Keloğlan ve Kokulu Çiçek Hikayesi

Keloğlan ve kokulu çiçek masalı, Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, kendi halinde yaşayıp giden Keloğlan ve yaşlı anası varmış. Keloğlan’ın annesi, her işi kendisi yapar, yaşlı olmasına rağmen zorlansa da tüm evi tek başına çekip çevirirmiş.

Keloğlan ise tüm gün bir ağacın altında uyur, arada oturur, gün boyu hiçbir şey yapmadan gününü geçirirmiş. Tembel mi tembel olan Keloğlan, anasına hiç yardım etmez, annesi bir yardım istese allem eder kallem eder bir şekilde o işi yapmazmış.

Anca günlerden bir gün Keloğlan’ın annesi çok hastalanmış ve yataktan kalkamaz hale gelmiş. Hal böyle olunca da tüm işler Keloğlan’a kalmış. İstemeye istemeye ve sıkıla sıkıla her işi yapmak zorunda kalan Keloğlan, tüm gün çalışır, akşam olduğunda da bir köşede uyur kalırmış.

Çok yorulan ve bu işlerden kurtulmak için bir çözüm yolu arayan Keloğlan’ın aklına bir anda geçenlerde köyde iki kişi konuşurken duyduğu padişahın kızının çok mutsuz olduğu ve kim denediyse de onu güldürmeyi başaramadığını, padişahın da kızını güldüreni onunla evlendireceğini söylediği gelmiş.

Keloğlan, eğer padişahın kızını güldürüp onunla evlenirse hem sarayda gül gibi yaşayacağını hem annesinin de rahat edeceğini ve iyileşeceğini düşünüp padişahın kızını nasıl güldüreceğini kara kara düşünmeye başlamış.

Yatağından kalkamayan zavallı annesi ise onu yanına çağırmış ve Keloğlan’a, köyün ilerisindeki dağın ardından türlü türlü renklere sahip birbirinden güzel kokulu çiçeklerin olduğunu, bu çiçekleri görüp koklayanın tüm derdini unutup mutlu olduğunu ve güldüğünü söylemiş.

Bunu duyan Keloğlan, annesinin alnına kocaman bir öpücük kondurmuş ve;

-Hay aklınla bin yaşa benim canım anacağım. O çiçekleri toplayıp padişahın kızına götürürsem mutlu olup güler ve padişah onu benimle evlendirir.

Demiş. Sabahına almış bohçasını Keloğlan çıkmış yola. Az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş. Günler sonra o kokulu çiçeklerin olduğu yere ulaşmış. Açmış bohçasını ve güle oynaya, şarkılar söyleye söyleye her renkten ve her kokudan çiçek koparıp sarayın yolunu tutmuş.

Prensesi güldürmeye çalışanların sırası sarayın dışına kadar uzuyormuş. Bekleye bekleye sonunda sıra Keloğlan keleş oğlana gelmiş. Keloğlan, bohçasından çıkardığı bu kokulu gülleri prensese uzatmış ve prenses bu çiçekleri görüp koklayınca birden içi huzur dolarak gülmeye, hatta kahkaha atmaya başlamış.

Padişah, Keloğlan’a kızını güldürdüğü için minnettar olmuş ve sözünü tutup kızı ile Keloğlan’ı evlendirmeye karar vermiş. Keloğlan hemen annesini o zor durumdan kurtarıp saraya getirmiş. Hem annesi iyileşmiş hem de 40 gün 40 gece muhteşem bir şölenle Keloğlan ve padişahın kızı evlenmiş.

Keloğlan ve Kokulu Çiçek Masalının Konusu Nedir?

Masal oku, Keloğlan ve Kokulu Çiçek masalının konusu, annesinin iyileşmesi ve tembel olduğu için iş yapmak zorunda kalmamak için padişahın güzel kızını güldürmeyi başararak onunla evlenmesidir.

Keloğlan ve Kokulu Çiçek Masalının Ana Fikri Nedir?

Keloğlan ve Kokulu Çiçek masalı ana fikri, akıllı olup krizi fırsata çevirebilmektir.

Keloğlan ve Kokulu Çiçek Masalından Çıkartılabilecek Dersler Nelerdir?

Bu masaldan çıkartılabilecek dersler arasında tembel olmamak gerektiği ve annelerimize yardım etmemiz gerektiğidir. Aynı zamanda zor durumlarda akıllıca çözümler bulmak gerektiğidir.