Bülbül İle Hükümdar Hikayesi

Bülbül ile hükümdar masalı, Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, zenginlik içinde yaşayan bir hükümdar varmış. Devasa bir sarayı, altından tahtı ve ucu bucağı olmayan ve içerisinde bin bir çeşit bitkinin yetiştiği ve canlının yaşadığı bir bahçesi varmış. Ancak hükümdar yalnızca sahip olduğu zenginlikle övünür, ancak hayatından hiçbir zevk almazmış.

Hava almak için bahçeye dahi çıkmaz, tüm gününü odasında geçirirmiş. Müzik dinlemez, sanatla ilgilenmez, etrafına emirler yağdırmaktan başka hiçbir şey yapmazmış. O hiç bilmese de bu sarayın o devasa bahçesinde yaşayan ve her ötüşünde duyanları mest edecek bir sese sahip olan bir bülbül varmış.

 

Sırf onun güzel sesini ve ötüşünü duymak için uzak diyarlardan bile pek çok gelen olur, onun sesiyle hastalar şifa bulur, dertliler deva bulurmuş. Yalnızca ülkesinin halkına değil, diğer tüm diyarlara namı yayılan bu bülbülden hükümdarın hiç haberi olmamış.

Ancak bir gün komşu ülkenin hükümdarı bir akşam yemeğinde bahçelerindeki bülbül sesiyle sevdiği bir vezirinin hastalığından kurtulduğunu ve bu yüzden çok mutlu olduğunu, geldiğinde de bülbülün sesiyle mest olduğunu hükümdara söylemiş.

Hükümdar neyden bahsettiğini anlamasa da bunu belli etmemek için teşekkür ederek yemeğe devam etmiş. Misafir gittikten sonra hemen vezirlerini çağıran hükümdar, bu bülbül olayının ne olduğunu sormuş. Vezirlerden biri;

-Hükümdarım biz size iletecektik lakin siz bir bülbül ve bahçe için rahatsız edilmekten hoşlanmayacağınız için bahsedemedik.

Demiş. Bunu duyan hükümdar, herkese emir vererek o bülbülü bulup odasına getirmesini istemiş. Ancak bülbül o gün ormana dolaşmaya gitmiş ve ne kadar uğraşsalar da bahçede bülbülü bulamamışlar. Hükümdar bu duruma çok sinirlenmiş ve yarına kadar o bülbülü bulmadıkları takdirde herkesi cezalandıracağını söylemiş.

Bunu duyan saraydaki herkes bülbülü aramış ve sonunda sarayın hizmetçisi onu ormanda bulup olanları anlatmış. Bülbül bunu duyunca hemen saraya uçmuş ve pencereden hükümdarın odasına girmiş. Hükümdar;

-Demek o meşhur bülbül sensin. Güzel bir öt de maharetini görelim. Neymiş herkesi buralara kadar getiren.

Demiş. Bülbül başlamış ötmeye, o öttükçe hükümdarın içi huzur dolmaya başlamış. Bülbül öyle güzel ve içten acı acı ötüyormuş ki hükümdar bülbülü odasına almış ve her istediğinde bülbül ona şarkılar söylemeye başlamış.

Ancak günlerden bir gün, uzak diyarlardan bir hükümdar, bülbülün methini duyarak hükümdara ülkesinden bir parça ve devasa bir hazine teklif etmiş. Zenginlik meraklısı olan hükümdar, maneviyatı bir kenara atarak hemen bunu kabul etmiş ve bülbül uzak diyarlara gitmiş.

Ancak aslında hükümdar ölümcül bir hastalığa sahipmiş ve bülbülün ötmesi onun ölmesini engelliyormuş. O gittikten bir hafta sonra yataklara düşen ve ölmek üzere olan hükümdar, verdiği karardan çok pişman olmuş ama iş işten geçmiş. Bülbül ise hayatı boyunca insanları iyileştirmeye devam etmiş.

Bülbül ile Hükümdar Masalının Konusu Nedir?

Bülbül ile Hükümdar masalının konusu, maddi zevkler ve zenginlik için onu mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir insan yapan bülbülden vazgeçen hükümdarın yaşadıklarıdır.

Bülbül ile Hükümdar Masalının Ana Fikri Nedir?

Masal oku, Bülbül ile Hükümdar masalı ana fikri, zenginlik merakı ve açgözlülükten çok daha önemli şeylerin olduğu, bunların başında da sağlık ve mutluluğun yer aldığıdır.

Bülbül ile Hükümdar Masalından Çıkartılabilecek Dersler Nelerdir?

Bu masaldan, açgözlü olmak ve maddiyata önem vermek yerine, kendimizi mutlu ve huzurlu hissedeceğimiz şeylere yönelmemiz gerektiğidir.