Yuvada Bahar Temizliği Hikayesi

Yuvada Bahar Temizliği

Abone Ol google news
Yuvada Bahar Temizliği
Yuvada Bahar Temizliği

Tembel Sincap’ın Temizliği Masalı

Cumartesi sabahı uyandığımızda hepimizde bir neşe vardı. Nasıl olmasın ki? Yine Çınardere köyüne Tombiş Dede’yi görmeye gidecektik. Kim bilir ondan yine ne güzel bir hikâye dinleyecektik. Ben, ablam Lale ve kardeşimiz Kemal bunun sevinciyle aramızda konuşurken annem de Tombiş Dede ve Gülsüm Nine’ye götüreceği keki ve böreği hazırlıyordu. Babam, anneme takılmadan edemezdi:

– Hanım iyi ki bize rakip bir pastane açmıyorsun, Doğrusunu istersen iflas ederdik.

Annem hemen atağa geçti: Sen alay et bakalım Recep Bey, bir gün karşınızda Fatma Hanım Pastanesi’ni açılmış görürseniz hiç şaşırmayın! Annemizle babamızın bu tatlı atışmalarını gülerek izledik. Bir süre sonra herkes hazırlanmış arabaya doluşmuştu.

Arabamız köy yolunda ilerlerken ilginç bir şey oldu. Yol kenarındaki ağaçlardan birinde sütlü kahve renginde bir sincabın bize selam verdiğini gördük. Bunu yalnız ben görmüştüm. Ama haber verince herkes görmek istedi.

Babam aşırı ısrarlara dayanamayıp arabayı kenara çekip park etti. Hepimiz ağacın karşısına geçip sincabı görmeye çalıştık. Küçük kardeşimiz Kemal, hepimizden heyecanlıydı: Sincap! Çıkarsan sana çikolatamdan vereceğim, diye bağırdı. Sincapta hiçbir hareket görülmedi. Bizden korkmuştu galiba. Babam:

– Haydi çocuklar geç kalacağız, diye herkesin  arabaya binmesini söyledi. Tam arabaya doğru yönelmiştik ki ablam bağırdı: İşte işte, bize el sallıyor!

Doğrusu çok sevimli bir sincaptı. Ön ayaklarından birini başının arkasından yüzüne doğru sürtüp duruyordu. Gerçekten de bize selam veriyor gibiydi. Annem: Galiba sabah temizliğini yapıyor. Babam:

-Biraz kuru temizlik oluyor sanki, deyince hepimiz çok güldük. Annem: Tabiattaki her canlı kendince bir temizlik anlayışına sahiptir. Temizliğin olmadığı yerde hayat devam edemez, dedi. Bu sırada babam komaya bastığı için sincap dalların arasında gözden kayboldu. Biz de babamızı daha fazla bekletmemek için arabaya bindik.

Çınardere köyüne geldiğimizde bizleri büyük bir koyun sürüsü karşıladı. Babam arabayı kenara çekerek sürünün rahat rahat geçmesi için yolu açtı. Çoban köpekleri yanımızdan geçerken biraz korktuk. Boyunlarında kalın ve sivri demirlerle çevrili tasmalar vardı. Babam çobanlara selam verip sürüyü nereye götürdüğünü sordu. Çoban:

-Köyün aşağısındaki dereye götürüyorum. Tüyleri çok kirlenmiş yıkayacağım, dedi. Ablam:

– Bugün tabiatta temizlik günü galiba, dedi. Yine çok güldük.

Tombiş Dede’nin evine vardığımızda bizi Gülsüm Nine karşıladı. Hepimiz onun elini öptük. O da tek tek bizleri kucakladı. Tombiş Dede’yi sorduk. Gülsüm Nine: Bugün çalışkanlığı üzerinde. Tavan arasında temizlik yapıyor. Bir sürü gereksiz öte beri yıllardır orada duruyor, dedi. Ablam:

– Anlaşıldı bugün dinleyeceğimiz hikâye de temizlikle ilgili olacak, dedi. Annemlerle Gülsüm Nine içeri geçtiler. Biz çocuklar evin önünde oynamaya başladık.

Biraz sonra Tombiş Dede tavan arasına uzanan merdivenden aşağı indi. Elinde kocaman bir sepet vardı. Sepeti duvara dayayarak hepimize gülücüklerle:

– Hoş geldiniz çocuklar, dedi. Öpmek için eline uzandığımızda Tombiş Dede elini geri çekti. Durun bakalım çocuklar. Her işin başı sağlık, sağlığın başı temizlik.

Ben elimi yıkayayım geliyorum. Tombiş Dede bahçedeki muslukta elini sabunla köpürte köpürte bir güzel yıkadı. Sonra da cebinden çıkardığı bembeyaz mendiliyle ıslak ellerini kuruladı. Yanımıza gelip başımızı okşadı.

– Eee, anlatın bakalım kasabada ne var ne yok? Yolculuğunuz nasıl geçti, diye sordu. Kemal hemen atıldı:

– Tombiş Dede, biz var ya yolda sincap gördük, diye heyecanlı heyecanlı sincapları anlatmaya başladı. Tombiş Dede Kemal’in ilk kez gördüğü sincapları ballandıra ballandıra anlatmasına güldü.

– Evet, dedi. Sincaplar gerçekten de sevimli hayvanlardır. Bu sefer ben gördüklerimi anlattım:

– Bugün köyün çobanıyla karşılaştık. Koyunlarını dereye yıkmaya götürüyordu, dedim.

Ablam da ekledi: Dedeciğim, bugün temizlik günü mü? Yolda gördüğümüz hayvanlar temizlik yapıyordu. Buraya geldik. Sen de tavan arsında temizlik yapıyormuşsun. Tombiş Dede ablama:

– Hadi, benim Lale torunum. Boğazımız kurudu. Sen içeriden ayranlarımızı getir de bugünkü  hikâyemize başlayalım. Lale ablam hemen kalktı: Tamam, gidiyorum ama ben gelmeden başlamayın ha, diye bizleri uyarınca Tombiş Dede çok güldü. Biraz sonra ablam tepsiyle ayranlarımızı getirdi. Tombiş Dede ayranından bir yudum aldı. Bardağını tepsiye koydu. Kemal’e bakarak:

Yuvada Bahar Temizliği Hikayesi Oku
Yuvada Bahar Temizliği Hikayesi Oku

– Madem Kemalciğimiz sincapları çok sevdi. Size hem temizlik hem de sincaplarla ilgili bir hikâye anlatalım bakalım. Hepimiz dedemizin dizlerine doğru biraz daha yanaştık. Tombiş Dede yine o tatlı diliyle anlatmaya başladı.

Bir zamanlar güzel mi güzel bir ormanda mutlu bir sincap ailesi yaşarmış. Bu aileye Pak Sincaplar denirmiş. Bildiğiniz gibi pak, temiz arı anlamına gelen bir kelimedir. İşte bu sincap ailesinin de en önemli özelliği temizlik olduğundan diğer hayvanlar onlara bu ismi layık görmüşler.

Ormandaki bütün hayvanlar birinin temizliğini övecekleri zaman “Pak Sincaplar gibi temiz.” derlermiş. Sincap ailesinin temizliği dillere destanmış ama ailenin en küçük bireyi Tembel Sincap bu konuda hiç de onlara benzemiyormuş. Çünkü o, temiz olmak bir yana oldukça pasaklı sayılırmış.

Herkes, beraber yaşadıkları yuvanın düzeni ve temizliği için elinden geleni yaparken o kendi odasını bile temizlemeye üşenirmiş. Doğrusunu söylemek gerekirse Tembel Sincap’ın durumunu anlatmak için tembel ve pasaklı kelimeleri biraz hafif kalırmış. Çünkü sabah kalktığında yüzünü annesi zorla yıkarmış.

Yine annesi dikkat etmese ve zorlamasa yemeklerden önce ve sonra da ellerini asla yıkamazmış. Tırnaklarının temizliği ve bakımı ile de kocaman bir sincap olmasına rağmen babası ilgilenirmiş. Hele yıkanmayı hiç sevmezmiş. Ormanda çok sulak bir yerde yaşamalarına rağmen haftada bir ancak yıkanırmış. Aile bu Tembel Sincap neden böyle diye üzülürmüş. Bir sabah Pak Sincaplar ailesinin babası Tembel Sincap’ı karşısına almış ve ona şöyle demiş:

Benim tatlı Tembel’im, hadi kalk elini yüzünü yıka. Hatta bir duş al. Güne pırıl pırıl başla. Tembel sincap yatağının içinde iyice büzülmüş:

– Aman baba şimdi kim yataktan çıkıp o dediklerini yapacak? Baba Sincap yavrusunun başını okşamış:

-Evdeki herkes çoktan kalktı. Bu dediklerimi çoktan yaptılar bile. Tembel Sincap yorganı başına çekip konuşmuş:

– İyi yapmaya devam edin. Beni rahat bırakın da biraz daha uyuyayım.

Babası yavaşça yorganı çekmek istemiş. Tam o sırada yorganının açılmasını istemeyen Tembel Sincap’ın ellerini fark etmiş. Yavrum bu tırnaklarının hâli ne böyle? Tembel Sincap bezgin bezgin cevap vermiş:

-Ne olmuş, bildiğiniz sincap tırnağı işte! Babası hiç de öyle düşünmüyormuş:

+Hayır güzel yavrum! Bildiğimiz sincap tırnaklarına pek de benzemiyor. Tembel Sincap:

– Nasıl yani, deyip başını yorgandan çıkarıp  tırnaklarına bakmış.

Babası onun ellerini elleri arasına almış.

– Tırnakların hem çok uzamış hem de içleri kirli. O zaman Tembel Sincap biraz utanıp başını önüne eğmiş. Babasının amacı onu üzmek değilmiş. Ama bazı şeyleri de hatırlatması gerekiyormuş:

– Güzel yavrum temizlik en önemli özelliklerimizden biri olmalı. Hem herkes evi ve yaşadığı çevrenin daha temiz ve güzel olması için gayret ederken sen neden onlara yardımcı olmuyorsun?

Tembel Sincap yatağında ağır hareketlerle doğrulup babasına cevap vermiş:

– Ne yapayım babacığım üşeniyorum. Babası hafifçe gülmüş:

– Ya, üşeniyorsun demek? Burası önemli bak. Tembel Sincap birinin kendini anladığını düşünüp sevinmiş:

– Evet ya, çok üşeniyorum. Ne yapayım? Babası hiç de kızmış görünmüyormuş.

– Seni anlıyorum. Baba Sincap böyle söyledikten sonra kalkmış işine gitmiş. Tembel Sincap içinden: “Oh be bu sıkıntıdan kolayca sıyrıldım. Ne anlayışlı bir babam varmış.” diye düşünmüş.

Evdeki diğer sincaplar babanın bu konuşmasından haberdar imişler. Nine Sincap, Anne Sincap ve Tembel Sincap’ın kardeşi Hızlı Sincap, Baba Sincap’ın neden böyle bir konuşma yaptığını aslında biliyorlarmış. Hepsi de çok sevdikleri Tembel Sincap’ın pasaklılık gibi kötü bir huydan kurtulması için ellerinden geleni yapmaya hazırmış. Tembel Sincap uyurken aralarında konuşmaya başlamışlar. Nine Sincap şöyle demiş:

-Evet Pak Sincaplar harekete geçme zamanı geldi. Anne Sincap onu onaylamış:

– Tembel Sincap’ımızı kırmadan ona temizliğin ne kadar güzel ve önemli bir alışkanlık olduğunu göstermeliyiz.

Yuvanın en küçük üyesi Hızlı Sincap sormuş:

-Peki ama nasıl yapacağız bunu? Anne Sincap müthiş planlarını şöyle anlatmış:

Yuvada Bahar Temizliği Hikayesi
Yuvada Bahar Temizliği Hikayesi

– Bir gün boyunca, evet yalnız bir gün boyunca pasaklı olacağız. Hızlı Sincap bu açıklamadan bir şey anlayamamış: Nasıl yani? Bir gün pasaklı olunca ne değişecek? Nine Sincap planı güzelce açıklamış:

– Tembel Sincap için temizlik hazır bulunan bir güzellik. Bu nedenle değerini bilmiyor.

Sözü Anne sincap almış:

– Ona zahmetsizce sahip olduğu bu güzelliğin emek istediğini anlatmak için bir gün boyunca temizlik yapmayacağız. Hemen planlarını uygulamaya başlamışlar. Hafta sonu olduğu için Tembel Sincap’ın öğleye doğru kalkmasına alışkınmışlar.

Onun kalktığı zaman hemen kahvaltı yapmak istediğini de biliyorlarmış. Kendileri kahvaltı yaptıktan sonra sofrayı toplamadan öylece bırakmışlar. Tembel Sincap biraz sonra gerine gerine mutfağa gelmiş. Annesine seslenmiş:

– Anneciğim çok açım kahvaltım hazır mı? Tabi yavrucuğum bak masanın üzerinde duruyor.

O zamana kadar hep derli toplu bir sofra görmeye alışan Tembel Sincap masaya bakınca çok şaşırmış. Çünkü masanın üzerinde peynir, yumurta, reçel gibi kahvaltılıkların üzerine sinekler uçuşuyormuş. Doğrusu bu durumdan biraz rahatsız olmuş. Annesine dönmüş:

– Ama anneciğim ben bu kahvaltıdan nasıl yiyebilirim ki?

– Ne oldu yavrum? Hepsi sevdiğin yiyecekler, demiş annesi.

 – Ama pis sinekler iştahımı kaçırdı. Üstelik masa da çok kötü görünüyor. Kusura bakma yavrum üzerimde bir ağırlık var. Kendimde temizlik yapacak gücü bulamadım, demiş annesi.

O sırada Tembel Sincap’ın gözüne mutfak tezgahının üzerinde yığılı bulaşıklar takılmış. Ne kadar kötü görünüyormuş. Tabaklarda akşamki yemeğin kalıntılar kötü bir görüntü oluşturuyormuş ve üstelik bunlardan insanı rahatsız eden bir koku da yayılıyor- muş. Anne sen böyle yapmazdın, ne oldu sana  böyle, diye şaşkın şaşkın sormuş.

– Dedim ya yavrum, bugün hiç de çalışacak gücü bulamıyorum kendimde. Peki ne olacak bulaşıklar, masa?

– Bilmiyorum, demiş annesi, belki birileri iyilik  yapmak için temizler mutfağı.

O sırada içeriye Nine Sincap girmiş.

-A, yavrum uyandın mı sen, neden kahvaltını yapmıyorsun, diye sormuş.

– Nasıl yapabilirim Nineciğim? Şu mutfağın, şu masanın halini görmüyor musun, demiş.

-Evet, oldukça pis ve dağınık görünüyor. Sinekler de ziyafeti kaçırmıyor doğrusu, diye cevaplamış ninesi, Nineciğim, sen temizler misin, annemin içinden iş yapmak gelmiyormuş da. Ninesi umursamaz bir tavırla: Tesadüfe bak benim de kolum kanadım kalkmıyor bugün, demiş.

Tembel Sincap olan bitene bir anlam veremiyormuş. Masaya şöyle bir bakmış. İçinden kahvaltı yapmak gelmemiş. Yalnızca mutfak değil, evin her köşesi dağınık ve pis görünüyormuş. Kardeşini aramak için odasına gitmiş. Kardeşinin odası hiç olmadığı kadar düzensizmiş. Üstelik yerlerde kâğıt kırıntıları, yarısı yenmiş bir elma ve devrilmiş bir bardak duruyormuş. Kardeşine bakmış. Şaşkın şaşkın ona da sormuş.

– Sen çok temiz ve düzenliydin. Ne oldu sana kardeşim? Kardeşi Hızlı Sincap da bezgin bir sesle cevap vermiş: Bilmiyorum temizlikten ve düzenden sıkıldım  galiba.

– İnanmıyorum! Bugün evdekilere bir şeyler olmuş. Tembel Sincap yaşadığı evi hiç böyle görmemişti. Kendisi temiz ve düzenli olmasa da yuvadaki temizliğe ve düzene çok alışmıştı. Şimdi onun eksikliğini hissediyordu. Hatta mutfakta, odalarda gördükleri onu bayağı rahatsız etmişti.

Evdekileri de bir türlü anlayamıyordu. Şimdiye kadar ne güzel idare etmişlerdi. Onlar temizliyor, derliyor topluyor, Tembel Sincap da keyfini sürüyordu. Ya, bundan sonra hiç temizlik yapmazlar, evi toplamazlarsa ne olacaktı?

Tembel Sincap böyle derin derin düşünürken öğle olmuş. Sabahleyin o dağınık mutfakta kahvaltı yapamadığı için de çok acıkmış. Odasından çıkıp mutfağa gitmiş. Bir de ne görsün, herkes bir tarafta tembel tembel oturuyormuş.

– Anneciğim öğle yemeği hazır değil mi, diye sormuş. Annesi başını hafifçe ondan yana çevirerek sorusunu cevaplamış:

-Ne yazık ki hazır değil, yavrum. Ama neden? Bilmiyorum, her tarafı böyle dağınık ve pis görünce içimden yemek hazırlamak gelmedi, demiş annesi.

Bu pasaklılık ne kadar kötü, diye düşünmüş Tembel sincap. Herkesin keyfini kaçırıyor. Çok açsan kahvaltılıklar hâlâ duruyor. Onları yiyebilirsin, demiş annesi. Tembel Sincap, o kadar açmış ki mutfağa gidip karnını doyurmak istemiş. Ama masanın yanına yaklaşınca bütün iştahı yine kaçmış.

Çünkü sabahtan beri orada durmakta olan kahvaltılıkların yanına sineklerden yaklaşamamış. Üstelik artık reçelin haberini alan karıncalar da ziyarete katılmış. Zavallı Tembel Sincap bunun bir kâbus olduğunu alan karıncalar da ziyafete katılmış. Zavallı Tembel Sincap bunun bir kabus olduğunu düşünmeye başlamış. Ağlayacak gibi olmuş.

Bir parça ekmek alıp odasına çekilmiş. Okulda öğretmeni, evde annesi, babası, ninesi, hatta kardeşi temizliğin ve düzenli olmanın öneminden çok söz etmişlerdi. Ama işte ilk kez onlar da kendisi gibi pasaklı olunca ev yaşanmaz hâle gelmişti. Böylece akşam olmuştu. Kapının zili çalınca en önce Tembel Sincap koşmuş. Gelen babasıymış. Babacığım hoş geldin, demiş Tembel Sincap. Hoş bulduk, demiş babası.

Sonra Tembel Sincap’ın ağlamaklı hâlini görünce dayanamayıp sormuş:

-Hayırdır yavrum ne oldu? Bilmiyorum baba evdekilere bir şeyler oldu.

– Herkes birden pis ve dağınık oldu.

– Olsun, ne sakıncası var, diye karşılık vermiş babası.

– Ama pis bir yuvada insan nasıl yaşayabilir ki, diye itiraz etmiş Tembel Sincap.

– Sen bugüne kadar nasıl idare ettinse onlar da idare ederler, demiş babası.

Ertesi sabah evde yoğun bir bahar temizliği başlamış. Baş rolde ise bizim Tembel Sincap’ımız varmış. Bir elinde ıslak, diğer elinde kuru bir bezle odasındaki masayı dolapları siliyormuş. Bir yandan da bağırıyormuş:

-Yaşasın temizlik lay lay lom. Yaşasın temizlik lay lay lom.

La Fontaine MasallarıKısa Masallar3 Yaş Masalları


Benzer İçerikler

Ayı Prenses
Ayı Prenses Hikayesi
Bremen Mızıkçıları
Bremen Mızıkacıları Hikayesi
Uçan Çocuk Masalı
Uçan Çocuk Hikayesi
Tilki İle Karga Hikayesi
Karga ile Tilki Hikayesi

Yorumlar

  1. Yağmur says:

    Gerçekten herkese tavsiye ederim çok güzel hep buradan okuyorum ve her zamanki gibi yararlı.

  2. İsminur says:

    bu siteye bayılıyorum her zaman burdan okuyorum:) herkese tavsiye edebilirim

  3. İsminur says:

    bu siteye bayılıyorum her zaman burdan okuyorum:)

  4. ne bilm says:

    güzel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masal Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.