özeliz. Bundan sonra hiç kimseye kabalık etmeyeceğim ve hakaret etmeyeceğim. Lütfen hepiniz beni affedin olur mu?” demiş.

İncir ağacı dersini almış. O günden sonra rüzgara da kuşlara da hiç bağırmamış. Mango ağacı ile beraber şarkı söylemiş ve serçelerin dallarda yuva yapmasına izin vermiş.

Mango ağacı ve incir ağacı ilelebet arkadaş kalmışlar.

2 Yaş MasallarıLa Fontaine MasallarıKısa Masallar


Benzer İçerikler

Yalancı Çoban Masalı
Yalancı Çoban Hikayesi
Belki Ağaçtan Öteye Yol Gider
Belki Ağaçtan Öteye Yol Gider Hikayesi
Komik Ağaç Masalı
Komik Ağaç Hikayesi
Küçük Ayı Hikayesi
Küçük Ayı Hikayesi

Yorumlar

  1. Selin says:

    Harika bir masal

  2. Miusa says:

    Ders verici bir masal ve çok güzel

  3. eda says:

    ciddden çok küçük okuyamıyom

  4. Çok Güzel says:

    çok güzel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masal Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.