Sihirli İnek Hikayesi

Mutsuz olan iki zengin çiftçi ile mutlu olan bir fakir çiftçinin arasında geçen güzel ve eğlenceli bir çocuk masalı. İyi okumalar.

Sihirli İnek Masalı

Bir zamanlar ufak bir köyde Jack ve Harry adında iki çifti yaşarmış. İkisi de çok zenginmiş. İkisinin de büyük tarlaları ve bir sürü inekler varmış. Ama kendileri hiç çalışmazmış. Hep başka çiftçileri alıp tarlalarında çalıştırırlarmış.

İkisi de büyük evlerde yaşar ve pahalı giysiler giyerlermiş. Ama Jack ve Harry her şeye sahip olmalarına rağmen mutlu değillermiş.

Jack: “Bana daha çok para kazandırsınlar diye daha çok çiftçi çalıştırmak istiyorum.”

Harry: “Aynı fikirdeyim! Bende daha çok ipek giysiler almak istiyorum!”

Jack: “Aaa! Pırlantadan bir saray yapacak kadar çok para kazanmaya ne dersin?”

Harry: “Ooo! Harika olur bu!” demiş.

Aynı mahallede birkaç ev ötede Thomas isminde biri yaşarmış. Thomas fakir bir çiftçiymiş. Sadece bir ineği ve ufak bir arazisi varmış.

Fritz: “Merhaba Thomas! Komşu köyde biri ineğini satıyormuş. Sen almak ister misin?”

Thomas: “Ah! Keşke alabilsem! Ama başka inek alacak kadar param yok!”

Fritz: “İstersen ben sana borç para verebilirim!”

Thomas: “Çok cömert bir insansın ama o ineği senin paranla aldım diyelim ondan sonra nasıl bakarım? Benim ne iki ineğe bakacak param var nede her gün senden para almaya devam edebilirim! O inek zayıflar! Beni düşündüğün için teşekkür ederim ama ben elimdekilerden memnunum!” demiş.

Thomas akıllıymış ve çalışkan biriymiş. Her gün tarlasına gider, akşama kadar çalışırmış. Sonra ineğiyle beraber geri dönüp yemini verirmiş. Thomas daha fazlasını hiç istemezmiş. Hayatında sahip olduğu her şeye şükür edermiş. Her zaman mutluymuş.

Ama Jack ve Harry mutlu değillermiş! Thomas’ı çok kıskanırlarmış.

Jack: “Thomas nasıl bu kadar mutlu oluyor her zaman?”

Harry: “Onu ne zaman görsem bende aynı şeyi düşünüyorum. Ne büyük bir evi var nede büyük bir çiftliği.”

Jack: “Hm… Bence ineğinden ötürü! Harry onun tek ineği bizim bütün ineklerimizden bile daha iyi.”

Harry: “Haklı olabilirsin! Onun tek ineği bütün tarlayı sürüyor.”

Jack: “Aklıma bir fikir geldi Thomas’ın ineğini satın alalım. Ne dersin”

Jack ve Harry ertesi gün Thomas’ a gidip ineğini kendilerine satıp satmayacağını sormuşlar.

Thomas: “Ama bu benim sahip olduğum tek inek!”

Jack: “Bak biz sana on gümüş sikke vermeye hazırız. Bundan daha iyi fiyat alamazsın. Satılık bir sürü inek var. İki tane inek alabilirsin! Bu iyi bir teklif, Thomas!”

Thomas: “Neresi iyi bunun. Benim sağlıklı bir ineğim var, onu iyi besliyorum ve ona iyi bakıyorum. Siz, bu ineği size satmamı ve bakamayacağım iki inek birden almamı istiyorsunuz. Size ineğimi satamam ben! Lütfen gidin! “

Jack ve Harry çok sinirlenmişler. Ama bir şey demeden gitmişler.

Harry: “Bu adam kendini ne zannediyor.”

Jack: “Hangi cüretle bizi reddeder! Biz bu köyün en zengin insanlarının arasındayız! Bize saygı duymayı öğrenmesi gerekiyor.”

Harry: “İneği ile çok gurur duyuyor. Satması için onu zorlamamamız gerekli.” demiş.

Jack ve Harry Thomas’a bir ders vermek istemişler. O gece evlerinden gizlice çıkmışlar ve Thomas’ın çiftliğine doğru yürümüşler. Arkadaşlarını hiç düşünmeden bütün çiftliği ateşe vermişler.

Ertesi gün Thomas yangın haber ile uyanmış. Koşarak dışarı çıkmış ve bütün mahsulünün yok olduğunu görmüş. Thomas: “Olamaz! Mahsulüm! Ben nasıl yaşarım şimdi?” diyerek oturup düşünmüş.

Aradan günler geçmiş, Thomas’ın kilerindeki bütün yiyecekler tükenmiş. Ne Thomas’ın nede ineğinin yiyecek bir şeyleri kalmış.

Thomas: “Tam iki gün oldu, ben bir şekilde yaşarım ama inek yaşayamaz. Ah! İneği satmak zorundayım galiba. Onu alacak kişi ona iyi bakacaktır!” diye düşünmüş.

Thomas’ın para biriktirmek için kullandığı ufak bir cam kavanozu varmış. Kavanozda fazla parası kalmamış. Evinden ne kadar sürede düzeleceğini bilemediğinden bütün parasını bir kesede taşımaya kara vermiş ve köyünü terk etmiş.

Thomas ormanda geçtiği sırada parasının cebinde güvende olmayacağını anlamış.

Thomas: “Bunu ineğin çanına bağlıyım. Bir hırsız gelirse, ineğe saldırmak aklına gelmez.” diye düşünerek keseyi ineğin çanına bağlamış ve yola devam etmiş.

Bir süre yürüdükten sonra bir köye varmış. Biraz dinlenmeye karar vermiş. İneğini gölge bir yerde bırakmış ve içmek için biraz su aramaya gitmiş. Çardağın yanında bir bakliyat ve tahıl dükkânı varmış. Dükkân sahibi biraz yürümek için dışarı çıkmış.

Dükkân Sahibi: “Ahh! Ne sıkıcı bir gün!” diye söylenirken çardağın altındaki ineği görmüş ve yanına gitmiş.

İnek dükkân sahibine doğru başını çevirdiğinde keseden bir gümüş sikke düşmüş.

Dükkân Sahibi: “Ne! Nasıl oldu bu? Dükkân sahibi ineğe yakından bakmaya karar vermiş. Ona doğru bir adım attığında keseden bir sikke daha düşmüş.”

Dükkân Sahibi: “Ne! Bu sihirli bir inek!” Dükkân sahibi ineğin çanına bağlı olan para kesesini fark etmemiş. Onu sihirli bir inek sandığı için hemen satın almaya karar vermiş.

Tam o sırada Thomas geri geri gelmiş. Dükkân Sahibi: “Merhaba efendim! Bu sizin ineğiniz mi?”

Thomas: “Evet, bir sorun mu var?”

Dükkân Sahibi: “Onu bana satmak ister misiniz? Bana acilen bir inek lazım!”

Thomas: “Yaa! Elbette! Bende onu satmak için komşu köye gidiyordum zaten!”

Dükkân Sahibi: “Ne! Belki de bu ineğin sihirli olduğunu bilmiyor? Bugün çok şanslıyım. peki, o zaman size beş yüz gümüş vermeye hazırım. Anlaştık mı?”

Thomas şaşırmış ve bu teklifi hiç vakit kaybetmeden bu teklifi kabul etmiş. Beş yüz gümüşünü almış ve oradan ayrılmış. Bu arada para kesesinin ineğin çanına bağlı olduğunu unutmuş. 

Thomas mutluluk içinde evine dönmüş. Eve vardıklarında Jack ve Harry’nin kapıda olduğunu görmüş. İkisi birden Thomas’ı bekliyorlarmış.

Thomas’ın eve mutsuz döneceğini sanıyorlarmış. Ama Thomas’ın yüzünde kocaman bir gülümseme varmış.

Harry: “Merhaba Thomas, sen mutlu görünüyorsun.”

Thomas: “Evet, ineğimi cömert bir beyefendiye sattım. Bana tam beş yüz gümüş sikke ödedi.”

Jack:”Beş yüz gümüş sikke mi?”

Harry: “Beş yüz gümüş sikke mi?”

Thomas: “Evet! Artık daha büyük bir tarla alabilirim. Daha çok mahsul yetiştireceğim ve pazarda satacağım. Ayrıca daha çok inekte alabilirim. Onlara bakacak kadar param olacak. İneğim bana gerçekten şans getirdi. Her neyse çok yorgunum, sonra görüşürüz hoşça kalın.”

Diğer taraftan ise ineğin yeni sahibi Thomas’ın para kesesini ineğin çanına bağlı halde bulmuş. İneğin sihirli bir inek olmadığını anlamış. Ama artık elinden hiçbir şey gelmezmiş.

Jack ve Harry’nin yaptıkları boşa gitmiş. Onlar Thomas’ı mutsuz görmek istemişler. Kendileri Thomas’tan zengin olmalarına rağmen kendilerini küçük ve zavallı hissetmişler. Oysa Thomas, hayatında bundan daha mutlu olmamış.

Jack ve Harry hüsran içinde başlarını sallayıp oradan ayrılmışlar. Thomas parasıyla bir sürü inek ve büyük bir tarla satın almış. Çalışmayı hiç bırakmamış. Sebzeler ve tahıllar üretip pazarlarda satmış. Gün be gün çok çalışarak köyün en zengin çiftçisi olmuş.

3 Yaş Masalları – Kısa Hikayeler – Keloğlan Masalları