Kızılderili Hikayesi

Kızılderili Hikayesi Oku

Not: Hikaye içerisinde ölüm kelimesi kullanılmıştır.

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde çok güçlü bir Kızılderili kabilesi varmış. Bu kabile yufka yürekli, cesur bir Kızılderili reis tarafından yönetilirmiş. Kızılderili reisin en büyük ideali yerine geçecek oğlunun çok usta bir avcı olmasıymış. Çünkü avcılık Kızılderililer için çok önemliymiş. Küçük Kızılderili varis av çağı geldiğinde yavaş yavaş eğitim almaya başlamış. Bu yüzden babası reis sürekli olarak oğlunu ormana götürüp avcılık için yetişmesine çaba gösteriyormuş.

Avcılık eğitimi oldukça başarılı olan reisin oğlu giderek gelişmeye başlamış. Günler birbirini kovalarken Kızılderili reis bu durumdan oldukça memnunmuş. Oğlunun av başarısını test etmek için bir gün büyük bir av düzenlemiş.  Oklar hazırlanmış, av kıyafetleri giyilmiş. Öyle büyük bir av olacakmış ki herkes heyecanlıymış. Sonunda büyük av günü gelmiş çatmış. Kızılderili reis halinden oldukça memnunmuş, yerine geçecek olan oğlu küçük yaşına rağmen bu avdan karlı dönecekmiş. Ancak ne avdan dönen bir oğul ne de mutlu mesut bir baba olmuş gün sonunda…

Çünkü reisin oğlu, av günü çılgın maymunlar tarafından kaçırılmış.  Kızılderili reis olanlara inanamamış, o kadar hüzünlüymüş ki ne yapacağını bilememiş. Kabilenin ileri gelenleri ormanın derinliklerinde reisin oğlunu arayıp durmuşlar. Ancak küçük çocuktan hiçbir iz bulamamışlar. Çılgın maymunlar, büyük bir ustalıkla reisin oğlunu kaçırmışlar. Kabileye mecburen geri dönüş yapan kabile reisi olanlara bir türlü anlam veremiyormuş. Oğlu aklından bir an olsun çıkmıyormuş. Günler ayları kovalamış reis bir karar vermiş. Oğlunu çok özlüyormuş ve oğlu olmadan hiçbir şeye aklını veremiyormuş. Ne yönetim ne av hiçbir şey umurunda değilmiş. Bu yüzden kabilesine oğlunu aramak için dağ tepe gezmesi gerektiğini, bu kabileye oğluyla birlikte döneceğini açıklamış.

Herkes kabile reisine büyük saygı duymuş ve önünde eğilmiş.  Reis kabilesinden ayrılmadan önce güvendiği kişiye yetki vermiş. Artık en güvendiği adamı kabile başında olacak ve kabileyi koruyacakmış. Gönül rahatlığı ile kabilesinden ayrılan reis adeta bir savaşçı gibi dağlarda, tepelerde oğlunu aramış. Aç kalmış, susuz kalmış, en güçlü hayvanlara karşı hayat mücadelesi vermiş. Artık bir kabile reisinden çok, güçsüz, yorgun bir adama dönüşmüş. Ama asla umudunu kaybetmemiş. Zaman çabucak ilerliyormuş ama oğlundan hala bir iz yokmuş. Bu durum kabile reisini fazlasıyla yıpratıyormuş. Artık savaşmaktan çok yorulmuş, vahşi doğa onu çok yaralamış.

Ancak Kızılderili reis biliyormuş ki kendisini izleyen bir Manitu var. Ona yardımcı olacak oğlunu bulacakmış.  Bu yüzden inanıcını hiç kaybetmemiş. Günlerden bir gün yine oğlunu ormanda ararken ilahi Manitu kendisine yardım elini uzatmış. Yolda ilerlerken uzak bir patikada dikkatini kımıldayan bir şey çekmiş. Yürüyerek yanına vardığında yaralı bir maymunla karşılaşmış. Reis gözlerine inanamamış. Hemen maymunun yarasını temizleyip su vermiş. Maymun o kadar acı çekiyormuş ki reis maymunun bu durumuna çok üzülmüş. O sırada maymunda reisi hatırlamış. Bu adam yıllar önce oğlu kaçırılan kabile reisi değil miydi? İşte ilahi Manitu o zaman devreye girip maymuna konuşma kabiliyeti vermiş. Kabile reisine tüm olan biteni anlatmış.

-Sen çocuğu kaçırılan kabile reisisin değil mi?

-Bunu nerden biliyorsun Maymun

-Çünkü tüm Maymunlar hikayeni bilir

-Oğlum nerede?

-Yıllar önce Maymunlar Kralı kendi varisi olmadığı için bir varis istedi… Ancak Maymunlar Kralının bir çocuğu olmuyordu. O gün ormanda senin oğlunu gördüğünde çok sevdi ve oğlunun kaçırılmasını emretti.

-Aman Allah’ım oğlumun yerini söyle bana!

-Oğlun çok gelişti. Maymunlar Kralı öldüğünden yerine geçerek hepimizin saygı duyduğu bir Kral oldu. Şu sıralar ilerdeki ormanda geziniyor, kimse sebebini bilmiyor. Oğluna kavuşmak istiyorsa onu ağaç tepelerinde aramalısın. Ona “Maymunlar Kralı ben geldim baban” diye seslenmelisin.

Maymuncuk aslında Kızılderili reisin hikayesini biliyormuş. Öleceğini anlayan maymun olan biteni anlatmanın çok daha doğru olacağını anlamış. Kabile reisine bu önemli açıklamayı yaptıktan sonra maymuna teşekkür etmiş ancak maymuncuk kısa sürede oracıkta ölmüş. Oğlunu bulma umuduna çok sevinen kabile reisi derhal ormanın derinliklerine girmiş ve maymunun aktardığı cümleleri tekrar etmiş.

-Maymunlar Kralı ben geldim baban

Bu cümleyi sürekli tekrar eder olmuş. Kızılderili reis bir anda ağaçlarda bir hareketlilik fark etmiş.  Ağaçların arasından hızla ona gelen bir gölge ona gelmekteymiş. Sonunda karşısında çok yakışıklı, boylu poslu bir delikanlı çıkagelmiş. Kızılderili reis gözyaşlarını tutamamış. Çok küçük yaşlarda kaçırılan oğlu artık genç bir delikanlı olmuştu. Hasret gideren baba oğul saatlerce konuşmuşlar, gülüşmüşler sabahı akşam etmişler. Reisin oğlu başından geçenleri en ince ayrıntısına kadar anlatmış. Sonunda Kızılderili reis oğluna seslenmiş.

-Artık hasret bitti. Şimdi birlikte evimize gitme zamanı yetişkin bir delikanlı olmuşsun artık kendi yuvanı kurma zamanın gelmiş. Bu saatten sonra bir daha asla ayrılamayız. Benim kanım canım sensin oğlum. Benim yerime kabileme geçecek olanda sensin.

– Babacığım izin verirseniz siz önden gidin, size söz veriyorum kabileme geri döneceğim ve bir daha hiç ayrılmayacağız. Ama şimdi sizinle gelemem. Yapmam gereken işlerim var.

Kabile reisi oğlunun bu sözlerine inanarak kabilesine dönmek için yola düşmüş. Aylar sonra kabilesine geri dönmüş. Kabilesine tam müjde verecekken kendi adamları tarafından yakalanıp işkence direğine bağlanmış. Gözlerine inanamayan Kızılderili reis çok korkmuş ne yapacağını bilememiş. Kabilesi kendini tanımıyor, üstelik işkence direğine bağlıyordu. Artık tamtamlar çalmaya, törenler yapılmaya başlamıştı. İş işten geçmişti. Büyük reis kabilesini kaybetmişti Kabile reisi artık kendi kabilesinin reisi olmadığını acı içinde anlamıştı.

Çalan tamtamlar giderek artarken çadırından çıkan yeni kabile reisi, güvenerek kabilesini emanet ettiği adammış. Giderek yükselen tamtam sesleri bir anda kesilmiş yeni reisin konuşmasını bekleniyordu. Yeni reis böbürlenerek tam konuşacakken kabile reisinin oğlu gelmiş.

Aslında kabile reisinin oğlu kabilenin ele geçirildiğini ormanda tesadüfen karşılaştığı çocukluk arkadaşı sayesinde öğrenmiş. Babasının hayatının tehlikede olduğunu fark eden genç adam, babasının önden gitmesini daha uygun bulmuş. Böylelikle yeni kabile reisine sezdirmeden, babasını kurtarma planı yapabilecekmiş. Ansızın kabile üyelerinin karşısına çıkan reisin oğlu tüm kabileye seslenivermiş.

– Ben kabile reisinin öz oğluyum. Reisinizi selamlayıp ve ona itaat edin aksi takdirde maymunlarım ve ben savaşacağız. Kimse zarar görmeden bu iş burada çözülsün.  Eskisi gibi huzur bulalım demiş.

Kabile üyeleri zaten bu yeni reisten hiç memnun değillermiş. Bu yüzden eski kabile reisinin genç oğlu adeta bir kurtarıcı gibi gelmiş. Kabile üyelerinin sevinçli hali yeni reisin canını çok sıkmış. Ayrıca genç adamın konuşması onu oldukça ürkütmüş. Maymunların saldırısından korkan yeni reis hemen gerçek kabileyi reisini bıraktırmış.

Yeniden kabile reisi olan Kızılderili şef çok mutlu olmuş. Oğlunun yanında olması ona inanılmaz bir güç vermiş. Kabilenin tüm üyelerine duyuru yapmış. Kabilenin en güzel kızı ile oğlunu evlendireceğini söylemiş. Böylece reisin güzeller güzeli bir gelini olmuş.  Uzun yıllar hep birlikte huzur içinde yaşamışlar. Zaman içinde Kızılderili reisin torunları bile olmuş. Büyükbaba olan Kızılderili reis torunlarına başından geçenleri masal tadında anlatır olmuş.

Kızılderili Masalı Özeti

Çok ünlü bir Kızılderili reis varmış. Oğlunu çok severmiş. Oğlunun bir avcı olarak yetişmesini istediğinden av dersleri verirmiş. Bir gün maymunlar tarafından oğlu kaçırılmış. Çok üzülen kabile reisi kabilesini bırakıp oğlunu aramaya çıkmış. Birçok zorluğun üstesinden gelen kabile reisi asla vazgeçmemiş.

Bir gün bir maymunla karşılaşmış ve oğlunu bulmuş. Oğlunun isteği üzerine kabilesine geri dönmüş. Ancak kabilesinin ele geçirildiğini fark etmiş. Kabile reisini işkence direğine bağlayan kalk yeni kabile reisini kutluyormuş. O sırada kabile reisinin oğlu gelmiş ve babasını kurtarmış. Halbuki reisin oğlu her şeyden haberdarmış. Babasını kurtarmak için keskin bir plan yapmış.

Kızılderili Masalı ile İlgili Merak Edilenler

• Kızılderili Masalının Ana Fikri Nedir?

Kızılderili masalı sevilen masallar arasında yer almaktadır. Kızılderili masalları çocukların ilgisini çekmektedir. Bu masalın iki ana fikri bulunmaktadır. Birincisi umut her zaman vardır. Umudumuzu asla kaybetmememiz gerekir. Azimle savaştığımızda, inançla yola çıktığımızda her ne olursa olsun başarılı sonuç elde ederiz. Kızılderili reis oğlunu bulmaktan bir an olsun vazgeçmemiştir.

Oğlunu bulmak uğruna yönetimini terk edip çeşitli zorlukla karşılaşmıştır. Sonunda emeklerinin karşılığını alarak oğlunu bulmuştur. Kızılderili hikayesi içerisindeki ikinci ana fikir ise herkese güvenmememiz gerektiğidir. Kızılderili reis kabilesini bırakıp yıllarca dönmemiştir. Yokluğunda da yerini almak isteyenler olmuş ve sonunda başarmışlar. Emanete ihanet edilmiş. Bu yüzden birine güvenirken çok dikkatli olmak gerekir. Tedbirli bir şekilde güven duymak daha güzeldir.

• Kızılderili Masalının Yazarı Kimdir?

Kızılderili masalı geçmişten günümüze gelen masallardan biridir. Bu yüzden yazarı bilinmemektedir. Çocuklara öğüt verici hikayeler olarak beğeni toplayan Kızılderili masal içerikleri pek çocuğu heyecanlandırmaktadır. Kızılderili masallar çocuklarda farklı bakış açıları oluşturmaktadır. Anlatım dilinin yalın olması ile oldukça anlaşılır olan bu masallar dünyanın pek çok yerinde halen anlatılmaktadır. Masalın yazarı halk arasından

• Kızılderili Ne Demek?

Kızılderili Amerikalı yerlilerinden oluşturduğu topluluktur. Dünya üzerindeki bir ırktır. Koyu ten renkleri, örgülü saçları ile birçok çizgi filme konu olmuştur. Hatta çizgi romanlarda da sık sık Kızılderili halktan bahsedilir. Kızılderililer ilginç bir ırktan gelmektedir. Şifacı ve bilge bir soydur.

• Kızılderili Gerçek mi?

Kızılderililer gerçektir. Amerikan yerlilerine verilmiş bir addır. Yıllarca kendilerini kabul ettirmek için savaşmışlar. Bilge ve şifacı olduklarından birçok kişi tarafından da büyücü olarak adlandırılmışlardır. Yüzyıllar önce Kızılderili halk çadırlarda yaşamışlar, avlanmışlar ve birbirlerine sahip çıkmışlardır. Kadın erkek fark etmeksizin gür ve uzun olan örgülü saçları, boyalı yüzleri ile dikkatleri üzerlerine çekmişlerdir. Kızılderili masalları anlatırken çocuklarınıza bu Kızılderililerin gerçek olduğunu anlatabilirsiniz. Böylece çocuğunuz anlattığınız masalı daha heyecanlı bir şekilde dinleyecektir.

• Kızılderili masalı Kaç Sayfa?

Kızılderili hikayesi anonim bir masal içeriğindedir. Bu yüzden bir kitabı yoktur. İnternet üzerinden Kızılderili masalı oku dediğinizde masal rahatlıkla karşınıza çıkacaktır. Masal toplamda üç sayfa kadardır. Bu yüzden çok rahatlıkla çocuklara anlatılabilmektedir. Çocukların hayal dünyasını genişleten, heyecan dolu bir hikayedir. Masal okuduktan sonra çocukların soru sormasına izin verin. Çocuğun masalın ana fikrinin algılaması, ders çıkarması için zaman tanıyın.

• Kızılderili Masalları Kaç Tanedir?

Dünya üzerinde pek çok Kızılderili masalı bulunmaktadır. Ancak bu masallar tek bir kitap halinde değil farklı kitaplar içerisinde masal olarak bulunmaktadır. Bu yüzden Kızılderili masallarının kaç tane olduğunu kestirebilmek mümkün değildir. Bu yüzden Kızılderili masallarına ilgi duyan çocukların yararlanabilmesi adına bu tür içerikli masallar fark edildiğinde mutlaka çocukla paylaşılmalıdır.

Bebek Masalları – Eğitici Masallar – 7 Yaş Masalları