Pıtır Arı Hikayesi
Merhaba sevgili okuyucular, bugün sizlere, uzak bir diyarın, sadece arıların yaşadığı bir ülke olan Arılar Ülkesi’nden bahsedeceğim. Bu masalın kahramanı Pıtır Arı ve onun çalışkan ailesi. Pıtır Arı, meraklı bir yavru arıdır ve bu özelliği, onu, ailesini ve sizi bekleyen büyük bir maceraya sürükleyecektir.
Uzak bir diyarda Arılar Ülkesi varmış. Bu ülkenin her yerinde sadece arılar yaşarmış, her arı ailesi için bir kovan olurmuş. Arı ailesinin her üyesi çalışır, didinirler, kovanlarını lezzetli ballarla doldururlarmış.
Bu bal kovanlarını her yıl sonunda kraliçeye teslim ederlermiş. Kraliçe arı da dolu kovanların yerine tüm kış boyunca içinde yaşayacakları boş kovanları verirmiş. Ayrıca en çok bal yapan ailenin tüm üyelerini birçok hediyelerle ödüllendirmiş. Bu nedenle de her gün her kovanda çok yoğun çalışmalar olurmuş.
Arılar bahar gelir gelmez kırlarda, bahçelerde, nerede ne kadar çiçek varsa tek tek dolaşırlarmış. Damla damla çiçek özü toplarlarmış. Bu uzun ve yorucu bir işmiş çünkü arılar çok küçük, kovanlarsa çok büyükmüş. Yine bir gün kovanlardan birinde yoğun bir iş günü yaşanmaktaymış fakat anne arı çok mutluymuş.
Çünkü aileye yeni bir arı katılmış. Yavru arı hep annesinin yanında gezinir, diğer arıların ne yaptıklarını anlamaya çalışırmış. Annesine sorular soruyor, annesi de sorularına tek tek cevaplar veriyormuş. Fakat yavru arının sorularının ardı arkası gelmiyormuş. Anne arı, yavru arının diğer arılardan daha meraklı olduğunu düşünüyormuş.
Ayrıca yavru arının soru sormasından çok hoşlanıyormuş. Çünkü merak ederse soru sorarak çok şey öğrenebileceğini biliyormuş. Bir gün yavru arı annesine, “Neden çalışıyorsunuz?” diye sorunca, annesi “Kış mevsimi gelmeden kraliçe arıdan boş bir kovan almak için çalışıyoruz,” diye cevap vermiş. Yavru arı anlamış fakat aklını kurcalayan bazı şeyler varmış. Günler geçmiş, yavru arı abisi ve ablası gibi çalışabilecek kadar büyümüş. Sabah erkenden yola çıkıyor, uçuyor, uçuyor, uçuyor. Çiçekler ne kadar da uzakmış öyle! Yavru arı uzun bir süre uçtuktan sonra bir çiçeğe konup, çok az çiçek özünü kovana taşımak için yine uçuyor, uçuyor, uçuyor. Birkaç gün böyle çalışmış, gelip gidip kovana bakıyor, “Doldu, dolacak,” diyor ama bir türlü dolmuyormuş.
Ailenin tüm üyeleri kovana geldiklerinde, yavru arı konuşmaya başlamış. “Bu böyle olmamalı, çok zaman kaybediyoruz. Yollarda düşünüp taşınıp bir çözüm bulmalıyız,” demiş. Hep birlikte düşünmeye başlamışlar ve yavru arı “Çözüm buldum!” diye bağırmış. “Biz en çok çiçeklere giderken zaman kaybediyoruz. O halde çiçeklere gitmeyeceğiz. Onlar bize gelecekler,” demiş. Hepsi de şaşkınlıkla bakmışlar. “Nasıl yani?” demiş annesi, bir anlam verememiş yavru arının sözlerine. Yavru arı başlamış anlatmaya: “Dışarı gittiğimizde her defasında çiçek özü topluyorduk. Yarın gittiğimizde çiçek tohumlarını toplayacağız ve bu çiçek tohumlarını kovanımızın etrafına ekeceğiz. Çiçekler büyüyecek ve kovanımızın etrafı rengarenk çiçeklerle dolu bir bahçemiz olacak.
Bizler de çiçek özü için uzun zaman uçmak zorunda kalmayacağız,” demiş. Anne arı, “Fikrin güzel, hemen uygulayalım,” demiş. Ve uygulamışlar, çiçekler büyümüş. Yavru arı ve ailesi kovanlarına çok yakın çiçeklerden çiçek özlerini topluyorlar. Artık zaman kaybetmiyor, yorulmuyorlarmış. Yavru arı ve ailesi kovanlarını çok kısa zamanda lezzetli ballarla doldurmuşlar. Kraliçe arı karşısında kısa zamanda çok balla dolu kovanı görünce şaşırmış ve yavru arıya, “Nasıl başardınız?” diye sormuş.
Yavru arı anlatmış ve kraliçe arı yavru arıya boş kovanını ve yanında da birçok ödül vermiş. Yavru arıyı bu başarısından dolayı kutlamış. Kraliçe arı bu fikri ülkedeki tüm arıların uygulamasını istemiş. Arılar Ülkesi artık o kadar hızlı ve çok bal üretiyormuş ki ülkenin ismi artık Bal Ülkesiymiş ve yavru arının merakı Arılar Ülkesindeki yaşamın kolaylaşmasına sebep olmuş. Ülkedeki tüm arılar yavru arıyı kutlamışlar.
Arı masalı, hikayeyi beğendi iseniz sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilirsiniz.