Menemen Olayı Hikayesi

menemen olayi nedir

Abone Ol google news
menemen olayi nedir

Deriş Mehmet ve Müritleri

Derviş Mehmet ve müritleri, 3 tüfek, 4 tabanca ve yanlarında ki kesici aletler ile şafak vakti, Menemene geldiler. Sabah namazında bir camiye girip cemaate, ben Mehdiyim! Dinimizi korumaya geldim! Beni dinleyin! Diye seslendi.

Sonrasında Deriş Mehmet ve Müritleri, tek bir getirerek camiden ayrıldılar.
Menemen sokaklarında dolaştıktan sonra belediye meydanına gelip, halkı yanına çekmeye çalıştılar.

Saatler 8 i gösterdiğinde, meydan da yüz kişi vardı.
Bir çukur kazdılar. Bu çukura bir sancak diktiler. Halkı, bu sancağın altında birleşmeye çağırdılar.

Derviş Mehmet, Mehdi olduğunu ve katılmayanları kılıçtan geçireceğini söyledi.
Halkı tehdit ettiler.
Kalabalığın sayısı artmaya başlamıştı. O sırada, Yüzbaşı Fahri Bey, kalabalığın yanına gelip, niye toplandıklarını sordu.

Derviş Mehmet cevap olarak, ben Mehdiyim ve şeriat ilan ediyorum! Bana kimse dokunamaz! Adamlarım her yerde! Yolumdan çekil dedi.

Yüzbaşı, kalabalığın dağılmasını istedi.
Bunun üzerine müritler, daha da cesaretlendi.

Fahri Bey, 43. Alaydan yardım istedi. Komutanlık, asıl işi öğretmenlik olan, As Teğmen Kubilay’ı bir birlik ile yolladı.
Derviş Mehmet ve Müritleri, Kubilay’ın yanına gittiklerinde bir bıçak çıkardılar.

Genç ve yaralı Kubilay, yüzü koyun çevrildi.
Sonrası hakkında detay vermek istemiyorum…

Kubilay, vahşice Şehit edilmişti.
Sonrasın da gelen birlik, isyancılara ateş açarak onları etkisiz hale getirdi.

Özalp, haberin Ankara’ya ulaşmasından hemen sonrasını şöyle anlatıyor;

Özalp: – Bu haber Ankara da bomba tesiri yarattı. Derhal köşke çağrıldım. Mustafa Kemal Paşa, görülmemiş şekilde kızgın, üzgün ve heyecanlıydı. Çok sinirli bir durumda söze başladı.

Mustafa Kemal Paşa: – Bu ne haldir! Hükümet meydanın da, ordunun Subay’ı din adına boğazlanabiliyor! Binlerce Menemenliden kimse çıkıp mani olmuyor! Bilakis teşvik ediyorlar! Yunan idaresi altında iken, bu hainler neredeydiler!

Onların namusunu ve dinin kurtaran bu ordunun subayının, katledilmesinin cezasını, yalnız hain katiller değil, hepsi en ağır şekilde çekmelidir! Bu Cumhuriyet ve bizim de başımızı kesmektir! Bundan bütün Menemen sorumludur! Bu kasaba lanetli şehir ilan edilmeye, müstahak olmuştur! Dedi.

Atatürk’ün öfkesi dinmiyordu. Derhal harekete geçmeliyiz dedi. Cevaplarımızı bekliyordu.

İtiraza tahammülü olmadığı da anlaşılıyordu. Ayrıntılı raporların gelmesini bekleyelim diye bir görüş ortaya attım. Hiç kimse cevap vermedi. Bir süre oturdu. Bizde konuşmadık.

Menemen de orduya hizmet etmiş olan ve etmekte olan aileler vardı.
Hak etmeyen insanlar, böyle ağır bir cezaya maruz kalacaktı.

Herkesin aklından bu düşünceler geçiyordu.
Belki bu susma sırasında, Mustafa Kemal Paşa da bunları düşündü.

Ancak taviz vermeye niyetli görünmüyordu.
İşte böyle olacak! Dağılalım! Dedi ve kalktı.

Verilen emri unutturdular. Peki, dönemin yetkilileri nasıl oldu da emri yerine getirmediler?
Özalp bunu nasıl yaptıklarını şöyle anlatıyor;

Karar verdik. 2 gün beklemeyi ve Paşanın fikrinin değişip, değişmeyeceğini ön gördük.
Ancak normal kanuni işleri hemen başlattık.

Paşadan birkaç gün ses çıkmadı. Bir daha ville maudite den bahsetmedi.
Kuvvetler Derviş Mehmet ve adamlarını yakaladılar. Mahkemeden sonra idam edildiler. Ayrıca yakalanan baş teşvikçiler de cezalandırıldı.

7 Yaş MasallarıDers Verici HikayelerDede Korkut Hikayeleri


Benzer İçerikler

Aşık Garip Hikayesi
Aşık Garip Hikâyesi
Arzu İle Kamber
Arzu İle Kamber Hikâyesi
Küçük Yeşil Sabun Hikâyesi
Küçük Yeşil Sabun Hikâyesi
Sağır Kurbağa Hikayesi
Sağır Kurbağa Hikayesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masal Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.