Yaşlı Kaplumbağa Hikayesi

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde hayvanların birbirleriyle uyum içinde yaşadığı mutlu bir orman varmış. Her hayvan birbiri ile dost, neşe içinde yaşayıp gidiyormuş. Bu huzurun bozulmaması için büyük özen gösteriyorlarmış. Bir gün ormanda beklenmedik bir yağmur yağmış. Ancak bu öyle böyle bir yağmur değilmiş. Anormal bir yağış ve beraberinde fırtınayla her yanı yıkıp geçmiş. Hayvancıklar korku içinde evlerinden çıkamamış, bir kısmı ise dışarda soğuğa maruz kalarak harap olmuş. Fırtına şiddetini giderek arttırıyormuş ormanda…

İki gün boyunca ormandan çıt çıkmamış. Fırtına dindiğinde ise herkes perişan halde yuvasından çıkmış. Herkes etrafına bakınıyor, iyi olup olmadıklarını kontrol ediyorlarmış. Birde kaplumbağa dedeleri dikkatlerini çekmiş tüm hayvanların.

– Kaplumbağa Dede iyi misin?

-İyim çocuklar haydi herkes iş başına

-Pek iyi görünmüyorsun

– Ben iyim dedim ya

Yaşlı Kaplumbağa aslında hiç iyi değilmiş. Ancak ormanında durumu belliymiş. Hayvanları yönlendirilmesi gerekiyormuş. Herkes bir işin ucundan tutuyormuş. Böylelikle ormanın eski düzeni tekrar kuruluyormuş. Ancak birdenbire yaşlı kaplumbağa yürürken hareketsizleşmiş. O kadar güçsüzmüş ki tüm hayvanlar yanına koşmuş.

-Kaplumbağa, kaplumbağa dede ne oldu

– Aç gözlerini kaplumbağa dede

– Kaplumbağa dede iyi misin?

– Haydi arkadaşlar kaplumbağa dedeyi evine götürelim biraz dinlesin

Her kafadan ses çıkıyormuş. Ormandaki tüm hayvanlar çok tedirgin olmuş. Ne yapacaklarını bilmez bir halde bir cevap aramışlar. Yaşlı kaplumbağa günden güne kötüleşiyormuş. Sonunda hayvanlar bir toplantı yapmaya karar vermişler. Yaşlı kaplumbağanın mutlaka iyileşmesi gerekiyormuş.

İlk konuşan Çizgili Zebra olmuş. Zarif görüntüsü ile toplantıyı başlatmış

-Arkadaşlarım! Biliyorsunuz Yaşlı Kaplumbağa çok hasta… Başlarda belli etmese de durumu giderek kötüleşmekte. Böyle giderde durum hiç iç açıcı değil, toplanmamızın nedeni yaşlı kaplumbağamızı kurtarmak! Bu yüzden sizden çözüm üretmenizi istiyorum. Önerisi olan varsa konuşsun lütfen

Fil iri cüssesi ile hortumunu kaldırarak söz hakkı istemiş.

– Dostlar, size serçe dostumla yaptığım sohbetten bahsetmek istiyorum. İnanıyorum ki bu anlattıklarım hepinizin dikkatini çekecek. Geçenlerde yolum serçenin olduğu yere düştü, başladık sohbete… Gördüğü güzeller güzeli çiçekten bahsetti bana… Melekler Çiçeği

Tüm hayvanlar konuşmaya sorular yöneltmeye başlamış.

-Nasıl yani ne işe yarıyormuş bu çiçek?

– Bu çiçek çok şifalı bir çiçekmiş, hastaları iyileştirici bir gücü varmış. Ancak uzak diyarlarda bulunmaktaymış.

-Neredeymiş hemen gidip alalım…

-Enyüs dağının zirvesinde Rüya Mağarasındaymış.

-Etkileyici

Fil yine devam etmiş konuşmasına:

– İlk başta bu çiçeğin varlığına pek inandığım söylenmez. Ama kaybedecek zamanımız yok bu yüzden gecikmeden büyülü çiçeğe ulaşmalıyız. Ben bu bilgiyle, yaşlı kaplumbağaya yardım etmek için bu yolculuğa çıkmak istiyorum.

Maymuncuk hemen söze karışmış

-Ben de seninle geliyorum Fil kardeş

Zıp zıp tavşan durur mu?

– Bende sizinle geleceğim. Anca beraber kanca beraber

Tavşanı duyan Çığlıkçı Horozda

-Bende varım bu yolculukta

Fil bu durumdan gayet hoşnut kalmış. Arkadaşlarının da kendisiyle geleceğine çok mutlu olmuş.

– O zaman maymuncuk, zıp zıp tavşan, Çığlıkçı horoz ve ben çiçeği getirmek üzere hemen yola çıkıyoruz. Gitmeden serçeyle konuşmamız gerekiyor. O bizi doğru yönlendirecektir.

Serçe ile fil konuştuktan sonra fil tüm konuşmayı hafızasına kaydetmiş. Ve düşmüşler yollara… Hiç durmadan yürümüşler. Yorulduklarında fil arkadaşlarını sırtına almış. Kâh dinlenmişler kâh yürümüşler. Sonunda dağın zirvesini görmüşler. Ancak gözlerine inanamamışlar. Dağ o kadar yüksek ve dikmiş ki çıkmaları olanaksızmış.

Zıp zıp tavşan dağa çıkmayı denemiş ancak başarılı olamayıp düşüvermiş başlangıç noktasına… Uyanık maymun birde bakmış ki ağaçların arasında bir ağaçkakan! Hemen çağırmış yanına ağaçkakanı…

– Ağaçkakan kardeş bize yardım etmelisin. Şu dağın eteklerine oyuk açta yol almak kolay olsun

– Ne yapacaksın oyukları Maymun?

Horoz hemen çığlığı başmış

– Neden olacak Yaşlı kaplumbağamıza Melekler Çiçeği alıp, iyileşmesine yardım edeceğiz. Sende bize yardım etmelisin yoksa çok geç kalmış olacağız. Bize yardım edecek misin etmeyecek misin?

-Çığlık atmana gerek yok, sadece neden oyuk açmak istediğinizi merak ettim, tabiki size yardım edeceğim. Ben oyuk açtıkça sizde beni takip edin.

Böylece olmuşlar beş arkadaş olmuşlar. Dağa tırmanmaya başlamışlar başlamasına ama fil ve tavşan zor yol almış. Sonunda mağaraya varmışlar. Tüm hayvancıklar neredeyse büyülenmiş. Bakmışlar ateş küresi parıl parıl parlıyor. Çok korkmuş hepsi ancak yanına yaklaştıklarında ateş sandıklarının aslında gösterişli bir çiçek olduğunu görmüşler.

Fil hafızası canlanmış

-İşte Melekler Çiçeği

Ancak ne yaptılarsa yerinden oynatamamışlar çiçeği yerinden… Çünkü çiçek büyülüymüş. O sırada zıp zıp tavşan takılıp düşmez mi? Düşmesiyle birlikte gizli bir kapı belirivermiş. Horoz girivermiş kapıdan bir de bakmış ki bir şeyler yazıyor duvarda… Seslenmiş dostlarına

– Okumayı bilen varda hemen buraya gelsin çünkü burada bir şeyler yazıyor

Maymuna yaşlı kaplumbağa okuma öğrettiği için okuması varmış maymuncuğun

– Ben biliyorum hemen geliyorum. Yaşlı kaplumbağa öğretmişti bana

Maymun duvardaki yazıyı hemen okuyuvermiş

– Güzel çiçek melek çiçek sana çok ihtiyacımız var

Böylelikle çiçek hareket etmeye başlamış hepsi çok mutlu olmuşlar. Çiçeğin yapraklarından bir tutam alıp ormanın yolunu tutmuşlar. Ancak yanlarında bu kez ağaçkakanda varmış. Serçe karşılamış onları…

– Nerde kaldınız gözlerimiz yollarda kaldık çok korktuk başınıza bir şey geldi diye

– Korkma serçe geldik işte nasıl kullanacağız bu çiçeği ondan bahset

– Yaprakları bir kaba koyun ve kaynatın. Sıcaklıkla birlikte zaten yapraklar yok olacak… İşte şifalı su… Vakit kaybetmeden yaşlı kaplumbağaya içirin.

Tüm hayvanlar merak içinde çiçeği kaynatmışlar şifalı suyunu içirmişler. Yaşlı kaplumbağa hemen kendine gelmiş. Kendine geldiği gibi hepsini azarlamış

– Herkes işinin başına!

Yaşlı Kaplumbağa Masalı Özeti

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir orman varmış. Her canlı birbiri ile dostluk içinde yaşarmış. Günlerden bir gün ormanda çok kötü bir doğa olayı olmuş. Tüm orman çok sarsılmış. Yağmur, fırtına bir türlü durmamış. Tüm canlılar evlerine kaçışmış. Orman sükûnete dönünce tüm canlılar orman için seferber olmuş. Ancak yaşlı kaplumbağa ansızın hastalanmış.

Ne yapacaklarını bilmeyen hayvancıklar çare aramışlar sonunda Fil ve serçenin fikri ile Melekler Çiçeğini keşfetmişler. Maymun, horoz, tavşan ve fil yollara düşmüşler Enyüs dağından rüya mağarasına doğru yola çıkmışlar. Yolda ağaçkakanla karşılaşmışlar ve ondan yol göstermesini ve oyuk açmasını istemişler. Böylelikle dağa çıkıp mağaraya girebilmişler. Çiçeği alıp doğruca yaşlı kaplumbağaya içirmişler böylece yaşlı kaplumbağa iyileşmiş.

Yaşlı Kaplumbağa Masalı ile İlgili Merak Edilen Sorular

• Yaşlı Kaplumbağa Masalı Ana Fikri: Yaşlı kaplumbağan masalı oku oldukça sevilen bir çocuk masalıdır. Hayvanlar üzerinden mesaj vermektedir. Yaşlı kaplumbağa yaşına saygı gösterilen bir bilgedir. Bu yaşlı hayvanın hastalanması kendinden daha genç hayvanları etkilemiştir. Vefa çok önemli bir kavranmış. Burada vefalı olmanım öneminden bahsedilmektedir. Yaşlılara saygı duymak çok kıymetlidir. Herkesin bir gün yaşlanacağı unutulmamalı, kendimize istemediğimizi bir başkasına yapmamalıyız. Bunun yanı sıra Yaşlı Kaplumbağa hikayesi arkadaşların birbiri ile yardımlaşması üzerine kurulu bir hikayedir. Birçok arkadaş birlik olup yaşlı arkadaşlarını kurtarmak için seferber olmaktadır. Birlikten güç doğduğu bir gerçektir. Sonunda mutlaka başarı vardır.
• Yaşlı Kaplumbağa Masalının Yazarı Kimdir?: Yaşlı kaplumbağanın yazarı bilinmemektedir. Yazarı bilinmeyen masallar Anonim denilmektedir. Bununla birlikte La Fontaine masallarında hayvan kullanılarak mesaj verildiğini de unutmamak gerekir. Dolayısı ile ister la fontaine masalı olsun isterse Anonim verilen mesaj çok açıktır. Yaşlı kaplumbağa hikayesi birçok çocuğun severek dinlediği bir masaldır. Birbirinden tatlı hayvanların hikayesin anne ve babalar eşliğinde kolaylıkla okunabilmektedir.
• Yaşlı Kaplumbağa Masalı Kaç Sayfa? Çocuklarınıza okuyacağınız Yaşlı Kaplumbağa Masalı pek çok açıdan eğitici ve öğreticidir. Ancak yaşlı kaplumbağa öyküsü basımı yapılmış bir kitap değildir. İnternet üzerinden Yaşlı Kaplumbağa Masalı oku bölümünden rahatça masala erişebilirsiniz. Masal kısa ve öz olarak yazılmıştır. Yaşlı Kaplumbağa dede masalı yaklaşık üç sayfadır. Birçok uyarlaması bulunmaktadır. Çocuklara güzel bir masal seçimidir. Arkadaşlık ve birçok değer üzerine kurulmuş bir öyküdür. Çocuklar masalı severek dinlemektedir.
• Yaşlı Kaplumbağa Gerçek Mi?: Yaşlı kaplumbağa bir masal kahramanı olsa da gerçek hayatta bulunan bir hayvandır. Dolayısı ile hikâyede geçen her hayvan gerçekte var olan canlılardır. Her canlı doğar ve yaşlanır. Bu bir doğa kanunudur. Nasıl ki insanlar yaşlanıyorsa diğer tüm canlılar da aynı şekilde yaşlanmaya mahkumdur. Dolayısı ile hep genç olmak mümkün değildir. Yaşlı insanlara saygı duymalıyız. Gerektiğinde mutlaka yardım elimizi uzatmalıyız. Sonuç itibari ile bebekler çocuk, çocuklar genç, gençler de yetişkin olur. En nihayetinde bir gün yaşlılık kapıyı çalar. Bu sebeple saygıda kusur etmeden, sevgi ile yaklaşmalıyız yaşlı büyüklerimize….
• Hayvanların Konuşma Özelliği Var mıdır?: Hayvanların insanlar gibi üstün bir konuşma özelliği bulunmamaktadır. Ancak her hayvanın kendine özgü bir dili vardır. Horozlar ve kuşlar öter, eşek Aii diye bağırır, İnek Mö der, kuzu Me dolayısı ile her canlının kendine ait bir sesi bulunur. Her tür kendi arasında iletişimini ses yolu ile sağlayabilmektedir. Hayvanlarda kendi aralarında iletişim sağlayabilmektedir. Elbette insanlar gibi konuşamazlar ancak kendi sesleri ile kendi aralarında anlaşabilirler. Biz insanlar buna şahit olmasak bile hissedebiliriz.
• Yaşlı Kaplumbağa Masalı Dinlenebilir Mi?: Yaşlı kaplumbağa hikayesi çok sevimli hayvanların kısa hikayesini anlatır. Her biri yardım etmeye hazır iyi kalpli hayvanlardır. Anne baba olarak eğer masal okumaya vaktiniz yok ise bu çok yararlı masalları çocuğunuza dinletebilirsiniz. Bu şekilde çocuk masal saatinde, masallarda öğrenebilmektedir. Kaplumbağa masalı oldukça sevilen çocuk masallarından biridir. Bu yüzden farklı sosyal platformlarda bu masalı farklı seslerden dinlemek mümkündür. Ancak hiçbir masal anne ve babanın sesinden daha güzel dinlenemez. Bu yüzden çocuklarınıza zaman ayırarak masal okuma saati belirlemelisiniz.
• Sihirli Melekler Çiçeği Var mıdır?: Masalda adı geçen çiçek gerçek hayatta Melek çiçeği olarak bulunabilmektedir. Ancak sihirli bir etkisi bulunmamaktadır. Bununla birlikte masalda anlatılan çiçek tamamen hayal ürünüdür. Hiçbir bitki bir anda iyileştirici güce sahip değildir. Elbette ki her bitkinin kendine has bir şifacı yanı vardır. Ancak Yaşlı Kaplumbağa Masalı içerişinde geçen masal gibi şifa vermesi mümkün değildir. Hastalandığımızda doktora gitmek, doktorun verdiği ilaçları kullanmak daha doğrudur. Ancak doktor izniyle bitki çayları içilebilmektedir. Sonuç itibari ile dünyada pek çok bitki türü vardır. Her bitki bir hastalığın şifasında kullanılsa da tıbbın yerini tutması imkansızdır. Masallar hayali bir dünyaya açılan hassas bir kapıdır. Bu yüzden sihirli olan her şeyde bir hayal ürününden ibarettir.

Prenses Masalları – Peri Masalları – 10 Yaş Hikayeleri