Yıldızlı Çocuklar Hikayesi

Yıldızlı Çocuklar

Bir zamanlar, hatırlanmayacak kadar eski zamanlarda dünyanın yarısına hükmeden cömert ve yakışıklı bir imparator yaşarmış.

İmparatorun sonsuz krallığında Laptiza adında bir çobanın kızı olan dünyanın en güzel kadını yaşarmış. Bu kızın parlak saçları, pürüzsüz ve yumuşak cildi onun bütün krallıkta farklı olmasını sağlıyormuş. Onu gören herkes kuşlar, hayvanlar ve ağaçlar dahil hayran kalırmış.

Laptiza hem güzelmiş hemde en iyi kalpli kadınmış, hayvanlarını sever ve etrafındaki herkesi önemsermiş. Laptizanın güzelliği ve cömertliği sadece kuşları ve hayvanları değil yıldızları bile ona hayran etmiş.

Bu yıldızlardan biriside Lynn miş. Liynn; “Laptiza senin iyi bir kalbin var. Biz seni göklerden izliyoruz senin güzelliğin ve iyiliğin karşısında başımız dönüyor o yüzden, ben sana bir hediye getirdim.

Laptiza; “Ne hediyesi?”

Liynn; “Bir iyilik! Evliliğinin altıncı ayında ikiz oğullarınla onurlanacaksın. Onlar senin yıldızlı çocukların olacak.”

Laptiza; “Yıldızlı çocuklar mı?”

Lynn; “Evet, alınlarında birer yıldız olacak seni korumak için hep yanında olacaklar. Yıldızları onların zırhları olacak. Hiç kimse onlara zarar veremeyecek. Onlar bu ülkenin en akıllı ve yakışıklı çocukları olacaklar.”

Lynn bunları söyledikten sonra gökyüzüne doğru kaybolmuş laptiza ertesi gün koyun sürüsünü otlatmaya götürürken birkaç atın yaklaştığını duymuş.

Arkasını dönünce İmparatorun birkaç askerle birlikte kendisine yaklaştığını görüp şaşırmış. İmparator Laptizayı görür görmez aşık olmuş.

İmparator; “Acaba sizin adınız nedir?”

“Benim adım Laptiza.”

İmparator hemen atından inmiş ve Laptiza ile uzun bir süre konuşmuş. Bu güzel çoban kızına aşık olmuş ve kendisiyle evlenmesini istemiş.

İmparatordan etkilenen Laptiza da onunla evlenmeyi kabul etmiş ama bu evlilik kolay olmayacakmış.

İmparatorun Mureek adında bir nedimi varmış, o, kendi kızının imparatoriçe olmasını istiyormuş.

Mureek’in niyetin den haberdar olmayan imparator ise ona çok güveniyormuş.

Mureek imparatorun niyetini anlayınca itiraz etmiş; “Ama nasıl olur bu iş? Bu sarayın bozulamayacak bir geleneği vardır. O kadın bir çoban, eğer sizinle evlenmeyi istiyorsa karşılığında size değerli bir şey sunması gerekir. Bu evlilik o zaman eşit taraflar arasında gerçekleşir.”

İmparator; “Ama o bir çobanın kızı ondan değerli bir şey vermesini beklemek haksızlık olur.”

Mureek; “Ben böyle düşünmüyorum gelenek gelenektir. İmparatorum bu gelenekleri ben icat etmedim sizde İmparator olarak onları bozmamalısınız.”

Laptiza o sırada kibar bir şekilde ses çıkararak içeri girer.

Laptiza; “Konuşabilir miyim? Sunabileceğim değerli bir şeyim var benim. Evliliğimin, altıncı ayında alınlarında parlak yıldızlar olan iki oğlumun olacağı müjdesini almıştım. Oğullarım yenilmez olacaklar beni ve bu krallığı her zaman koruyacaklar.”

Mureek; “Öyle mi diyorsun? Ayrıca senin yalan söylemediğinden nasıl emin olacağız?”

Laptiza; “Söylediklerim eğer yalan çıkarsa o zaman beni ömrümün sonuna kadar zindana atın.”

İmparator; “Ne? Laptiza hayır!”

Laptiza; “Affedin beni İmparator. Ben şansıma ve kendime sonuna kadar inanıyorum.”

İmparator gönülsüzce kabul etmiş düğün hemen ertesi gün gerçekleştirilmiş.

Hem saray hem de misafirler günlerce kutlama yapmış. Mureek artık engel olmak için tek kelime edemiyormuş ama bir çobana yenildiği gerçeğini de asla kabul etmiyormuş.

Aylar geçmiş ve altıncı ay gelip çatmış. Mureek her geçen gün sabırsızlanıyormuş nihayet, son hamlesini yapmış ve kendi krallığına karşı bir komplo düzenlemiş

Yağmacılar; “Krallığa saldırmamızı mı istiyorsun? Mağlup oluruz.”

Mureek; “Biliyorum, ama ne fark eder? Ben size iki çuval altın sözü verdim. Esir düştüğünüz zaman sizi serbest bırakacağım ve ödülünüzü vereceğim. Yarın altıncı ayın son günü İmparator ve imparatoriçeyi birbirinden ayırmak zorundayım şimdi gidin.”

Ertesi gün imparator halkına saldırı yapıldığı haberini almış, karısını bırakmak istemiyormuş ama halkını koruma görevi kendisine aitmiş.

Laptiza; “Gitmelisin sevgilim! Ben iyi olurum.”

Doğal olarak saldırganlar yakalanmış ama İmparator karısının yanına koşarken Mureek onu durdurmuş.

Mureek; “Bugün altıncı ayın son günü İmparatorum güneş batmak üzere ama yıldızlı çocuklardan hala bir haber yok, söz sözdür demişti İmparatoriçe.”

İmparator; “Umrumda değil! Karım zindana falan gitmeyecek.”

Mureek; “Hım Anlıyorum! İmparatoriçe sözünde durma ya bilir demek ki.”

İmparatoriçe; “Hayır! Duracağım, bu bana ve bu krallığa kurulmuş bir komplodur ama gerçek söz verildiği gibi ortaya çıkmadıkça zindanda yaşamak zorundayım.”

Krallık şok geçirmiş herkes aniden gelişen olaylara şaşıp kalmıştı. Mureek o gece saraydan çocukları alarak gizlice çıkmış ve deniz kenarına doğru yürümüş. Kollarında 2 yıldız olan çocuklara; “Bu olanlar gerçek bir büyü bir günde nasıl büyüdünüz ikiniz birden?” demiş

Saraydakiler Lynn’nin sözlerinin gerçekleştiğini bilmiyormuş. Lynn bir gece önce ikizleri İmparatoriçeye vermiş.

Mureek ise bütün olanları izlemiş Laptiza oğulları ile uykuya dalınca sabah çocuklarının kaybolduklarını görmüş.

Mureek yıldızlı çocukların oradan çok ama çok uzaklara gitmesini istiyormuş. Çocukların kaderini de çoktan planlamış iki bebeği bir kayığa koymuş ve hiç acımadan koca denize bırakmış.

Mureek acımasızca gülmüş: “Artık benim kızım İmparatoriçe olacak ve dünyanın yarısına ben hükmedeceğim. Bir çobanın ve oğullarının planlarımı bozmasına izin veremem.”

Kayık saatlerce sürüklenmiş ve sonra bir fırtınaya yakalanmış, dalgalar güçlü ve şiddetliymiş kayığı çok kötü sallamışlar. Ama çocuklar gülmüş ve bundan keyif almışlar.

Sonra büyük bir dalga gelmiş ve kayığı öfkeli suların içine çekmiş ama yıldızlı çocuklar boğulmak yerine iki minik balığa dönüşmüşler. Neşe içinde kayıktan atlamış ve fırtınanın içinden yüzerek geçmişler.

Sarayda ise,

Mureek; “Ben sizin üzüntünüzü anlıyorum imparator ama halkınız size umutlarla ve hayallerle bakıyor. Sizin onları düşünmeniz gerek, bir daha evlenmelisiniz.”

İmparator; ” Mureek! ben bir daha evlenmeyeceğim.”

Mureek; “Sadece halkınız için İmparator size yalan söyleyen halkınız değildi. Neden onları İmparatoriçesiz bırakıyorsunuz?”

İmparator; “Ah bilmiyorum!”

Mureek “İmparatorum benim kızımla evlenebilirsiniz.”

İmparator; “Ne yaparsan yap! Bilmiyorum.”

Düğünün o hafta içinde yapılması için bir dakika bile kaybetmeyen Mureek, bütün hazırlıkları tamamlamak üzereymiş.

Aradan birkaç gün geçince bir balıkçı ağların içinde parlayan 2 balık görmüş: “Hadi bunları İmparatora sunalım. Bugün evleniyor ve hediyemizi sunalım.”

Balıklar konuşur: “hayır durun bizi öldürmeyin!”

Balıkçılar; “İyide sizi ne yapmamızı istiyorsunuz?”

Balıklar; “Büyük bir kap alın ve içini çiğ damlalarıyla doldurun biz o kapta yüzdükten sonra bizi otların üzerine kurumaya bırakın.”

Bunun üstüne balıkçılar çok şaşırmışlardı. Ama kendilerinden isteneni yapmış, sonuçta karşılarında konuşan balıklar varmış. Balıklar yüzdükten sonra da otlara bırakılmış tamamen kuruduktan sonra iki genç delikanlıya dönüşmüşler.

İkiside yakışıklıymış ve alınlarında parlak birer yıldız varmış.

Balıçılar; “Siz de kimsiniz.”

Yıldız çocuklar; “Bizler prensleriz imparator ve laptizanın çocuklarıyız.”

Balıkçılar; “Ya! Ben İmparatoriçemizin asla yalan söylemeyeceğini biliyordum.”

Yıldız çocuklar; “Düğün gerçekleşmeden saraya varmalıyız.”

Balıkçılar; “Başınızı örtmeniz gerekiyor. Yıldızları hiç kimseye göstermeyin. Sizi saraya biz götürürüz.”

Saraya kalabalıkmış herkes töreni bekliyormuş ama ne halk nede İmparator mutluymuş.

Mureek; “İmparatorun benim kızımla evlenmeye karar verdiğini hepimiz biliyoruz artık hep birlikte. . .” der demez kapı açılır ve yıldız çocuklar içeri girer.

Yıldız çocuklar; “Durun!”

İmparator; “Bunlarda kim? Ayrıca benim nedimimin sözünü nasıl kesersiniz.”

Yıldız çocuklar; “Biz senin çocukların, oğullarınız baba, Yıldızlı oğulların.”

Şaşkın ve heyecanlı bir sesle İmparator: “Ne? Nasıl olur böyle bir şey.”

Yıldız çocuklar; “Bu adam nediminiz bizi denize bıraktı kendi kızını sizinle evlendirmek için, Bu adam hükümdar olmak istiyordu ama bizim yıldızlar tarafından korunduğumuzu unuttu.”

İmparator; “Mureek! Doğrumu bunlar.”

Mureek ağzınla bir şeyler söylemeye çalışsa da korkudan kendini ele verir.

İmparator; “tutuklayın bunu, Benim sevgili oğullarım.”

İmparator derhal emir vermiş ve Laptiza derhal zindandan çıkarılmış. Oğullarına sarılmış. Lynn haklıymış! Bu çocuklar iyilik ile dünyaya gelmiş. İyilikse kötülük karşısında her zaman kazanır.

İmparator ve İmparatoriçe yıldızlı çocuklar ile birlikte yıllar boyu hükümdarlık etmiş.

Dede Korkut Hikayeleri – 8 Yaş Masalları – Çocuk Masalları Kısa