Kırmızı Balık Hikayesi
Kaplumbağa ile balık çölde beraber güzel zaman geçirir. Sürekli birbirlerine arkadaşlık etmek ve arkadaşlarını her geçen gün daha fazla perçinlemek çok fazla hoşlarına gidiyormuş. Bir anda karşılarında avcı belirlenmiştir. Avcı kaplumbağayı bir tutuşla hemen çölden çekerek kendine doğru sürüklemiş. Kırmızı balık bunu gördüğü zaman çok fazla üzülürken, çok sevmiş olduğu arkadaşı kaplumbağa salması içinde avcıya yalvarmış. Fakat avcı kırmızı balık yalvarmalarına hiçbir şekilde cevap gelmiyormuş. Kırmızı balık, avcının bu yanından vazgeçmeyeceğini fark ederek yeni bir teklif sunmaya devam ediyor.
Kırmızı balık, inci teklifini avcıya sunmuş. Avcı kırmızı balık tarafından inci teklifini duyduğu zaman çok fazla mutlu olmuş. Kırmızı balık avcının sevinçli halleri gördükten sonra sana çok değerli bir inci vermeye başlayacağım der. Avcı değerli ve parlak görüntüsü ile mest etmeyi başarmış olan inciyi gördükten sonra kaplumbağayı çölün olduğu yere yeniden bırakmış. Avcı elindeki inciye baka baka gittiği sırada bir yandan da çölde duran kırmızı balığa aklı gitmiş. Hemen olduğu yerden geri dönerek kırmızı balığın olduğu yere gelmiş. Kırmızı balığa tekrardan o inciden yeniden getirebilme durumunun olup olmadığını sormuş.
Bunun üzerine Kırmızı balık tekrardan avcıya giderek değerli olan inciye kavuşmak için yola çıkması gerektiğinin farkındaymış. Eğer o inciyi bana verirsen göldeki en büyük inciyi sana veririm demiş. Falcı bunu duyduktan sonra hemen gözleri de fal taşı gibi açılmaya başlamış. Teklifi hemen kabul ettikten sonra elindeki inciyi kırmızı balığa vermiş. Kırmızı balık yeniden inciye sahip olup aldıktan sonra gölün dibine doğru bir dalış yapmaya başlamış. İnciyi kaplumbağaya verirken aç gözlülük yapan tek bir tane ile yetinmeyen avcı öylesine arkasından bakakalmış. Masalda burada bitmiş.