Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler Hikayesi

avatar
Hava ÖZKAŞ
Dini Hikayeler
15 Mart 2021
Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler Hikayesi - Masal Oku - Masal Oku

Dünyada en çok okunan masal hiç şüphesiz ki Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalıdır.

Grimm Kardeşler tarafından kaleme alınan bu eşsiz masal, güzelliği karşısında rahatsız olan kötü kalpli kraliçenin, prensesi ortadan kaldırmak istemesi üzerine prensese yardım eden yedi cüceler ve bir prensi konu edinmektedir.

İyi okumalar.

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde büyük ve şirin bir ülkede, güzelliği dillere destan olan bir kraliçe varmış.

Tek isteği bir kız çocuğu olması olan kraliçe, sonunda isteğine kavuşmuş.

Kral ve kraliçenin tatlı mı tatlı, güzel mi güzel bir kızları olmuş.

Ancak kraliçe güzel kızına doyamadan, doğumundan kısa bir süre sonra, amansız bir hastalık sonucu bu dünyadan göçüp gitmiş.

Kraliçenin son dileği ise canından çok sevdikleri kızına "Pamuk Prenses" isminin verilmesiymiş.

Kral, biricik kızını çok seviyormuş.

Onun üzülmesini hiç istemiyormuş.

Kral gibi diğer saray çalışanları da o güzeller güzeli kızı çok seviyorlardı.

Günler bu şekilde geçip giderken, Kral kızıyla ilgilenebilecek ve ona annelik edecek birisi olması gerektiğine karar verince, evlenme için bir arayış içerisine girmiş.

Derken kızına bakabileceğini düşündüğü bir kadınla çok geçmeden evlenmiş.

Yeni kraliçe güzel olmasına rağmen, kalbi kötülüklerle doluymuş.

Büyücülük yapan ve onu tanıyan kişiler tarafından sevilmeyen kraliçe'nin nasıl biri olduğunu bilmeyen kral ise çok mutluymuş.

Zaten kralı da yaptığı büyülerle kendine aşık etmişti.

Kötü kraliçe her gün gizlice sihirli aynasının karşısına geçerek hep aynı soruyu sorarmış: "Sihirli aynam, söyle bana!

Benden güzeli var mı dünyada?" "Hayır yok kraliçem!" Ayna her gün bu cevabı veriyormuş kraliçeye.

Günler ayları, aylar yılları kovalamış, Prenses güzeller güzeli bir genç kız olmuştu.

Onun sevgi ve iyilik dolu yüreği sayesinde onu tanıyan herkes onu seviyor ve güzelliği karşısında ona hayran kalıyorlarmış.

Kraliçe bir gün yine aynanın karşısına geçerek, "Sihirli aynam, söyle bana!

Benden güzeli var mı dünyada?" demiş.

Ama Sihirli ayna bu sefer kötü kalpli kraliçenin sorusuna farklı bir cevap vermiş: Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler Hikayesi "Siz güzelsiniz kraliçem ama Prenses sizden çok daha güzel." Aldığı cevap karşısında öfkeden deliye dönen kraliçe, hemen kendisine sadık olan bir grup askere emir vermiş: "Kimse anlamadan bir yolunu bulup, Pamuk Prenses'i ormana götürün ve orada öldürün!" Askerler bir bahane uydurarak, ormandaki güzellikleri gösterme bahanesiyle iyi yürekli Prensesi ormana götürmüşler.

Ama herkes gibi kraliçeye sadık olan askerler de o iyi yürekli prensesi çok seviyorlarmış.

O yüzden ona bir türlü kıyamamışlar.

Askerler ona olup biteni anlattıktan sonra saraya geri dönmemesi konusunda iyice uyarmışlar ve onu orada bırakıp saraya dönmüşler.

Prenses hiçbir yeri bilmediği için nereye gittiğini bilmeden ormanın derinliklerine doğru yürümüş.

Bir süre sonra şirin ama küçücük bir evle karşılaşmış.

Kapısı açık olan evin içine girmiş.

Sadece ev değil, içinde bulunan her şey de ufacıkmış.

Prenses şaşkın şaşkın dolaşmış evin içinde, etrafta da kimseleri göremeyince, o kadar çok yorulmuştu ki gördüğü bir yatağa kıvrılıp uyuyuvermiş.

O ev yedi cücelerin eviymiş.

Cüceler eve girdiklerinde evde birilerinin olduğunu hemen anlamışlar.

Hemen etrafa bakınmaya başlamışlar.

Yatak odasına girdiklerinde, yataklarında güzeller güzeli bir kızın uyuduğunu görünce, merakla ses çıkarmadan öylece bakmışlar.

Birkaç dakika sonra uyanan Prenses, onları görünce şaşkınlığı bir kat daha artmış.

Çünkü etrafındaki adamlar da tıpkı ev gibi küçücükmüş.

Cücelerden biri "Biz misafir sevmeyiz," demiş.

Bir diğeri "Kimsin sen?

Ne arıyorsun burada?" Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler Hikayesi Bir başka Cüce "Hele bir susun, üstüne gitmeyin kızın," demiş sonra da, "Kimsin, ne için burada yatıyorsun?" diye sormuş.

Prenses başından geçenleri bir bir anlatmış cücelere.

Anlatılanları dikkatle dinleyen cüceler, "Biz tam yedi cüceyiz ve bundan böyle hepimiz seni korumakla görevliyiz," diye bağırmışlar.

Bu arada, Prenses'in öldüğünü sanan kraliçe, sihirli aynanın karşısına geçerek sormuş aynaya, tekrar aynı cevabı alınca, çılgına dönmüş.

"Onun işini kendim halletmem lazımdı.

Askerlere güvenmemeliydim," demiş.

Hemen bir cadı kılığına girerek, kısa bir sürede cücelerin evini bulmuş.

Kapıyı çalan kraliçe, kapıyı açan Prensesi görünce, sevinçle bir bardak su istemiş.

İyi niyetli Prenses hemen bir bardak su getirerek cadıya vermiş.

Cadı ise karşılığında, kıpkırmızı bir elma vererek oradan uzaklaşmış.

O yaşlı kadından hiç şüphelenmeyen Prenses, sadece o elmadan bir ısırık almıştı ki, kendini bir anda yerde bulmuş.

Akşam eve gelen cüceler, Prensesi yerde yatarken bulunca, çok üzülmüşler.

Onu uyandırmak için günlerce çaresizce dualar etmişler.

Her ne yapmışlarsa, bir türlü uyandıramamışlar.

Bir süre sonra oralardan geçmekte olan bir prens, cücelerin ağlama sesini duyunca merakla yedi cücelerin evine girmiş.

Cüceler yatakta uzanan prensesi ve onun hikayesini prense anlatmışlar.

Prens, yatakta yatan prensesin güzelliğini görünce, bir anda ona aşık olmuş.

Bir an dayanamayarak prensesin yanına eğilip, yanağına bir öpücük kondurmuş.

Bu öpücük, kötü kalpli kraliçenin büyüsünü bozmuş.

Hepsi çok sevinmiş ve bu mutluluk bir ömür sürmüş.

Kötülük bir daha hiç ortaya çıkmamış.

Binbir Gece Masalları - Andersan Masalları - Anadolu Masalları

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir

Paylaş: