Simurg Hikayesi

Simurg Masalı her yaş grubu için uygundur. Halk hikayeleri arasında yer alan öykümüz, siz değerli okuyucularımızın yoğun talebi üzerine kaleme alınmıştır. Paylaşmamızı istediğiniz farklı eserler için, sizi yorumlar bölümüne bekliyoruz.  

Çok uzak diyarlarda yaşayan efsanevi Simurq kuşu adında bir kuş yaşarmış. Bu kuşun diğer kuşlardan farkı, her şeyi bildiği düşünülür ve özel yeteneklere sahipmiş. Simurq kuşu Kaf dağında ki bilgelik ağacında yaşamaktaymış.

Simurq kuşunu daha önce hiçbir kuş görmediği için, diğer kuşlar Simurq kuşunu efsanevi bir hikayeden ibaret olduğunu sanıyorlarmış.

Günlerden bir gün, kuşlardan biri ormanda çok farklı ve hiçbir kuşa ait olmayan bir tüy bulmuş. Diğer kuşlara ise bu tüyün Simurq kuşuna ait olduğunu söylüyormuş.

Simurq kuşunun tüyünü ormanda duymayan kalmamış, ve kuşlardan biri: “Gerçekten  bu tüy Simurq kuşuna ait ise, onu bulabilirsek sıkıntılarımız kalmayacaktır.” Diye tüm kuşlara bilgi vermiş.

Çok geçmeden dünyada yaşayan tüm kuşlar Simurq kuşunun tüyünün bulunduğu haberini almışlar, ve tüm kuşlar bir bölgede toplanmışlar.

Kuşlar kendi aralarında istişare yaptıktan sonra, tüm sıkıntılarımızın çözümü sadece Simurq kuşunda. O bize yardım edebilir, ondan başka seçenekleri kalmadıklarını düşünmüşler.

Birkaç gün sonrasında kuşlar tüm ormana ve hatta dünyaya haber salmışlar. Simurq kuşunu bulmak için Kaf dağına yolculuk edecekleri bir tarih belirleyip o gün orada toplanacaklarını bildirmişler. Belirledikleri tarih geldiği gün yüzlerce hatta binlerce kuş Simurq kuşunu bulmak için Kaf dağı yolculuğuna çıkmaya son hazırlıklarını yapmaya başlamışlar.

Hazırlık aşamalarında kuşlarının içinden bilge kuş diğer kuşlara: “Yolculuğunuz içerisinde önünüze farklı zorluklar çıkacaktır, özellikle yedi tane zorlu aşamaya girecek, ve her aşamanız birbirinden farklı vadilerde gerçekleşecektir.” Diye nasihat etse de bilge kuş, diğer kuşlar Kaf dağındaki yolculuklarını çok kolay şekilde geçeceklerini düşünerek yola çıkmışlar.

Kuşlar Kaf dağına ilerlerken Bilge kuşun uyarmış olduğu yedi aşamanın, ilk aşamasına ulaşmışlar. Bu aşamanın adı, İstek Vadisiydi. Bizim kuşlar İstek Vadisine ulaştıklarında, isteyecekleri her şeyin burada gerçekleşeceğini anlamışlardı.

İstek Vadisi adeta cennetten bir bahçe idi. Kuşlar o kadar zevk ve sefaya dalmışlardı ki, bir çok arkadaşlarını bu yolda kaybettiklerinin farkına dahi varamamışlardı.  İstek Vadisini geçtikten sonra ki aşamaya kalan kuşlar, Aşk Vadisine doğru uçarlar.

Aşk Vadisi o kadar sisliydi ki, sislerin içinde görmüş oldukları güzelliklere adeta hayran kalırlar. Aşk Vadisine o kadar alışırlar ve birbirlerinden çok etkilenip buradan ayrılmak istemezler.

Kuşların diğer kısımları ise Aşk Vadisini terk edip, Cehalet Vadisine ulaşırlar. Cehalet Vadisine ulaşan kuşlar anlamsız ve manasız şekilde gülümseyip tuhaf hareketler sergilemişler.

Hatta bir takım kuşlar, neden Kaf dağına kadar gideceğiz! Kim uğraşacak o kadar yolu. Diyerek yolculuklarına son vermişler.  İlerlemeye niyeti olan diğer kuşlar ise, geride bir çok arkadaşını bırakıp yolculuklarına devam etmişler.

Kalan kuşların yolculukları hiç de kolay olmamasına rağmen, halen bir çok zorluk onları bekliyordu!

Bir sonra İnançsızlık Vadisine ulaşan kuşlar, kendi aralarında konuşmaya başlarlar:

“Simurq kuşu gerçekten hikaye olabilir mi? Bizler acaba anlamsız ve yorucu bir yolculuk içinde olamaz mıyız? Bir çok arkadaşımızı bir hiç uğruna kaybettik! Değer miydi bu kadar?” Diyerek söylenmeye başlamışlar.

Burada bir çok kuş Simurq kuşunu aramaktan vazgeçip, geri dönmüşler. Geri kalan kuşlar ise Yalnızlık Vadisine doğru uçmuşlar.

Buraya ulaşan kuşlar sanki sihirli bir büyünün etkisinde olmuşçasına, diğer kuş arkadaşlarını düşünmeyip, kendi başlarına yemek yer, herhangi bir tehlikede sadece kendisini düşünür olmuşlar.

Durum böyle iken bir çok kuş Yalnızlık Vadisinde kalmış, ilerleyen kuşlar ise Dedikodu Vadisine doğru ilerlemişler.

Dedikodu Vadisine ulaşan kuşlar, bir önce ki vadide olduğu gibi aniden sanki farklı bir kuş gibi hiç yapmayacakları hatalar yapmaya başlamışlar. Sihirli büyünün etkisi ile, Simurq kuşu hakkında dedikodular yapmaya başlamışlar. O kadar çirkin sözler söylenmiş ki, kuşlar kendi aralarında birbirinden uzaklaşıp bir kesim kuş geri dönmüş. Kalan diğer kuşlar ise son aşama olan Ego Vadisine doğru uçmaya başlamışlar.

Ego Vadisine ulaşan kuşlar, bir önceki vadilerde olduğu gibi sihir etkisiyle birbirlerini beğenmez olup, birbirilerini küçümsemeye başlamışlar. Hatta o kadar ilerlemiş ki bu küçümseme, birbirlerinin dış görünüşleri ile dalga dahi geçmişler! Sonuç olarak kuşlar birbirinden nefret etmişler.

Sonuç olarak bir kesim kuş daha yolculuğu bırakıp, geri dönmüşler. İlerleyen kuşlar ise son vadiyi geçtikten sonra Kaf dağına ulaşmışlardı.

Ancak Kaf dağında Simurq kuşunu görememişler, kuşlar istişare yapmışlar ama bir sonuca varamamışlar.

Kuşlar sonunda Simurq kuşunun aslında kendileri olduğunu anlamışlar! Simurgun “Si” harfi aslında Farsçada  30 demek olduğu, “Murg” hâcesinin ise Farsçada kuş demek olduğunu tespit ederler.

Şöyle ki Simurg 30 kuş demekmiş. Kaf dağına ulaşmayı başaran kuş sayısı da 30’du. Ki Kaf dağına ulaşana kadar yaşamış oldukları yedi zorluk da aslında hepsi kendileriymiş.

Şartlar ne olursa olsun, biz her daim insan kalalım. Sevelim, sevilelim, nefret etmeyelim, nefret ettirmeyelim. Sağlıcakla kalınız.

Kısa Hikayeler – Keloğlan Masalları – 4 Yaş Masalları