Kedi ile Fare Hikayesi

Beraber yaşamaya karar veren kedi ile farenin hikayesi, aç gözlü kedinin arkadaşı farenin haberi olmadan arkasından iş çevirmesini konu edinen güzel bir kedi masalı. İyi okumalar.

Kedi ile farenin hikayesi

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde bir Kedi ile fare kasabanın dışındaki derenin kenarında tanışmıştı. Bir süre arkadaşlık yaptıktan sonra, fareyle birlikte yaşamaya, aynı evde kalmaları konusunda anlaştılar.

Kedi “Ama kış için bir karar vermeliyiz. Yoksa açlık çekeriz.” dedi sonrasında arkadaşına “Sen küçük olduğundan, her yere giremezsin, yoksa bir gün bir tuzağa yakalanırsın. En iyisi yağ kabı satın alalım.” Demiş.

Kedi ile fare bir yağ kabı satın aldılar. Ama nereye koyacaklarını bilmiyorlardı.

Uzunca bir süre düşündükten sonra, kedi şöyle dedi: “Kiliseden daha güvenli bir yer bilmiyorum, çünkü hiç kimse oradan bir şeyler almaya cesaret edemez.”

Fare: “Onu kilisedeki sunağın altına koyarız ve ona gerçekten ihtiyacımız olana kadar dokunmayız.” demiş.

Aradan bir kaç gün geçtikten sonra kedinin o yağ bezesi için büyük bir özlem duyması çok uzun sürmedi.

Bir gün Kedi fareye şöyle dedi: “Sana bir şey söylemek istiyorum. Küçük fare; kuzenim dünyaya küçük bir oğul getirdi ve benim vaftize katılmamı istedi. Bugün oraya gitmeme izin verir misin?”

Fare “Tabiki gidebilirsin.”

Kedi “eve ve kendine iyi bak.”

Fare “Eğer güzel bir yemek denk gelirse, beni de düşün. Mesela bir damla tatlı kırmızı vaftiz şarabından bende hoşlanırım’ dedi.

Ancak kedinin söylediklerinin hiçbiri doğru değildi; Çünkü kedinin kuzeni yoktu ve vaftiz annesi olması istenmemişti.

O doğrudan kiliseye giderek, çömleği çıkardığı gibi yalamaya başladı. Sonra şehrin çatılarına doğru yürüyüşe çıkarak etrafa bakındı sonrada güneşin altında uzandı.

Kedi her o yağ kabını düşündüğünde dudaklarını yalıyordu.

Akşam olmak üzereyken fare ile evine geri döndü.

Fare “Eh, işte yine buradasın. Hiç şüphe yok ki mutlu bir gün geçirdin.”

“Her şey yolunda gitti.”

“Çocuğa hangi ismi verdiler?”

” Şey, Top kapalı!”

‘Top kapalı mı? Bu çok garip ve nadir bir isim, ailenizde normal olan bu mu? Bu ne anlama geliyor?” diye sordu kediye.

“Sen onu boşver ne yaptın bugün ben yokken sıkılmadın değil mi?”

“Yok öylece evle uğraştım işte.”

Bir kaç gün sonra kedinin canı yağ kabını yalamak istedi.

Arkadaşı fareye: “Bana bir iyilik yaparak, evi bir gün yalnız başına idare etmelisin. Tekrar kiliseye gitmemi istiyorlar.”

Fare hiç şüphelenmeden arkadaşının teklifini kabul etti.

Kedi yine kiliseden yağ kabını iyice yaladıktan sonra gezintiye çıktı. Akşam olmadan da eve geri döndü.

Bir süre sonra kedi yine gitmek istedi ve fareye “bütün güzel şeyler üçte geçer.” dedi.

‘Tekrar vaftiz etmem lazımmış. Gitmeme izin vereceksin, değil mi?” dedi.

Fare yine arkadaşına “Gidebileceğini söyledi.” Arkadaşının yokluğunda gün boyunca evi temizledi ama açgözlü kedi bu sefer tamamen yağ kabını yiyerek bitirmişti. Kedi akşam olmak üzereyken eve döndü.

Fare  üçüncü çocuğa hangi ismin verildiğini sordu. 

Kedi “Şey, ismini unuttum inan. O kadar yoğun bir gündü ki anlatamam.” demiş.

o günden sonra hiç kimse kediyi vaftiz olmaya davet etmemişti. Kış geldiğinde ve dışarıda yiyebilecek bir şey kalmadığında, fare beraber verdikleri kararı düşünerek şöyle dedi:

“Haydi, bizim kendimiz için sakladığımız yağ kabını alalım. O bizi bir süre idare eder.

“Aslında çok güzel bir fikir.” diye cevap verdi kedi

İkisi beraber yola çıktılar. Kiliseye girdiklerinde yağ kabının hala yerinde olduğunu gördüklerinde fare çok sevindi.

Yağ kabının kapaklarını açtığında, boş olduğunu görünce Fare: “Eyvah! şimdi ne olduğunu gördüm. Sen vaftiz babasının yanındayken hepsini yuttun, değil mi?”

“Sen ne diyorsun” diye bağırdı sonra da “bir kelime daha edersen, seni yerim.” diyerek farenin üzerine atladı. Yakaladığı gibi arkadaşını yedi.

Bu Masal da ilginizi çekebilir.

Ders Verici Hikayeler – Dede Korkut Hikayeleri – 8 Yaş Masalları