Harun Reşit Ve Behlül Dana Hikayesi
Harun Reşit Ve Behlül Dana Kıssadan Hisse
Bir hac ibadeti sırasında Harun Reşit ve Behlül, yüksekçe bir yere oturup oradan ibadet ve dua eden ve arada ağlayıp göz yaşı döken insan selini seyrediyorlardı.
Behlül Dana halifeyi uyarmak için yeni bir fırsat yakalamıştı. Dedi ki:
-Ey Müslümanların halifesi bütün bu ağlayan, sızlayan insanlar kendi nefislerinin günahlarının hesabını veremeyeceklerini bilmedikleri için ağlaşıyorlar.
Halbuki sen kendi nefsinin hesabı yanında, bütün bu insanların da hesabını vereceksin.
Behlül bir gün Harun Reşit’ten vazife istedi. Harun Reşit’te ona çarşı pazar ağalığını yani denetimini verdi.
Behlül hemen işe koyuldu. İlk olarak bir fırına gitti, bir kaç ekmek tarttı, hepsi normal gramajından noksan geldi. Dönüp fırıncıya sordu:
-Hayatından memnun musun? Geçine biliyor musun? Çoluk çocuk ve ağzının tadı var mı?
Adam her soruya olumsuz cevap verdi. Memnun olduğu bir şey yoktu. Behlül bir şey demeden ayrıldı ve başka bir fırına geçti.
Orada da bir kaç ekmek tarttı ve gördü ki, bütün ekmekler gramajından fazla geliyor, eksik gelmiyor.
Aynı soruları bu fırının sahibine de sordu ve her soruya olumlu cevap aldı. Bundan sonra başka bir yere uğramadan doğru Harun Reşit’in huzuruna çıktı ve yeni bir vazife istedi. Harun Reşit:
-Behlül daha demin vazife verdik sana ne çabuk bıktın dedi. Behlül açıkladı:
-Efendimiz çarşı pazarın ağası varmış. Benden önce ekmekleri tartmış, vicdanları tartmış, bana göre herkes hesabını ödemiş ve bana ihtiyaç kalmamış.
Yine günlerden bir gün Harun Reşit ile Behlül Dana arasında şöyle bir hadise vuku buldu.
Harun Reşit bir ramazan günü Behlül’e tembih etti:
-Akşam namazında camiye git, namaza gelen herkesi iftara davet et. Akşam olundu namaz kılındı, namazdan sonra Behlül, 5-10 kişilik grupla çıka geldi. Harun Reşit şaşırdı.
Behlül bunlar kim, ben sana namaza gelen herkesi, saraya iftara çağır diye tembih etmedim mi ?
Sen o kadar cemaatin arasından bir sofralık bile adam getirmemişsin. Efendimiz siz bana camiye gelenleri değil, namaza gelenleri iftara çağır dediniz.
Namazdan sonra bendeniz cami kapısında durdum, çıkan herkese hoca namaz kıldırırken hangi sureyi okuduğunu sordum.
Bunu da yalnız bu getirdiğim kişiler bilebildi. Camiye gelen çoktu ama namaza gelen demek ki yalnız bunlarmış.
Prenses Masalları – Peri Masalları – 10 Yaş Hikayeleri