Pembe İncili Kolye Hikayesi

Pembe İncili Kolye Hikayesi

Abone Ol google news
Pembe İncili Kolye Hikayesi
Pembe İncili Kolye Hikayesi

Dünyanın En Güzel Şeyi Nedir?

Su altı şehrinde yeni bir gün daha başlamıştı. Kırmızı balık yuvasından dışarı çıkar çıkmaz, yeni bir güne başlamanın telaşıyla, oradan oraya yüzen bir sürü balık gördü. Komşusu denizatı, deniz süngerleriyle sohbet ediyordu. Kırmızı balık neşeyle selamladı onları: Günaydın sevgili dostlarım. Ne kadar güzel bir gün, sizce de öyle değil mi?

– Sana da günaydın kırmızı balık. Evet, çok güzel bir gün. Ama bugün sen de başka bir hal var gibi. Her zamankinden daha mutlu gördüm seni. Diye karşılık verdi denizatı komşusuna. Evet doğru. Kız kardeşimin benden ne zamandır istediği pembe incili bir kolye vardı. Bir türlü fırsat bulup alamamıştım. Onu al- maya gidiyorum. Kolyeyi verince kardeşim çok mutlu olacak. O yüzden ben de cok  mutluyum.

Kırmızı balık dostlarının yanından ayrıldı. Pembe incili kolyeyi almak için yaşlı istiridyenin inci dükkânına gitti. Yaşlı istiridye hem çok bilge birisiydi hem de su altı şehrinin en güzel incileri onda bulunurdu. Yaşlı istiridye kırmızı balığı Uzun zamandır tanır ve onu çok severdi. Her zamanki gibi çok güler yüzlü bir şekilde karşıladı kırmızı balığı.

Hoş geldin kırmızı balık. Seni ne zamandır görmüyordum. Ne iyi ettin de geldin. Özlemiştim seni. Hoş bulduk. Ben de seni özledim. Aslında Uzun zamandır uğramayı düşünüyordum ama bir türlü fırsat bulup yolumu bu taraflara düşüremedim. Hem sohbet etmek için gelmek istiyordum hem de kız kardeşimin isteğini yerine getirmek için.

– Söyle bakalım, neymiş kız kardeşinin isteği? – Şu arkanda duran pembe incili kolyeyi çok beğenmiş. Ne zamandır benden onu isteyip duruyor. Ben de ona sürpriz yapıp kolyeyi hediye edeceğim. O sırada fener balığı da yanlarına geldi. Kırmızı balığa ve yaşlı istiridyeye selam verdi. Vitrine baktıktan sonra: – Şu pembe inciyi yakından görebilir miyim? Yaşlı istiridye gülümsedi:

– Sen de mi onu istiyorsun? – Evet… Diyerek başını salladı fener balığı

Ardından deniz atı da geldi yaşlı istiridyenin dükkânına. – Çok sevdiğim bir arkadaşıma şu arkanda duran pembe inciyi hediye almak istiyorum. Lütfen bana yardımcı olur musunuz? Fener balığı ve kırmızı balık birbirlerine baktılar. Kırmızı balık: – Sanırım üçüncü bir müşteri daha çıktı pembe inciye, dedi.

Yaşlı istiridye:

– Hepinizin beğendiği bu pembe incili kolye benim dükkânımdaki en özel ve güzel ürün. – Ancak ona sahip olmak zannettiğiniz kadar kolay değil. Kırmızı balık: – Neden, çok mu değerli? Diye sordu. – Evet, çok değerli, dedi yaşlı istiridye. Öyle herkes alamaz o inciyi…

– Pembe incili kolyeyi ancak bana dünya ki güzel şey mi? Onu nerede bulabiliriz?

– Artık orası size kalmış. Üç gün içinde buldunuz buldunuz… Yoksa pembe inciyi satıştan kaldıracağım.

Üçü de şaşkınlık içinde yaşlı istiridyeyi dinlediler. Zaman kaybetmeden dükkândan ayrılıp dünyanın en değerli şeyini aramaya başladılar. Ama hiçbiri ne, ne aradığını biliyordu ne de aramaya nereden başlayacağını. Şaşkınlık içinde sağa sola yüzmeye başladılar.

Denizatı yüzerken yolda, levrek balığına rastladı. Levrek balığı onun çok eski bir dostuydu. Levrek balığı onun çok eski bir dostuydu.  Levrek balığı dostu denizatının düşünceli halini hemen fark etti.

Pembe İncili Kolye
Pembe İncili Kolye

-Sahi sence nedir dünyanın en güzel şeyi. Levrek biraz düşündükten sonra; ‘’BULDUM’’ diye bağırdı heyecanla.

-Dostum, seni çok düşünceli gördüm. Söyle bana, nedir seni böyle düşündüren?

Denizatı ona yaşlı istiridyenin istediğinden bahsetti. Sahi  sence nedir dünyanın en güzel şeyi? Levrek biraz düşündükten sonra; “BULDUM” diye bağırdı heyecanla.

– Geçenlerde bir gemi batığının içinde sarı sarı altınlar gördüm. Altından daha değerli ne olabilir ki. Bence yaşlı istiridyenin bahsettiği şey kesinlikle bu altınlar. – Dostunun söyledikleri denizatının da aklın yattı. Dostu doğru söylüyordu. Altından daha değerli hiçbir şey olamazdı gerçekten. He- men birlikte batığın yanına gittiler. Denizatı oradan birkaç tane altın aldı yanına ve zaman kaybetmeden yaşlı istiridyenin dükkânına doğru yola çıktı.

Tabi ki fener balığı da o sırada bos durmuyordu. Daha ilk anda, yaşlı istiridye; ‘Dünyanın en değerli şey’ dediğinde onun aklına bir şey gelmişti zaten. Yakın dostu sandık balığının aile mirası olarak sakladığı, yeşil renkli bir elmas vardı. Göz alıcı bir güzelliği vardı bu elmasın. Dostundan elması ödünç İsteyebilir ve onu yaşlı istiridyeye görülebilirdi, “Dünya’da bundan daha, değerli bir şey olamaz herhalde” diye düşündü,

Tahmin ettiği gibi, dostu sandık balığı elmasını ona emanet olarak verdi. O da he- men, yaşlı istiridyeye elması götürmek üzere yola çıktı. Kendinden de çok emindi. Pembe inci kesin onun olacaktı.

Kırmızı balık ise düşünceli düşünceli ortalıkta yüzüyordu. Yaşlı istiridye tam olarak ne istemiş olabilirdi acaba? Dostluk okyanusun- da birçok güzel şey vardı aslında. Ama bunlardan hangisi dünyanın en güzel şeyiydi acaba?

Kırmızı balık bu düşünceler içinde dalgın dalgın yüzerken karşıdan gelen mavi bir balıkla çarpıştı. Belli ki mavi balık da onu fark etmemişti. İkisi de aynı anda birbirlerinden Özür dilediler. Hem çarpışmaları hem de aynı anda konuşmaya başlamaları onları güldürdü.

Biraz dalgınım kusura bakma, bir şey arıyorum da. O yüzden seni fark etmedim, dedi kırmızı balık.  Sen de kusura bakma ben de seni fark – etmedim. Aslına bakarsan ben de biraz dalgınım. Bir dostum var, onu düşünüyordum. Biraz rahatsız kendisi. Dün yanına uğradım ama işe gitmek için onu mecburen yalnız bıraktım. Durumu nasıldır diye onu düşünüyordum.

Pembe İncili Kolye
Pembe İncili Kolye

– Bu kadar düşündüğüne göre çok seviyor olmalısın dostunu. Evet, o benim için çok değerli. Her zaman için gerçek anlamda bir dost oldu benim için. Eminim ben de hasta olsam o da en az be- nim kadar endişe ederdi.

Kırmızı balık, mavi balığın dostuna olan sevgisinden çok etkilenmişti. Onun da bu hayatta çok sevdiği ve değer verdiği dostları vardı. Tam da bunları düşünürken “BULDUM!” diye bağırdı kırmızı balık. – Neyi buldun? Diye sordu mavi balık. – Aradığım şeyi buldum. – Sahi sen bir şey aradığından bahsetmiştin bana, kendi derdime düşüp ne aradığını  sormadım bile sana. – Sayende dünyanın en değerli şeyini buldum, dedi kırmızı balık ve mavi balıkla vedalaşıp hemen yaşlı istiridyenin dükkânına doğru yola çıktı.

Kırmızı balık hızlıca yaşlı istiridyenin dükkânına geldi. Fener balığı ve denizatı ondan önce gelmişlerdi. Hepsi çok heyecanlıydı ama içlerinde en heyecanlı olan kırmızı balık gibi görünüyordu. Denizatı:

– Galiba dünyanın en değerli ve en güzel şeyini ben buldum, diyerek yanında getirdiği altınları çıkardı. Yaşlı istiridye gülümsedi. – Himm! Altınlar oldukça güzel görünüyor.

Fener balığı: – Hayır hayır! Dünyanın en değerli ve güzel şeyini ben buldum, diyerek göz kamaştıran elması çıkardı. Yaşlı istiridye ona da tebessüm etti.

 – Evet… Dedi. Elmas da çok değerli bir mü- cevherdir. “Peki sen ne buldun bakalım?” diyerek kırmızı balığa yöneldi.

Kırmızı balığın elleri boştu. Diğerleri onun bir şey bulamadığını düşündüler. Kırmızı ba- lik yaşlı istiridyeden bir kâğıt ve kalem istedi. Kâğıda bir şeyler çizmeye başladı. Diğerleri merakla onu izliyordu. Sonra çizdiği şeyi oradakilere gösterdi. Kâğıtta kocaman bir kalp resmi vardı. “SEVMEK!” Dedi kırmızı balık. “SEVMEK” – dünyanın en değerli ve en güzel şeyi.

Mavi balık sayesinde öğrenmişti dünyanın en güzel ve en değerli şeyini. Mavi balığı mutlu eden, dostu ile arasındaki duyguydu. Sevmenin ve sevilmenin değerine paha biçilemezdi gerçekten.

Yaşlı istiridye gülümsedi. – Evet, dünyanın en güzel şeyi sevgidir. Sevmek öyle güzel ve değerli bir duygudur ki, bütün canlıları birbirine gönülden bağlar. Denizatı ve fener balığı da yaşlı istiridyenin dünyanın en değerli şeyinden kastının ne olduğunu çok iyi anlamış oldular. Yaşlı istiridye o günün anısına üçüne de birer tane pembe incili kolye hediye etti. Üç arkadaş arasında, o gün başlayıp ömür. boyu sevgiyle sürecek bir dostluk da başlamış olmuş böylece.

Prenses MasallarıPeri Masalları10 Yaş Hikayeleri


Benzer İçerikler

Gezgin Bulut
Gezgin Bulut Hikayesi
Çirkin Prenses
Çirkin Prenses Hikayesi
Testiyi Kırmadan Önce
Testiyi Kırmadan Önce Hikayesi
Değirmenci Oğlu Ve Eşeği Masalı
Değirmenci Oğlu Ve Eşeği Hikayesi

Yorumlar

  1. Mert Divrik says:

    cimcime uyutuldu mission completed :)))

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masal Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.