Minik Kuzu Hikâyesi

Minik kuzu hikayesi, Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, herkesin çok sevdiği sevimli mi sevimli bir minik kuzu varmış. Bu minik kuzu, oyun oynamayı çok sever ve arkadaşları ile birlikte çeşitli oyunlar oynarmış. Oldukça sevecen bir kuzu olan ve herkesle çok iyi birer arkadaş olan minik kuzu, herkes tarafından çok sevilirmiş.

Bir gün, şarkılar söyleyip zıplayarak ormanda gezinirken, ağacın altında ağlayan bir tavşan görmüş. Onun bu haline dayanamayıp hemen yanına gitmiş ve neden üzgün olduğunu sormuş. Tavşan ise önceden bir sürü arkadaşı olduğunu ve oyun oynadıklarını ancak artık kimsenin onunla oyun oynamak istemediğini söylemiş.

Minik kuzu, bunun nedenini merak edip sorsa da tavşan “Bilmiyorum” cevabını vermiş. Minik kuzu ise onun bu haline çok üzülerek;

-Üzülme. Seninle arkadaş olup birlikte oyun oynayabiliriz.

Demiş. Bunu duyan tavşan çok sevinmiş ve hemen ayağa kalkıp;

-Hadi o zaman koşu yarışı yapalım. Şu ilerideki göle ilk ulaşan kazanır.

Demiş. Minik kuzu bu isteğini kırmamış ve “Tamam” diyerek bu oyunu oynamayı kabul etmiş. Yarış başlamış ve tavşan çok hızlı bir şekilde hemen minik kuzuya fark atmış, boşa koştuğunu ve ona yetişemeyeceğini gören minik kuzu, onu kırmak istemese de çok sıkılmış.

Tavşan yarışı dakikalar önce bitirmiş bir ağacın altında dinleniyormuş. Minik kuzu ise son gücüyle bitiş noktasına gelmiş ve tavşan gülerek;

-Hahahah! Yendim işte seni. Diğerlerini de böyle yenmiştim. Haydi, bir daha yarışalım.

Demiş. Bunu duyan ve tavşan ile neden kimsenin oyun oynamak istemediğini anlayan minik kuzu, ona bu durumu söylemeden kendisinin anlamasını istemiş. Sadece kendisini düşünen ve yalnızca kendisinin eğleneceği oyunlar oynayan tavşana bu durumu fark ettirmek için;

-Hayır. Bu sefer başka bir oyun oynayalım. Sonra yine senin istediğin oyunu oynarız demiş.

Tavşan bunu çok istemese de uzun süre sonra bir arkadaş bulduğu için bu teklifi kabul etmiş. Minik kuzu, en iyi yaptığı şey olan çitlerden atlama yarışı yapalım ve ulu ağaca ilk ulaşan kazansın demiş. Tavşan yarış olduğunu duyunca çok sevinip hemen kabul etmiş.

Yarış başlamış. Minik kuzu, çok yükseğe zıplayabildiği ve çitlerden teker teker zıplayabildiği için çok hızlı bir şekilde ilerlemeye başlamış. Tavşan ise çitlerin boyuna zıplayarak yetişemiyor, tırmanarak atlıyor bu yüzden de çok yavaş geliyormuş. Tavşan daha fazla dayanamayıp;

-Bu oyun çok sıkıcı. Sen çok yükseğe zıpladığın için hızlıca geçip gittin.

Demiş. Bunun üzerine minik kuzu;

-Ben de koşu yarışında çok sıkılmıştım. Sen hızlıca koşup beni yendin. Demek ki yapamayınca sıkılıyormuşsun.

Demiş. Tavşan bunu duyunca yaptığı hatayı ve neden onunla oyun oynamadıklarını anlamış ve çok pişman olmuş. Bundan sonra minik kuzu ve arkadaşları ile tavşan da arkadaş olmuş ve beraber çeşit çeşit oyunlar oynayıp çok eğlenmişler.

Minik Kuzu Hikâyesinin Konusu Nedir?

Masal oku, Minik Kuzu hikayesi konusu, yalnızca kendini ve keyfini düşünen bir tavşanın sürekli arkadaşlarıyla koşu yarışı yapması ve onların oyunlarını oynamaması üzerine yalnız kalması ve minik kuzu ile bu hatasının farkına varıp tekrardan arkadaşlar edinmesidir.

Minik Kuzu Hikâyesinin Ana Fikri Nedir?

Minik Kuzu hikâyesinin ana fikri, yalnızca kendini düşünen ve bencil kişilerin iyi arkadaşlıklar kuramayacağıdır.

Minik Kuzu Hikâyesinden Çıkartılabilecek Dersler Nelerdir?

Bu hikayeden çıkartılabilecek dersler arasında, yalnızca kendimizi değil, arkadaşlarımızı da düşünerek, onların fikirleri ve düşüncelerine de değer vermemiz gerektiği yer almaktadır.