Pinokyo Hikayesi

Pinokyo Hikayesi Oku

Abone Ol google news

Pinokyo Masalı, Sonradan perinin yardımıyla küçük bir çocuğa dönüşen bir kukladır; Bu kukla çocuk hem akıllı hem de uslu bir çocuk olmak istemesine rağmen, daha önce yaptığı gibi yaramazlık ve umursamazlıkları bırakamayınca başına olmadık işler açar. Bu güzel Pinokyo Gerçek Hikayesini birde beraber okuyalım. İyi Okumalar.

Pinokyo

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde, uzak mı uzak olan küçük bir köyde, Gepetto adında iyi kalpli, yaşlı bir kukla ustası yaşarmış. Yaşlı kuklacının kedisi ve bir fanusun içinde yaşayan balığı dışında kimsesi yokmuş.

Gepetto yağmurlu bir gün evinde tek başına oturuyormuş. “Çok yalnızım, keşke konuşacak bir arkadaşım olsa,” diye söylenmiş kendi kendine.

Aniden Gepetto’nun aklına harika bir fikir gelmiş. “Bir kukla yapabilirim. Benimle arkadaş olabilir,” demiş ve hemen çalışmaya başlamış. Bir süre çalıştıktan sonra kuklasını yapmış. Ona bir isim vermek istemiş.

 “Adın Pinokyo olsun,” demiş Gepetto neşeyle. “Gerçek bir çocuğa ne kadar çok benziyorsun. Keşke gerçek bir çocuk olsaydın. O zaman benim oğlum olabilirdin!”

İyi kalpli Mavi Peri, Gepetto’nun dileğini duymuş ve onun için çok üzülmüş. O gece sihirli değneğiyle Pinokyo’nun burnuna dokunmuş. Mavi Peri, “Uyan!” deyince, gözlerini kırpıştırarak açmış Pinokyo.

“Gepetto’nun oğlu olacaksın,” demiş iyi kalpli peri, Pinokyo’ya. “Ona iyi davran ve sakın onun sözünden çıkma. Çünkü hiç kimse seni onun kadar sevemez.”

Sonra bir kutuda gizlenmekte olan küçük çekirgeyi görmüş Mavi Peri. “Ve sen Çekirge, Pinokyo’ya elinden geldiğince yardım edeceksin. Her zaman onun yanında ol ve onu kötülüklerden koru,” dedikten sonra göz açıp kapayıncaya kadar ortalıktan kaybolmuş.

Sabah olup da uyanınca, gözlerine inanamamış yaşlı kuklacı. “Küçük bir çocuk! Gerçek, küçük bir oğul! Dünyanın en mutlu kuklacısı benim!” diyerek sevinç gözyaşları dökmüş.

Pinokyo Masalı

Gepetto, tüm parasını küçük oğlu için harcamış, ona güzel giysiler ve türlü türlü kitaplar almış.

Pinokyo okula gitmek istemiyormuş. Çekirge, “Eğer okula gitmezsen bilgisiz bir çocuk olursun!” Diyerek onu uyarmış. “Haklısın,” demiş Pinokyo, “her şeyi çabucak öğreneceğim. Sonra da çalışmaya başlayıp babam Gepetto için para kazanacağım.” Böylece okula gitmek için evden ayrılmış.

Yolda yürürken uzaklardan gelen müziği duymuş. Müziğin nerden geldiğini merak eden Pinokyo müziği takip etmeye başlamış. Müzik, önünde insanların toplanmış olduğu eski bir tiyatrodan geliyormuş.

Tiyatronun önündeki tabelada, “Kukla Tiyatrosu! Herkes Davetlidir!” yazıyormuş. Pinokyo, “Kuklalar! Bunu kaçırmamalıyım!” demiş heyecanla. Okulla ilgili söylediği her şeyi bir anda unutmuş.

Kitabını satmış ve Kukla Tiyatrosu’na giriş bileti satın almış. Kuklacı, Pinokyo’yu gördüğünde çok sevinmiş. “Mükemmel!” diye düşünmüş, “İpleri olmayan bir kukla!

Onu gösterilerimde kullanırsam, zengin olabilirim!” Kuklacı, Pinokyo’yu yakaladığı gibi diğer kuklaların olduğu odaya kilitlemiş. Zavallı Pinokyo ağlamaya başlamış.

“Babamı bir daha asla göremeyeceğim,” diye ağlıyormuş Pinokyo. “Hiç parası yok ve yapayalnız. Bana da çok ihtiyacı var.” Pinokyo’nun ağladığını gören kuklacının aklına kendi babası gelmiş.

Pinokyo için çok üzülmüş ve evine dönmesine izin vermiş. “Hemen evine dön,” demiş ve Gepetto’ya götürmesi için Pinokyo’ya beş altın para vermiş. “Bundan sonra da çok dikkatli ol.”

Pinokyo, “Dikkatli olacağım,” diyerek yola koyulmuş. Pinokyo, eve dönerken, elindeki paralarla oynuyor ve bir yandan da, “Beş altın çok sayılmaz. Eğer bu beş altın parayı elli altın paraya çıkarabilirsem zengin olabilirim! Babam benimle daha çok gurur duyar,” diye düşünüyormuş.

Çitlerin arkasında gizlenen kurnaz Tilki ile hınzır Kedi, Pinokyo’nun elindeki paralarla oynadığını görmüş. “Bu kuklayı kandırabiliriz,” demiş kurnaz Tilki. Hınzır Kedi de, “Böylece, elindeki altın paralar da bizim olur,” diye cevap vermiş.

Kurnaz Tilki, Pinokyo’nun yanına gelip, “Sen akıllı bir çocuğa benziyorsun! Beş altın parayı kolayca elli altın paraya çıkarabilirsin. Paraları bu sihirli karlara gömmen yeter. Bir süre sonra geri döndüğünde, dalları altın paralarla dolu bir ağaç bulacaksın.” demiş. Kedi de arkadaşını destekleyerek “Evet, dalları altın paralarla dolu bir ağaç.” demiş.

Pinokyo, kurnaz Tilki’nin söylediğini yapmış. Para ağacını görmek için geri döndüğünde görünürde ne ağaç varmış ne de tek bir dal. Üstelik altın paraların yerinde yeller esiyormuş.

Kurnaz Tilki ve hınzır Kedi tüm parasını alıp kaçmış. Zavallı Pinokyo çok öfkelenmiş. Üstelik soğuktan da tir tir titriyormuş. Çekirge, “Kime güveneceğini dikkatli seçmelisin,” diye seslenmiş.

Pinokyo, “Git başımdan Çekirge,” diye bağırmış öfkeyle ve gözyaşları içinde eve doğru koşmaya başlamış.

O gece iyi kalpli Mavi Peri Pinokyo’nun yanına gelmiş. “Beni üzdün,” demiş. “Çekirge senin kötü bir çocuk gibi davrandığını söyledi.”

Pinokyo, “Bu doğru değil,” diyerek itiraz etmiş. “Ben çok iyi bir kuklayım!” Birden Pinokyo’nun burnu uzamaya başlamış. “Bugün nereye gittin?” diye sormuş Mavi Peri. Pinokyo, “Okula gittim,” diye cevap vermiş.

O da ne! Pinokyo’nun burnu daha da uzamış. Mavi Peri, “Kitabın nerede?” diye sormuş. Pinokyo, “Ben, ben, Kitabımı okulda kaybettim,” diye cevaplamış.

Pinokyo-Hikayesi

Eyvah! Pinokyo’nun burnu biraz daha uzamış. Pinokyo çok korkmuş. “Neler oluyor?” diye sormuş. “Burnum neden uzuyor?” Mavi Peri, “Çünkü yalan söylüyorsun,” diye cevaplamış.

 “Yalan söylediğin zaman burnun uzar. “Pinokyo,” Lütfen burnumu eski haline getirir misin?” diye yalvarmış. “Bundan sonra hiç yalan söylemeyeceğim.” “Önce babanı bulmalısın,” demiş Mavi Peri. “Baban seni aramaya gitti ve denizde kayboldu.”

“Ah! Olamaz!” diye haykırmış Pinokyo. “Babam benim yüzümden denizde kayboldu, hemen gidip onu bulmalıyım!” Pinokyo ve Çekirge hemen yola koyulmuş ama çok uzağa gidememişler.

Çünkü büyük bir fırtına çıkmış ve dev dalgalar kıyıyı dövmeye başlamış. Pinokyo. “Fırtına dinene kadar beklemeliyiz.” demiş “Sonra bir kayık bulur, babamı ararız.”

Onlar kıyıda fırtınanın dinmesini beklerken bir satıcı yanlarına gelmiş. Arabası çocuklarla doluymuş. Çocuklar gülüyor ve hep bir ağızdan şarkılar söylüyormuş. “Bizimle gelin,” diye seslenmişler.

“Herkesin gece gündüz oyun oynadığı Oyuncaklar Ülkesi’ne gidiyoruz.” Çekirge, “Sakın gitme! Bu bir tuzak olabilir,” diyerek Pinokyo’yu uyarmış. Pinokyo, “Neden tuzak olsun ki?” demiş.

“Kısa bir süreliğine gideceğim. Fırtına dindiğinde geri dönüp babamı ararız.” Pinokyo arabaya binmiş ve oradan uzaklaşmış.

Oyuncaklar Ülkesi’nde neșe dolu müzikler yankılanıyor, dört bir yandan kahkahalar yükseliyormuş. Çocuklar oyun oynuyor, renk renk şekerlemeler yiyorlarmış.

Pinokyo Oyuncaklar Ülkesi’nde çok eğlenmiş, doyana kadar şekerleme yemiş. Sonra bir tuhaflık hissetmiş. Koşarak gidip aynaya bakmış. Bir de ne görsün! Kulakları eşek kulaklarına dönüşüyormuş!

Korkuya kapılan Pinokyo, “Bana ne oluyor böyle?” diye ağlamaya başlamış. Satıcı “Hah hah ha!” diye kahkaha atmış. “Seni eşeğe dönüştürmek için sihirli şekerlemelerle besledim. Bundan sonra hayatın boyunca yük arabamı çekeceksin!” diye kükremiş.

Pinokyo, “Hayır! Hayır!” diye bağırarak koşmaya başlamış. Fakat koşarken kuyruğunun da uzadığını görmüş. “Hayır! Hayır! Eşek olmak istemiyorum!” diye ağlamış. Satıcı Pinokyo’yu deniz kıyısına kadar kovalamış.

Çekirge, “Atla!” diye bağırınca, Pinokyo kendini dalgaların kollarına bırakmış. Soğuk su vücuduna çarpar çarpmaz Pinokyo kendine gelmiş. Fakat tam karşısında kocaman bir balina duruyormuş.

Çekirge, “Dikkat et!” diye bağırmış. Ama artık çok geçmiş. Balina kocaman ağzını açmış ve küçük tahta kuklayı yutuvermiş.

Pinokyo paldır küldür yuvarlanarak dev balinanın midesine düşmüş. Her yerde aradığı babası Gepetto tam karşısında duruyormuş. Pinokyo, “Baba!” demiş. “Sonunda seni buldum!”

Gepetto da, “Sonunda ben de seni buldum oğlum, uzun zamandır seni arıyordum,” diyerek özlemle kucaklamış oğlunu. “Buradan çıkmalıyız, bir fikrim var,” demiş Pinokyo.

Pinokyo balinayı gıdıklamaya başlamış. Balina o kadar kuvvetli hapşırmış ki Pinokyo, babası ve Çekirge sahile savrulmuşlar.

En sonunda, sağ salim evlerine dönmüşler. Gepetto, “Burnuna ne oldu Pinokyo?” diye sormuş. Pinokyo, ne kadar kötü davrandığını ve ne yaramaz bir çocuk olduğunu anlatmış babasına.

Her şeyi dürüstçe anlatır anlatmaz, burnu da tekrar kısalmış, eski haline dönmüş. Pinokyo, “Bundan sonra iyi bir çocuk olmak istiyorum,” demiş.

Kısa bir süre sonra “PUUFF!” diye bir ses duyulmuş ve Mavi Peri ortaya çıkmış. “Sonunda dersini almışsın. Bunun için sana bir hediye vereceğim,” demiş ve sihirli çubuğuyla Pinokyo’ya dokunmuş.

Pinokyo canlandığını hissetmiş. “Ben de gerçek bir çocuğum, yaşayan gerçek bir çocuğum artık!” diye sevinçle bağırmış Pinokyo.

O günden sonra Pinokyo ve Gepetto mutlu bir hayat sürmüşler ve yaşlı kuklacı bir daha hiç yalnız kalmamış.

Masal ile ilgili Merak Edilen Sorular.

  • Pinokyo ne anlatır : Gepetto usta kukla yaparken bazı sesler işitir ama sesin nerden gediğini bulamaz. Onu ufak bir kukla çocuğa çevirir. Pinokyo çok yaramazlık yapan ve boş işleri çok seven okula hiç gitmek istemeyen okul eşyası alması için kendisine verilen parayı başka şeylere harcayan, nasihatlere ise hiç kulak vermeyen açgözlü bir çocuktur.
  • Pinokyo gerçek mi : Pinokyo ünlü yazar tarafından yazılmış kurgusal bir hikayedir.
  • Pinokyo masalı sonu nasıl biter : Pinokyo hikayesinin orijinal versiyonda Gepetto usta kendisini oyduktan sonra evden kaçar. Yakalandığı zaman da, Gepetto ustanın kendisini taciz ettiğini söyleyerek zavallı adamın tutuklanmasını sağlar. En sonunda ise Pinokyo darağacında asılır.
  • Pinokyo yu kim yapmıştır: Yalnız yaşayan yaşlı bir marangoz olan Gepetto usta, Ormanda bulduğu bir kütüğü oyarak bir kukla çocuk yapar ve ona Pinokyo ismini verir.
  • Gepetto Usta nereli : Usta aslen italyan.
  • Pinokyo’nun yazarı kim : 1826 yılında doğan ünlü İtalyan gazeteci ve yazar yazar Carlo Lorenzini çocuk romanı karakteri olan Pinokyo’nun yaratıcısıdır.
  • Pinokyo Ana Fikri : Sebebi ne olursa olsun her zaman büyüklerimizin sözlerini dinlemeli başımıza bir şeyler gelmeden onların tecrübelerinden yararlanmalıyız. İyi biri olabilmek için mutlaka her zaman başkalarına karşı saygılı, çalışkan ve söz dinleyen biri olmalıyız.
  • Pinokyo masalı nerede geçiyor : Tam olarak bilinmese de ilk olarak İtalyan yazar tarafından yazıldığından olayın geçtiği yerin İtalya olduğu varsayılmaktadır.

En Güzel MasallarEn Güzel Hikayeler6 Yaş Hikayeleri


Benzer İçerikler

Muki İle Buki Masal Serisi
Muki İle Buki Masal Serisi Hikayesi
Keloğlan Şifalı İlacı
Keloğlan Şifalı İlacı Hikayesi
Sırma ile Üç Ayı
Sırma ile Üç Ayı Hikayesi
Tarla Kuşu ve Yavruları
Tarla Kuşu ve Yavruları Hikayesi

Yorumlar

  1. Anonim says:

    Merhaba ben Efsun bence pinokyo çok güzel bide şey farelerin hikayesi

  2. nayapiyim says:

    çooook uzun ve yalan

  3. kemal says:

    hikaye çok güzeldi özellikle keçilerin birbirine olan inatları beni çok etkiledi bundan sonra inatçı olursam allah belamı versin

  4. ırmak says:

    Öncelikle herkeze meraba ben böyle pinokyo hikayelerini küçüklümden beri okuyup seviyorum ama bu sitede bir başka güzel olmuş herkeze tavsiye ederim ve yapanın eline sağlık.

  5. Elif says:

    Cokkkk guzellllll en sevdiğim masal biliyorum büyüdüm ama olsunnn

  6. Sanane says:

    Güzel

  7. Vedat says:

    Çok guzel

  8. belirtmemeyi tercih ediyorum says:

    bence çok güzel tek kelime mükemmel

  9. Barbara says:

    masalını daha öncede okumuştum ama bu sitede farklı bakış.

  10. Aaap says:

    Niye çocukları ateist sözleriyle masal okutuyorsunuz evren sözü ne demek bunları okuyan çocuk bu algı niye oluşturuluyor çok yazık sizin sitenize güvenip takip ediyirdum birde

  11. Mary says:

    Saka saka

  12. Mary says:

    Senin tavsiyene kaldik yaaaaaaaaaa

  13. Pinokyo says:

    Pinokyo masalını daha öncede okumuştum ama bu sitede farklı bakış acısıyla yazılması daha zevkli ve muhteşem olmuş. Gerçekten Pinokyo masalına bayıldım herkesin okumasını tavsiye ediyorum arkadaşlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masal Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.