İşte Aşk Budur! Hifa Hatun ve Hz Süheyb Hikayesi

İşte Aşk Budur! Hifa Hatun ve Hz Süheyb

Abone Ol google news
İşte Aşk Budur! Hifa Hatun ve Hz Süheyb
İşte Aşk Budur! Hifa Hatun ve Hz Süheyb

Cennette Götüren Aşk Dini Hikayesi

Hifa hatun Medine’nin en güzel kadınlarındandır. Öylesine sıcak kanlı ve öylesine samimidir ki kadınlar onu canları gibi severler. Oğlu, abisi, erkek kardeşi olanlar akraba olmaya kalkar hatta bazıları beylerine ister. Onu ciddi ciddi sıkıştırır, araya hatırlıları koyup izdivaç teklif ederler. Hifa hatunun methi yayılır ve çok uzaklara gider.

Bırakın hekimleri, tüccarları, vezirler, sultanlar sıraya girer. Ancak o Necaşi gibi bir imparatoru reddeder. Sadece ve sadece Allah’ın rızasını diler ama taliplerin ardı arkası kesilmez. Kimi ayaklarına halılar serer, kimi cevahirler döker, 100 kızıl deveyi getirip kapısına bağlayanları mı sorarsınız, yoksa saray anahtarlarını atanları mı.

Hifa hatun bütün bunlara dönüp bakmaz bile. Efendimizin huzuruna çıkıp ey Allah’ın Resulü bana cennete götürecek bir şeyler öğret der. Doğrusu o peygamberimizin sallallahu sellem:

-Gündüzleri oruç tut yada geceleri namaz kıl gibi tavsiyede bulunacağını sanır ama serveri kainat, önce evlenmen lazım. Zira bununla dininin yarısını emniyete alırsın buyururlar. Hifa büyük bir teslimiyetle boynunu büker ve siz kimi münasip görürseniz ben ona razıyım der.

Malum o sıradan bir hanım değildir ve onu nikahına alacak erkeğinde özel olması gerekir. Lakin Resulallah  sallallahu aleyhi ve sellem ne kimseye ümit verir nede kimsenin ümidini kırar. Her zaman ki gibi basit ve pratik bir çare bulur. Yarın sabah mescide ilk gelenle evlen buyururlar. Bu teklif herkesin hoşuna gider. Talipler erken kakmak için tedbirler düşünür. Kendilerince hazırlık yaparlar.

Bu haberi elbette Hazreti Süheyb’te duyar ama dikkate almaz. Zira o fakir ve kimsesiz biridir. Evi yurdu yoktur ve karnını zor doyurur. Kah ağaç altlarına uzanır, kah mescit gölgelerine kıvrılır. Uzun boyuna rağmen o kadar zayıftır ki rüzgar sert esse ayaklarını yerden kaldırır ama bakın şu işe ki o gece Allah-u Teala bütün sahabelere derin bir uyku verir.

Hifa hatunun talipleri gözlerine çekilen ağırlığa yenilirler. Resulallah efendimiz her zaman ki gibi imsak sökerken mescide gelir ve büyük bir merakla talihli sahabeyi bekler. Nitekim mescidin eşiğinde bir gölge uzar ve Süheyb içeri girer. Resulallah efendimiz namazdan sonra Hifa hatunu çağırıp neticeyi bildirir.

Hz Hifa büyük bir teslimiyetle kabul eder. Efendimiz güzel bir hutbe okur ve nikah akitlerini yaparlar. Sonra şanslı sahabeye döner:

-Ey Süheyb şimdi hanımına bir hediye al ve tut elinden evine götür buyururlar. Süheyb radıyallahu anh ellerini çaresizlikle iki yana açar. İyi ama benim ne bir dirhem gümüşüm nede sığınacak bir evim var der. Hifa hatun kocasının boynunu büktürmez. Ona içinde on bin dirhem gümüş olan süslü bir heybe gönderir ve filanca yerdeki köşkümü sana hediye ettim der.

Alemlerin efendisi çok hislenir, onlara hayır  dua ederler. Süheyb o gün Medine sokaklarında dolanır durur. Akşama doğru utana sıkıla konağa sokulur. Kendisi için hazırlanan sofradan ya bir ya iki hurma alır ve ya Hifa biliyorum sen benim için bulunmaz bir nimetsin. Bense senin için sadece mihnetim. Ben şükretsem gerek, sen sabretsen gerek.

İster misin şu geceyi itaat ve ibadetle geçirelim. Zira Reulallah cennette yüksek bir çardak vardır, orada yalnızca şükredenlerle, sabredenler otururlar buyurdu der ve öylede yaparlar. Seccadelerini gözyaşlarıyla ıslatır, kalplerini zikirle aydınlatırlar. Cebrail aleyhüsselam olanı biteni Efendimize anlatır ve onları Allah-u Teala’nın cenneti ve cemaliyle müjdeler. Ertesi sabah namazdan sonra efendimiz Süheyb’i yanlarına oturtur.

-Ey Süheyb geceki halini sen mi anlatırsın, ben mi anlatayım buyururlar. Süheyb gözlerini kucağına indirir, zor duyulan bir sesle Allah’ın Resul’ü en iyisini bilir cevabını verir. Efendimiz onlara ne mutlu size, ikinizde cennetliksiniz, Allah-u Teala’yı göreceksiniz buyururlar. Süheyb derhal secdeye kapanır ve ”Yarabbi beni mağfiret ettin, günahlara bulaşmadan canımı al diye niyazda bulunur.

Allah-u Teala bu yanık duayı kabul eder. Süheyb secdede kala kalır. Mescit de bulunanlar ağlamaklı olurlar. Resulallah efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, size daha şaşılaack bir şey söyleyeyim  mi?

Şuanda Hifa hatunda ruhunu rahmana teslim etti buyururlar. Namazları efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem kıldırır. İkisi yan yana toprağa verilirler. Baş uçlarına küçük bir tahta çakar. Birine şükredenlerden Süheyb, öbürüne sabredenlerden Hifa yazdırır. Radyallahu nnh’ıma Allah her ikisinden de azı olsun inşallah.

2 Yaş MasallarıMasallarOkul Öncesi Hikayeler


Benzer İçerikler

104875
Üç Arkadaşın Hayat Kurtaran Üç Duası Hikayesi
Baba ve Kızın Hikayesi
Baba ve Kızın Hikayesi
Yetim Çocuğun Ağlatan Bayram Hikayesi
Yetim Çocuğun Ağlatan Bayram Hikayesi
Hud Peygamber
Hud Peygamber Hikayesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masal Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.