Prenses Lila’nın Ejderha Dostluğu Krallığı Kurtaran Masal

avatar
Hava ÖZKAŞ
Prenses Masallari
28 Kasım 2022
Prenses Lila’nın Cesaret ve İyilik Dolu Ejderha Macerası - 1

Bir zamanlar, çok uzaklarda, yemyeşil ormanlarla çevrili bir krallıkta, güzeller güzeli bir prenses yaşarmış. Adı Lila’ymış. Lila, altın sarısı saçları ve parlayan mavi gözleriyle dikkat çekse de, onu asıl özel yapan şey güzelliğinden çok daha fazlasıymış. O, zekası, cesareti ve kocaman iyi kalbiyle tanınırmış. Krallıktaki herkes Lila’yı çok sever, onunla gurur duyarmış. Çocuklar ona hayranlıkla bakar, büyükler onun ne kadar yardımsever olduğunu anlatıp dururmuş. Lila, sarayda oturup sadece prenseslik yapmak yerine, halkın arasında dolaşır, onlara yardım eder, bazen tarlalarda çalışır, bazen de çocuklarla oyunlar oynarmış.

Prenses Lila’nın Cesaret ve İyilik Dolu Ejderha Macerası - 2

Krallık, genellikle huzurlu ve mutlu bir yermiş. Tarlalar bereketli, gökyüzü masmavi, insanlar ise neşeliymiş. Ama bir gün, bu güzel günler bir anda gölgelenmiş. Krallığın etrafındaki yüksek dağlarda, kocaman bir ejderha ortaya çıkmış. Bu ejderha, devasa kanatları, keskin dişleri ve alev püskürten ağzıyla çok korkutucuymuş. İlk başta kimse ne olduğunu anlamamış, ama ejderha her geçen gün krallığa daha da yaklaşıyormuş. Tarlaları yakmış, köylerin üstünden uçarak halkı korkutmuş. Çocuklar geceleri uyuyamaz olmuş, anneler babalar endişeyle ne yapacaklarını düşünüyormuş.

Kral, bu büyük tehlikeyi durdurmak için hemen harekete geçmiş. Krallığın en cesur şövalyelerini çağırmış ve onlara ejderhayı yenmelerini emretmiş. Şövalyeler, parlak zırhları ve keskin kılıçlarıyla dağlara gitmişler. Ama ne yazık ki, hiçbiri ejderhayı alt edememiş. Bazıları korkudan geri dönmüş, bazıları ise yaralanmış. Ejderha, her zamankinden daha öfkeli bir şekilde krallığı tehdit etmeye devam ediyormuş. Halk, çaresizlik içinde krala yalvarıyormuş: “Bizi kurtar, bir çare bul!”

Prenses Lila’nın Cesaret ve İyilik Dolu Ejderha Macerası - 3

İşte tam o sırada, Prenses Lila bir şeyler yapması gerektiğini hissetmiş. Sarayda oturup beklemek ona göre değilmiş. O, krallığını ve halkını çok seviyormuş. Ama Lila, diğerlerinden farklı düşünüyormuş. “Belki de bu ejderha sadece kötü değildir,” diye içinden geçirmiş. “Belki bir derdi vardır, belki de bize bir şey anlatmaya çalışıyordur.” Lila, ejderhayı öldürmek yerine, onunla konuşmaya karar vermiş. Bu çok tehlikeli bir fikir gibi görünüyormuş, ama Lila cesur bir prensesmiş ve korkusunun onu durdurmasına izin vermezmiş.

Bir gece, ay gökyüzünde parlarken ve herkes derin uykudayken, Lila sessizce saraydan çıkmış. Yanına sadece küçük bir fener, biraz yiyecek ve kalın bir pelerin almış. Kimseye haber vermeden, ejderhanın yaşadığı dağa doğru yola koyulmuş. Yol uzun ve zorluymuş. Önce karanlık bir ormandan geçmiş. Ağaçlar o kadar sıkmış ki, ay ışığı bile zor sızıyormuş. Rüzgar, dalları sallıyor, tuhaf sesler çıkarıyormuş. Lila’nın kalbi hızlı hızlı atsa da, o pes etmemiş. “Krallığım için bunu yapmalıyım,” diye kendine cesaret vermiş.

Prenses Lila’nın Cesaret ve İyilik Dolu Ejderha Macerası - 4

Ormanı geçtikten sonra, derin bir vadiye gelmiş. Vadinin ortasında, köpüren bir nehir akıyormuş. Üstünden geçmek için bir köprü yokmuş. Lila, etrafa bakınmış ve birkaç büyük taş bulmuş. Taşları suya dikkatle yerleştirip, birer birer üstlerinden atlayarak karşıya geçmiş. Ayakları ıslanmış, pelerini çamura bulanmış, ama o hiç şikayet etmemiş. Sonra, sarp kayalıklarla dolu bir yamaca varmış. Tırmanmak çok zormuş, elleri çizilmiş, dizleri yorulmuş. Ama Lila, yukarıya baktığında ejderhanın mağarasını görmüş ve bu ona güç vermiş.

Nihayet, uzun bir yolculuğun sonunda mağaranın girişine ulaşmış. Mağara, kocaman ve karanlıkmış. Lila, fenerini kaldırmış, derin bir nefes almış ve içeri adım atmış. İlk başta her yer sessizmiş. Sadece kendi ayak seslerini duyuyormuş. Ama birden, derin bir nefes sesi gelmiş. Ardından, kocaman bir gölge belirmiş. Ejderha, tam karşısında duruyormuş! Devasa kanatları mağaranın tavanına değiyor, gözleri ateş gibi parlıyormuş. Lila’nın dizleri titremeye başlamış, ama o korkusunu bastırmış ve dimdik durmuş.

Prenses Lila’nın Cesaret ve İyilik Dolu Ejderha Macerası - 5

“Ey büyük ejderha,” diye seslenmiş, sesi mağarada yankılanmış. “Ben Prenses Lila’yım. Krallığımızı neden tehdit ediyorsun? Sana bir zarar vermedik, neden bize saldırıyorsun?”

Ejderha, kocaman gözleriyle Lila’ya bakmış. Şaşırmış gibiymiş. Daha önce kimse ona böyle cesurca yaklaşmamış, kimse onunla konuşmaya çalışmamış. Sonra, derin ve gür bir sesle cevap vermiş: “Ben de bir zamanlar barış içinde yaşıyordum, prenses. Ama krallığınızdan birileri gelip yavrularımı çaldı. Onları geri istiyorum! Öfkem bu yüzden, yoksa sizinle bir derdim yok.”

Prenses Lila’nın Cesaret ve İyilik Dolu Ejderha Macerası - 6

Lila, duyduklarına inanamamış. Krallıktaki kimsenin ejderha yavrularını çalacağını düşünemezmiş. Ama ejderhanın gözlerindeki acıyı görmüş ve ona inanmış. “Eğer yavruların çalındıysa,” demiş, “sana yardım edeceğim. Onları bulup sana geri getireceğim. Bana güven!”

Ejderha, bir süre sessizce Lila’yı süzmüş. Onun samimiyetini, cesaretini ve iyi kalbini hissetmiş. Sonra başını eğmiş ve “Peki, prenses,” demiş. “Birlikte yavrularımı bulalım.”

Prenses Lila’nın Cesaret ve İyilik Dolu Ejderha Macerası - 7

Böylece, Lila ve ejderha, hiç kimsenin beklemediği bir dostluk kurmuş. Ejderha, Lila’ya yavrularının kokusunu nasıl takip edeceğini öğretmiş. Birlikte dağlardan inmiş, ormanları geçmiş, nehirleri aşmışlar. Ejderha uçarken Lila’yı sırtına almış, böylece yol daha hızlı geçmiş. Lila, ejderhanın sırtında uçarken hem korkmuş hem de büyülenmiş. Gökyüzünden krallığını izlemek çok güzelmiş!

Günler süren bir yolculuktan sonra, krallığın uzak bir köşesinde, eski ve yıkık bir kaleye varmışlar. Kale, karanlık ve ürkütücüymüş. Ejderha, “Yavrularım burada,” demiş. “Kokularını hissediyorum.” Lila ve ejderha, kaleye gizlice girmişler. Sessizce koridorlarda ilerlerken, sonunda bir odaya ulaşmışlar. Odada, iki küçük ejderha yavrusu kafeslerde tutsakmış. Yavrular, annelerini görünce sevinçle bağırmış, kanatlarını çırpmış.

Prenses Lila’nın Cesaret ve İyilik Dolu Ejderha Macerası - 8

Ama tam o anda, odanın ortasında bir gölge belirmiş. Bu, kötü kalpli bir büyücüymüş! Büyücü, uzun siyah bir cübbe giyiyormuş ve elinde parlak bir asa tutuyormuş. “Demek yavruları almaya geldiniz,” diye haince gülmüş. “Onların gücünü bana vereceksiniz, yoksa sizi yok ederim!”

Ejderha, yavrularını korumak için hemen büyücüye doğru atılmış. Kanatlarını çırpmış, alevler püskürtmüş. Ama büyücü, asasını sallayarak büyüler yapmış ve ejderhayı bir süre durdurmuş. Lila, bu sırada boş durmamış. Zekasını kullanarak bir plan düşünmüş. Odanın köşesinde, büyücünün masasının üstünde eski bir kitap görmüş. “Bu onun büyü kitabı olmalı,” diye içinden geçirmiş. Eğer kitabı yok ederse, büyücünün gücünü de yok edebilirmiş.

Prenses Lila’nın Cesaret ve İyilik Dolu Ejderha Macerası - 9

Lila, sessizce masaya yaklaşmış. Ejderha ile büyücü savaşırken, o kitabı kapmış ve odadaki şömineye koşmuş. Kitabı ateşe atmış! Alevler kitabı yutarken, büyücü bir çığlık atmış. “Hayır! Gücüm!” diye bağırmış. Kitap yandıkça, büyücünün büyüleri zayıflamış. Ejderha, son bir hamleyle büyücüyü yere sermiş. Büyücü, yenilmiş bir şekilde kalenin yıkıntıları arasında kaybolmuş ve bir daha asla görülmemiş.

Lila ve ejderha, hemen yavruların kafeslerini açmış. Yavrular, annelerine sarılmış, küçük kanatlarıyla mutluluktan uçuşmuşlar. Ejderha, Lila’ya dönmüş ve “Teşekkür ederim, prenses,” demiş. “Sen olmasaydın, yavrularımı kurtaramazdım.”

Birlikte, yavrularla krallığa geri dönmüşler. Halk, ejderhayı ve Lila’yı birlikte görünce önce çok şaşırmış, ama sonra olanları öğrenince sevinçten çıldırmış. Kral, Lila’yı kahraman ilan etmiş. “Kızım, cesaretin ve iyi kalbinle krallığımızı kurtardın,” demiş. Ejderhaya da krallıkta kalma izni vermiş. “Bundan sonra sen de bizim dostumuzsun,” diye eklemiş.

Prenses Lila’nın Cesaret ve İyilik Dolu Ejderha Macerası - 10

Ejderha ve yavruları, krallığın koruyucuları olmuş. Dağlarda huzur içinde yaşarken, gerektiğinde krallığı korumuşlar. Prenses Lila ise, her zamanki gibi halkın arasında dolaşmaya, onlara yardım etmeye devam etmiş. Çocuklar, onun masalını dinlerken gözleri parlamış, “Ben de Lila gibi cesur ve iyi kalpli olmak istiyorum!” demişler.

O günden sonra, krallıkta barış ve huzur hiç eksik olmamış. Lila’nın cesareti, ejderhanın dostluğu ve iyiliğin gücü, krallıkta sonsuza kadar anlatılan bir masal haline gelmiş. Ve herkes şunu öğrenmiş: Cesaret ve iyi bir kalp, her zaman kötülüğü yener.

Mutlu son! 

Masalla İlgili Sorular ve Cevaplar

Masalımızı okuduktan sonra çocuğunuzla birlikte aşağıdaki soruları yanıtlayarak
Hem keyifli vakit geçirebilir hem de masalın öğretici yönlerini keşfedebilirsiniz.

Prenses Lila kimdir?

Prenses Lila, altın sarısı saçları ve mavi gözleriyle tanınan, cesur, zeki ve iyi kalpli 6 yaşında bir kızdır. Krallığını kurtarmak için ejderhayla dostluk kurmuştur.

Masalda ejderha neden krallığa saldırıyordu?

Ejderha, yavruları krallıktan biri tarafından çalındığı için öfkelenmiş ve onları geri almak için krallığa saldırmıştı.

Lila ejderhayı nasıl durdurdu?

Lila, ejderhayı öldürmek yerine onunla konuşmayı seçti, yavrularını bulmak için yardım предложил ve dostluk kurarak sorunu çözdü.

Masalda kötü karakter kimdi?

Masalda kötü karakter, ejderha yavrularını çalan ve gücünü artırmak için onları tutsak eden bir büyücüydü.

Lila yavruları nasıl kurtardı?

Lila, büyücünün büyü kitabını şömineye atarak onun gücünü yok etti ve ejderha ile birlikte yavruları kafeslerinden kurtardı.

Masal nasıl bitti?

Masal, Lila’nın krallığını kurtarması, ejderha ve yavrularının krallıkta dost olarak kalmasıyla mutlu bir şekilde sona erdi.

Lila’nın en büyük özelliği neydi?

Lila’nın en büyük özelliği, cesareti ve iyi kalbiydi; bu özellikleriyle hem ejderhaya yardım etti hem de krallığını kurtardı.

Bu masal bize neyi öğretiyor?

Bu masal, cesaretin, iyiliğin ve dostluğun her zaman kötülüğü yenebileceğini öğretiyor.

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir

Paylaş: