Etkili Bir Öğretmen Nasıl Olur Çocuklarınızın en iyi şekilde Eğitim alması anne ve babaların tek isteğidir.
Toplam 170-180 gün arasında verilen eğitim sürecinde alınan eğitimler hem çocuklarınızın geleceğini, hemde kültür seviyesini etkilemektedir.
Bir çocuk, öğretmenini sevdiği takdirde okulu da sevecek hemde daha kaliteli bir eğitim almış olacaktır.
Kaliteli eğitim, kaliteli eğitmenle başlar.
Kaliteli eğitmen olmak için ise eğitim ve öğretimle ilgili her konuda kendinize çeki düzen vermeniz lazımdır.
Eğer etkili bir öğretmen olmak istiyorsanız; öğrencilerinizle aranızda bir sevgi bağı oluşturmalısınız.
Onlara samimi ve içten davranarak, çocuklar diye değilde onlara siz diye hitap ederek, öğrencilerinizin de bir birey olduğunu hissettirmeniz lazımdır.
Sorumluluklarını bilen, yeniliklere ayak uyduran, öğrencilerinin sorunu hakkında empati kurarak çözümler üreten, ödül ve ceza sistemini yerine göre kullanabilen bir eğitimci olmalısınız.
Ders işlerken ise; müfredata tamamen hapsolmadan dersi eğlenceli şekilde işlemeyi başaran, öğrencilerin daha iyi anlaması açısından dersi güncel örneklerle pekiştirebilen, öğrencilerin sizlere soru sormasını sağlayan, öğretim ile eğitimi orantılayan, öğrencinin yanlış verdiği cevapları onu kırarak değilde doğru yolu göstererek onları yönlendirerek dersi daha etkili işleyebilirsiniz.
Öğrencilerin sorunlarını öncelikle kendiyle, eğer öğrenciyle çözülemeyecek bir sorun var ise, anne babasıyla iletişime geçilmelidir.
Veliler sizlere endişeyle gelebilirler, onların endişelerini gidermek de size kalıyor.
Öğretmen ve veli birleşirse karşınıza başarılı bir öğrenci çıkacaktır.
Öğretmenlik mesleği çok kutsal ve zor bir meslek.
Günümüzde olan tüm meslekleri yetiştiren kişidir öğretmen.
Bir işi yaparken, işini seven kişileri hemen farkedebilirsiniz.
İşini seven öğretmen de kendini hemen farkettirmeyi başarır.
En zor konu dahi olsa konuyu hep canlı anlatır.
Sınıfın enerjisini her daim yüksek tutmaya çalışır.
Öğretmenlik, zeka ve hassaslık getiren bir meslektir.
Eğitim ve öğretim yöntemlerini bilmek ve bunların nasıl kullanılması gerektiğini bilmek kolay değildir.
Tek bunlarla da kalmıyor.
Eğitmen, aynı zamanda öğrencilerle nasıl iletişim kurulabileceğinide bilmek zorundadır.
Öğrenci odaklı çalışan bir öğretmen ile sadece konu odaklı çalışan bir öğretmen elbette büyük farklılıklar gösterir.
Birinde öğrenci merkez alınırken, diğerinde konuyu öğreteyim yeter gibi bir düşünce ortaya çıkar.
Her öğrencinin konuyu anlama stili farklıdır.
Kimi sadece görerek anlar, kimi dinleyerek, kimi de yazarak.
Öğrencilerin anlama stillerini belirleyip ona göre eğitim verirseniz şayet etkili bir öğretmen olabilirsiniz.
Öğretmen olmak, sadece ders anlatmak değildir.
Öğrencilerinizi, hayata ve bir üst öğretime hazırlamaktır.
Öğrencilerinizin sorunlarıyla ilgilenmediğiniz takdirde o kişinin problemleri zamanla daha da büyüyecektir.
Serbest çalışma zamanlarında öğrencileri iyi bir eğitimci olarak takip edip, onların becerilerine ve zihinsel çalışmalarına yönelik çalışmalar yaptırmalısınız.
Kendilerine güvenen, sistematik düşünebilen, girişken olan, teknolojiyi en iyi şekilde kullanabilen ve planlı çalışmayı benimseyen öğrenciler yetiştirmek tek hedefiniz olmalı.
Daha önce de bahsettiğim gibi öğrencilerin birey olduğunu hissettirmek, öğrencilere hemen hazıra konmayı öğretmeyip, bilgiye ulaşma ve bilgiyi kullanma yollarını göstermek, araştırma ve çalışmalar yapmasını öğretmen her eğitimcinin görevidir.
Sevginin açamayacağı bir kapı yoktur.
Öğrencilerinize onları sevdiğinizi hissettirin, güzel iletişimler kurun, beceri kazanmalarını sağlayın, kaynakları ve zamanlarını iyi kullanmalarını sağladıktan sonra hem sizin başarınızı, hemde öğrencilerinizin başarısını apaçık bir şekilde görebileceksiniz.
Aman ders saati dolsa da hemen gitsem, tenefüs olsa da hemen dışarı çıksam, müfredat dışında olan sınıfta etkinlikler yapmasam, diyerek asla etkili bir öğretmen olamazsınız.
Bu sistemde çalışan kişilerin yapılan araştırmalar sonucu bir süre sonra öğretmenlik mesleğini sevmediğini, sevmediği mesleği de bıraktığı gözlemlenmiştir.