Keloğlan ve Üç Sincap Hikayesi

Keloğlanın Sincaplarla Beraber Hikayesi

Bir varmış bir yokmuş. Köylerin birinde anasıyla birlikte Keloğlan adında biri yaşarmış. Sabah horoz sesiyle uyanır, elini yüzünü yıkar, kahvaltısını yapar, koyunlarını otlatırmış. Anası koyunların sütünü sağar, Keloğlan da bu sütü satar, geçinip giderlermiş. Keloğlan’ın en büyük hayali ise anasını büyük ve güzel bir evde yaşatmakmış.

Yine bir gün koyunları otlatmaya çıkmış. Öğleye doğru uykusu gelmiş. Bir ağacın dibine kıvrılmış. Gözleri yavaş yavaş kapanmış. Bir hayli uyuduktan sonra gözlerini açmış. Bir de bakmış ki yanında beyaz bir tavşan duruyor. Hemen yerden bir tutam yonca alıp uzatmış. Tavşan da taze yoncaları yemeğe başlamış. O sırada tavşan dile gelmiş. Demiş ki:

– Teşekkürler Keloğlan, Keleş oğlan, demiş.

Keloğlan gördüklerinin bir rüya olduğunu sanmış.

– Vay benim kel başım! Hala uyuyor muyum yoksa, diye kafasına vurmuş. Kafası o kadar acımış ki, gördüklerinin bir rüya olmadığı o zaman anlamış. Tavşan Keloğlana demiş ki:

– Senin en büyük hayalini biliyorum, demiş tavşan. Annenin rahat ve mutlu yaşamasını istiyorsun. Ona büyük bir ev almak istiyorsun. Sana bunun için bir yol göstereceğim. Şu yüksek dağın arkasında bir dere göreceksin. Oradaki bir ev var. Bu evde üç sincap yaşar. Sordukları üç soruya doğru cevap verirsen, sana küplerle altın verirler.

Akşam olunca koyunları toplayan Keloğlan evinin yolunu tutmuş. Akşam olanları annesine anlatmış. İzin istemiş. Annesinin hayır dualarını da alıp yola koyulmuş. Az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş. Tavşanın söylediği dağı aşmış. Sincapların evine ulaşmış. Çalmış kapıyı. Sincaplar Keloğlanı eve davet etmişler. Sohbet etmişler.

Ertesi sabah sincaplar Keloğlan’a:

– Biz ceviz toplamaya gidiyoruz. İstersen bize yardım et, demişler. Keloğlan bu teklifi kabul etmiş. Hep birlikte ormana ceviz toplamaya gitmişler. Sincaplardan birisi Keloğlan’a iki ceviz uzatmış.

– Bil bakalım, demiş. Hangisi daha ağır?

Keloğlan cevizleri eline almış. Birbirinin aynısı gibi duran cevizleri derenin içine bırakmış. Cevizlerden bir tanesi suya fazla batınca, Keloğlan hemen suya fazla batanı göstererek:

– İşte ağır olan bu, demiş. Bir süre sonra sincaplardan biri bir ağacın üzerinden Keloğlan’a seslenmiş:

Keloğlan, Keleş oğlan. Bil bakalım bu ağacın üstünde kaç tane yaprak var? 

– Senin kuyruğundaki tüyler kadar, diye cevap vermiş Keloğlan.

Sincap:

– Peki, nereden biliyorsun, diye sormuş.

– İstersen say da bak, demiş Keloğlan.

Bu defa en sonuncu sincap:

– Keloğlan keleş oğlan, cevabı hazır oğlan, şu üzerinde yaşadığımız dünyasının ortası neresidir, diye sormuş.

– Sincap kardeş, şu sağ ayağını bastığın yer dünyanın tam ortasıdır, demiş.

– Peki, nereden biliyorsun?

– Ölçün, demiş. Dünyanın tam ortası orasıdır.

Keloğlan sincapların bütün sorularına doğru cevap vermiş ki.

Sincaplar da Keloğlan için bir at hazırlamışlar. Üzerine küplerle altın yüklemişler.

– Sen bunları hak ettin. Hadi yolun açık olsun, demişler.

Keloğlan sevinç içinde tutmuş evinin yolunu. Bir bir anlatmış olanları anasına. Anası gözlerinden öpmüş Keloğlan’ı. Keloğlan anası için güzel bir ev almış.

Kazandığı altınlarla yoksul olanlara yardım etmiş. Kendine güzel bir iş kurmuş. Çalışmış ve mutlu olmuş.

Bu masalda neler öğrendik, hatırlayalım;

1- Keloğlan’ın en büyük hayali neymiş?

a) Tüm dünyayı dolaşmak.

b) Gözlük almak

c) Anasını büyük ve güzel bir evde yaşatmak.

2. Sincaplar Keloğlan’a ne teklif etmişler?

a) “Ceviz toplamaya gidiyoruz. İstersen bize yardım at,” demişler.

op) “Bilmece oyunu oynayalım mı?” demişler.

c) “Bize kitap okur musun?” demişler.

3- Keloğlan kazandığı altınları ne yapmış?

a) Büyük bir saray yaptırmış.

b) Kendine bir at almış.

c) Annesine güzel bir ev almış. Yoksullara dağıtmış. Kendine de güzel bir iş kurmuş.

Uyku Öncesi Masallar – Uyku Masalları – Türkçe Masallar