Mutlu Su Aygırı: Neşeli Arkadaşlık Maceraları

Mutlu Su Aygırı: Bir zamanlar mutlu olmayan küçük bir su aygırı varmış. Bir gün nehir kenarında oynarken arkadaşlarına demiş ki, “Keşke su aygırı olmasaydım.” Arkadaşları neden diye sormuşlar. Küçük su aygırı, “Çünkü su aygırları çok sıkıcı. Sadece nehirde yatıyoruz ya da çamurda debeleniyoruz. Şu çıtanın nasıl koştuğuna bak, şu antilopun nasıl sıçradığına; bizim ise tek yaptığımız tembellik,” demiş. Sonra nehirden çıkıp, “Nereye gidiyorsun, su aygırı?” diye sorulunca, “Bana su aygırı demeyin, ben su aygırı olmak istemiyorum,” demiş ve arkasını dönerek uzaklaşmış.

Yürürken keyifle, “Su aygırı olmak istemiyorum, yo yo yo. Keşke zebraya benzeyebilsem, ağaçta şarkı söyleyen maymun gibi olsam,” diye şarkı söylemiş. Bir maymun, “Merhaba su aygırı,” demiş. Su aygırı, “Bana su aygırı deme, su aygırları sıkıcı.

Ben senin gibi ağaçların tepesinde gezinen bir maymun olmak istiyorum,” demiş. Maymun şaşırarak, “Ama su aygırı, sen benim gibi dalların arasında gezinebilir misin? Ağaçtan ağaca atlayabilir misin? Kuyruğunu ağaca dolayıp sallanabilir misin? Benim gibi tırmanabilir misin?” diye sormuş. Su aygırı, “Denerim,” demiş. Ancak su aygırlarının vücutları tırmanmaya uygun olmadığından deneyince başarısız olmuş. Maymun, “Bir ağaca bile tırmanamıyorsan maymun olamazsın, kusura bakma,” demiş.

Su aygırı yürümeye devam ederken hava daha da ısınmış. “Su aygırı olmak istemiyorum, yo yo yo. Keşke özgürce uçan bir kartal olsam,” diye şarkı söylemiş. Bir kartal, “Merhaba su aygırı,” demiş. Su aygırı, “Bana su aygırı deme, su aygırları sıkıcı ve sakar. Ben de senin gibi bir kartal olmak istiyorum,” demiş. Kartal, “Ama sen bulutların arasında süzülebilir misin? Dönebilir, alçalabilir ve uçabilir misin? Masmavi gökyüzünde kanatlarını çırpıp daire çizebilir misin?” diye sormuş. Su aygırı, “Denerim,” demiş ama su aygırlarının vücutları uçmaya uygun olmadığından yokuştan aşağı koşarak uçmak için sıçrayınca yere düşmüş. Kartal, “Eğer uçamıyorsan kartal olamazsın, kusura bakma,” demiş.

Su aygırı yürürken şarkı söylemeye devam etmiş: “Su aygırı olmak istemiyorum, yo yo yo. Keşke hızlı koşan bir kuyruk süren olsam.” Bir kuyruk süren, “Merhaba su aygırı,” demiş. Su aygırı, “Bana su aygırı deme, su aygırları sıkıcı, sakar ve yavaş. Ben senin gibi bir kuyruk süreli olmak istiyorum,” demiş. Kuyruk süren, “Gerçekten mi? Ama su aygırı, benim gibi hızlı koşabilir misin?

Sıçrayabilir misin? Sonra bir anda ortaya çıkabilir misin? Toprağa kazıp çukur açabilir misin?” diye sormuş. Su aygırı, “Denerim,” demiş ama su aygırlarının vücutları çukur açmaya uygun olmadığından toprağa kazmayı denediğinde kocaman bir toz bulutu oluşmuş ve hapşırmış. Kuyruk süren, “Çukur açamıyorsan, kuyruk süren olamazsın, kusura bakma,” demiş.

Su aygırı, zar zor yürürken bana “su aygırı” deme diye yorgun bir şekilde fısıldamış. Hava, küçük su aygırının cildini yakıp başını ağrıtacak kadar sıcak olmuş. Tam bir adım bile atacak hali kalmadığını düşünmeye başladığında, ağaçların arasından parlayan bir şey görmüş. Bu, çayırın ortasındaki koçaman bir çamur havuzuymuş; bir su birikintisiymiş. Biraz daha ilerlediğinde, ince ve titrek bacaklarıyla su birikintisine doğru yaklaşan, sürüden kaçmış bir keçi görmüş. Çok susamış görünen keçi, aceleyle su içmeye başlamış. Keçinin yanında suda bir şey hareket etmiş.

Suda yüzen bir ağaç gövdesi yaklaşmış. Biraz daha yaklaşmış ve bir gözünü, sonra diğer gözünü açmış. Ve bütün dişlerini gösteren bir sırıtmayla ağzını açmış. Bu, bir ağacın gövdesi değil, acıkmış bir timsahmış. Bunu gören küçük su aygırı, “Hayır!” diye bağırmış.

Yamaçtan aşağı kayarak suya atlamış ve timsah, su birikintisinin öteki tarafına doğru kocaman bir dalga yapmış. “Ay, çok teşekkür ederim, hayatımı kurtardın, su aygırı kardeş,” demiş keçi. “Su aygırıysam, lütfen bana o şekilde hitap etme. Ben su aygırı olmak istemiyorum,” diye cevap vermiş su aygırı.

Ama keçiye göre, “Su aygırı olduğun için çok şanslısın. Hep serin kalıp yüzebilir, dalabilir ve bir su birikintisinde yuvarlanabilirsin. Sonuçta olduğun için o kadar şanslısın ki, timsahları bile korkutabilirsin. Keşke ben de su aygırı olsaydım, senin gibi büyük ve cesur olsaydım,” demiş. “Ben mi şanslıyım?” diye sormuş küçük su aygırı.

Keçi, “Evet, çok şanslısın,” diye cevap vermiş. “Ve çok da cesurum, öyle mi?” “Hem de çok cesursun, çok çok çok cesursun,” demiş keçi. Küçük keçi, yalpalayarak sürüsünün yanına gitmiş ve su aygırına gülümsemiş. “Su aygırı olmak artık çok güzelmiş,” demiş. Sonra da, elinden geldiğince hızlı bir şekilde evinin yolunu tutmuş.

 Uzun ve sıcak bir yolculuk yapmış. Cildi çatlamış, güneşten yanmış, ağzı kurumuş ve ayakları ağrımış. En sonunda nehre ulaşmış. Koşarak kocaman gövdesiyle suya atlamış. Koşarak serinlemiş, su tarafından kaldırılan ve sallanan küçük su aygırı, temizlenip ferahlamış ve tekrar arkadaşlarıyla bir arada olduğu için kendini hiç hissetmediği kadar mutlu hissetmiş.

“Hoş geldin, su aygırı,” demiş biri. Bir diğeri de, “Ona, su aygırı deme,” diye seslenmiş. “Su aygırı olmayı sevmiyor o,” demiş. Bunun üzerine küçük su aygırı, “O eskidendi, artık su aygırı olmaktan o kadar mutluyum ki. Zebra olmak istemiyorum, yo yo yo, buffalo olacağıma su aygırı olurum. Ağaçtaki maymun ya da gökteki kartal yerine, ben mutluyum.

 Ben bir su aygırıyım ve kendim olduğum için mutluyum. Artık bana su aygırı diye seslenin,” demiş ve kafasını batırdığı sudan çıkarıp sırıtarak yüzmeye başlamış. Arkadaşları, “Su aygırı!” diye seslenmiş. Küçük su aygırı da onlara gülümsemiş ve hep birlikte mutluluktan kahkahalar atmışlar. Çünkü onlar mutlu su aygırlarıymış.

Pinokyo – Masal Oku – Hikaye Oku – Aslan ile Civciv Masalı