Eğitim Bilim ve Teknoloji

Eğitim Bilim ve Teknoloji Eğitim, bilim ve teknoloji gibi hayatımız içinde her yerde karşımıza çıkabilen bir unsurdur.

Dünya’ya gözlerimizi açtığımız andan itibaren  etrafımızı saran etkenlere ve değişkenlere çeşitli tepkiler vererek öğrenmeye çalışırız.

Hayat rutinimizde karşımıza çeşitli şekillerde çıkan “eğitim” faktörü, hayatımızın başlangıcından son anına kadar bizimle birlikte yürümektedir.

İlk olarak aile içinde aldığımız eğitimler ile birlikte, yaşımız ilerledikçe ve yönelimlerimizin getirdiği gerekçelere bağlı olarak bunun kadar önemli olan çeşitli eğitimlere tabi tutulmamız gerekebilir.

Kimimiz yeteneklerinin getirdiği nitelikleri eğitim potasında eriterek toplumsal katkı sağlarken, kimi bireyler de aldığı eğitimler ile toplumu çağın ötesine götürebilecek düzeyde değişim ve gelişimler üzerinde çaba harcar.

İnsanoğlunun öğrenmek ve merak üzerine olan tutkusu eğitimin içine kattıklarını da biçimlendirir.

Buna dayanarak, bilim ve teknolojinin ortaya çıkışının da gecikmeyecek olduğu söylenebilir.

Farklı ve zıt alanlar gibi gözükseler de, aksine birbirlerine destek veren ve birlikte ilerleyen iki kategori olan bilim ve teknoloji, eğitimin de temel basamaklarını oluşturmak için önemli iki etkendir.

Hayatı kolaylaştıran bir alan olan teknoloji, bilime ışık tuttuğu kadar insana ve evrene de ışık tutmaktadır.

Bilim de bunu kendi çalışma sahası içinde yapar ancak bunları sentezlemek ve kategorize ederek gerekirse gelecek nesillere artıları ve eksileri ile aktaracak olmak konusunda eğitime oldukça fazla iş düşmektedir.

Dünyamız hakkında pek çok şey öğreniyor ve deneyimliyoruz.

Bazı hatalarımızın sonuçları evrensel boyutta olduğu gibi, bazılarının da neden oldukları konusunda henüz net bir bilgimiz bulunmuyor.

Bilimsel hatalarımız dışında teknolojinin de bizi doğamızdan uzaklaştırdığı ve yanlızlaştırdığı anlar da bulunuyor.

Buna rağmen bilim ve teknolojinin varlığından ötürü umutsuz değiliz.

Bilim ve teknolojinin aydınlattığı bir dünyada yaşama ideali, tarihte pek çok kez hayali bir istek gibi gözükmüş olsa bile, günümüzde o kadar da ulaşılmaz bir hayal olmadığını görebiliyoruz.

Bu yönden bakıldığında çeşitli bilimsel gelişmelerin de ortaya çıktıkları zamanda önemsenmediğini de unutmamak gerekir.

Bilim ve teknoloji denemelerin üstüne yeni denemeler koyarak ilerlemeyi seven alanlardır.

Eğer bunun bilincinde ve sabırlı bir şekilde ilerlenir ise gelişme sağlanacağı konusunda hiç bir şüphe yoktur.

Eğitimin kalite ve önemi de özellikle burada ortaya çıkmaktadır.

Gerekli sabırla birlikte gerekli gözlem gücünü bilim ve teknoloji için kanalize etmek çabaların sonucunu almak için yeterlidir.

Bilimin ve teknolojinin gelişmesi, eğitim seviyesi ve refahını da arttıracağı gibi, bilim ve teknoloji konusunda çalışan bireylerin artması ile daha da güçlenerek ilerleyeceklerdir.

Böylelikle sorun olarak görülen etmenlerin üzerine konuşmaya bile gerek kalmayacak, hayat daha kolay ve anlaşılır bir şekilde yaşanabilir hale gelecektir.

Ancak bilim ve teknoloji gibi faktörlerin gelişiminde bunun üzerine çalışan kişiler kadar, diğer bireylerin de oynaması gereken roller vardır.

Bunların en başında gelen rol ise bilim ve teknolojinin gelişmesini talep etmeleri, bilimsel olduğu kadar teknolojik faaliyetlere destek vermeleri olarak belirtilebilir.

Toplumun ortak bilincine yakışacak olan bu tavır, bilim ve teknolojinin sadece insanların hayatındaki olumlu yönleri için değil, diğer geri kalan canlılar için de aynı vurguda olmalıdır.

Teknoloji ve bilim ile sorunlarından arındırılmış bir toplum, sorunlardan arındırılmış bir dünya herkesin yararına olacağı için bu konuda herkesin elini taşın altına koyması gerekmektedir.

Ne kadar katkıda bulunulacağının da bir önemi olmamakla birlikte, ufak bir adımın dahi değeri büyüktür.

Unutulmamalıdır ki dünyayı tanıma ve öğrenme serüvenimiz, dünyaya attığımız o ilk ufak adım ile gerçekleşti....