Gelin Kaynana Efsanesinin Hikâyesi

Gelin Kaynana Efsanesinin Hikayesi Oku

Giresun ile Şebinkarahisar ilçesi arasında eylibel sıra dağları uzağa gider. Bu adı pek duyulmayan sıra dağların üzerinde bir yanı geline benzeyen taş yığınları vardır. Başka bölgemizde de benzerlerini gördüğümüz bu taşların dinleyenlerin gözünden yaşlar akıttığı acıklı bir hikayesi vardır. İşte bu gelin taşları efsanesini sizler için araştırdım. Bölgede zengin bir ağa yaşamaktadır, fakat ağanın kızının şöhreti babasından fazladır, ondan daha fazla tanınmaktadır. Çünkü ağanın kızı insan değil; sanki bir melek görünümündedir, güzelliği dillere destan olmuştur.

Onu bir gören hemen aşık olmaktadır. Bu güzelliğe sahip olmak isteyen pek çok zengin ağanın kapısını çalar damatlık dilermiş. Ama kızın gönlünde zengin birisi yatmamaktadır. Gelenlerin hepsini geri çevirir. Babası da bir tek kızım der evladına baskı yapamaz, kızın gönlüde başkasındaymış meğersem.

Kız babasını çobanlarından bir delikanlıya aşık olmuş. Kız bu delikanlıya haber yollar ve babasından habersiz gizli, gizli buluşurlar, görüşürlermiş bu tür buluşmalar bir müddet devam etmiş. Bir gün kızın babası kızı ile çobanı arasındaki ilgiyi öğrenir hemen kızını konağın en üst katındaki odalardan birine hapseder.

Merhamete gelmez bir türlü kız. Yine ağlamaktan gözleri kızardığı bir gün odanın çantasında bir ip görür. Yastığını yatağın içerine yerleştirir, uyuyor gibi yaptıktan sonra çantadan ipi pencerenin ucuna bağlar, ipe tutunarak aşağı iner. Çobanın kaldığı yere gidip onu bulur ağanın kızı çobanın buluşmaları böylece bir müddet devam ederse de bu da duyulur. İlkin de fazla bir cezaya çarptırılmayan çoban bu sefer falakaya yatırılır. Çoban böylece her gün dövülüp, dövülüp salıverilir.

Kızını çobanına vermek istemeyen ağa onu ilk gelen görücüye vermeyi kararlaştırır. Nitekim ilk gelen görücüye evet cevabını verir düğün hazırlıkları başlar. Düğün günü gelip çatar, kızı almaya gelirler. Kızını kendisi gibi zengin birine verdiği için ağa çok mutludur.

Fakat kızı hiçte öyle değildir. Bu sebepten kız gelin giderken babasının elini öpüp hayır duasını almaz. Öyle ki babasının yüzüne bakmak istemez. Gelini almaya gelenler yola koyulurlar, düğün alayı eylibele gelince elini öpülmemesine sinirlenen ağa bedua eder ve yaşlı gözlerle kızım taş ol der. Dua kabul olur ve kız ile yanındaki gelinci taş olurlar o günden sonra da bu taşa gelin taşı denir.

Hayvan Hikayeleri – Masal Kitabı – Değişik Masallar