İki Katır La Fontaine Hikayesi

İki Katır La Fontaine Masalları

Abone Ol google news

İki katır la Fonteine masalları, Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, zengin bir çiftçi sahipleri olan ve tüm gün hiç durmadan çalışan iki katır varmış. Bu katırlardan biri, her zaman kendiyle böbürlenir, kendini övmeye ve hep diğer katırdan daha üstün olduğunu söyler dururmuş.

Her seferinde de artık bu çiftçiye hizmet etmeyip bir gün özgürlüğüne kavuşacağını söyler, ama ne zaman kaçmaya çalışsa çiftlikteki kişiler tarafından yaka paça yakalanır ve dövülürmüş. Diğer katır ise her zaman sessiz ve sakin bir şekilde ona verilen görevi yapar, hatta diğer katırın taşıyamadığı yükleri de o taşırmış.

Bu zengin çiftçi hiçbir yere kendi gitmez, herkese emirler yağdırıp tüm işlerini hallettirirmiş. Hatta öyle ki ödemelerini bile katırlarına yükler, onlarla kişilere gönderirmiş. Ancak bu ödemeler genellikle saman ve yem olur, bunun yanı sıra bazen değerli eşyalar taşıttırır, para vereceği zaman da asla kimseye güvenmez ve para alacak kişiyi ayağına kadar çağırırmış.

Ancak günlerden bir gün, yaptığı ticaret için para ve yem gönderecek olduğu diğer köyün zengin çiftçisi, kendisinin köyde olmadığını, çiftlikte de kimseye güvenmediğini söyleyerek bulunduğu yere parasını getirmesini istemiş.

Zengin çiftçi, oraya kadar hiç gitmek istemediği için de her ne kadar istemese de bu altınları ve yemleri katırları ile göndermeye karar vermiş. Görevliler bir katırın sırtına para bir katırın sırtına ise yemleri yerleştirecekmiş. Burnu havada ve egolu katır;

-Hey! Katır kardeş. Altınları benim sırtıma yükleyecekler. Burada altınları taşıyacak bir katır varsa o yalnızca benim. Benim gibi değerli bir katır senin gibi yem taşımak yerine altın taşımayı hak ediyor.

Diyerek elinde altınları tutan görevlinin önüne dikilmiş ve görevli altını bu katırın sırtına yüklemiş. Garibin diğer katır ise hiç sesini çıkarmayıp yemleri sırtına almış ve ikisi de koyulmuşlar yola. Ama ne olsa beğenirsiniz. Gittikleri yolda bir çabulcu grubu bekliyor. Bu çabulcular, katırın sırtındaki altını görür görmez hemen önlerini kesmişler.

Altın varken yemi kim ne yapsın. Başlamışlar hemen sırtı altın dolu katırı çekiştirip sopalamaya. Ne yapsa da ellerinden kurtulamayan katır, hem yanan canına hem de düştüğü duruma isyan edip başlamış söylenmeye;

-Neden seni değil de yalnızca beni dövüyorlar. Bu altınları keşke sana verseydim.

Sessiz katır ise tüm bu olanları bir köşede sırıtarak izlemiş de izlemiş. En son dayanamamış ve demiş ki;

-Yüksek işler yüklenip kendini yüksek görmek iyilik getirmez, benim gibi yulaf taşıyıp görevini yapmakla kalsaydın başına bu bela gelmezdi.

La Fonten Masalları arasında yer alan bu güzel masalın böylece sonuna geldik.

İki Katır La Fontaine Masalları
İki Katır La Fontaine Masalları

İki Katır La Fontaine Masallarının Konusu Nedir?

İki Katır La Fontaine Masallarının konusu, kendiyle böbürlenen ve hak etmediği halde kendini hep yükseklerde gören katırın bu egosunun ve övünmelerinin sonucunu görmesidir.

İki Katır La Fontaine Masallarının Ana Fikri Nedir?

Masal oku, İki Katır La Fontaine Masalları ana fikri, boş yere böbürlenmek yerine, işini layıkıyla yerine getirmek gerektiğidir.

İki Katır La Fontaine Masallarından Çıkartılabilecek Dersler Nelerdir?

Bu masal ile kendimizi üstün görmenin ve başkalarını gömmenin kötü bir davranış olduğu ve fazla kibrin ve egonun sonunun kötü olacağı dersini çıkartabiliriz.


Benzer İçerikler

Neden Şükredersin Ki?
Neden Şükredersin Ki Hikayesi
Düşmesem De Zaten İnecektim!
Düşmesem De Zaten İnecektim Hikâyesi
Keloğlan’ın Umudu
Keloğlan’ın Umudu Hikayesi
Yunus Balığı Masalı
Yunus Balığı Hikayesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masal Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.